"Film
gibi oyun sınıfına özellikle ara videolarının mükemmelliği ile dâhil
edilebilecek yegâne serilerden biridir Command & Conquer. Bu yüzden
olsa gerek, C&C ismi anıldığında patlamış mısırımı yanıma alıp işte
komutanınız yeniden iş başında der kendimi gaza getiririm. Her ne kadar
Westwoodun EA tarafından yutulması seriye bakış açımı biraz değiştirse
de, Tiberium Wars ile yeniden Kanei görebilmek oldukça güzel.
Tiberium
Warsu incelemeye başlamadan önce, 95 yılından bugüne kadar gelen ve
geçtiğimiz sene The First Decade ile 10. yılını kutlamış olan C&C
efsanesine eğilmekte yarar var. Dile kolay; 8 oyun, 6 ek paket ve
senaryo açısından üç farklı alt seri: Tiberian, Red Alert ve Generals.
Tiberian Serisi
Gerçek zamanlı stratejinin yaratıcı Westwoodun Dune 2den sonra 95
yılında çıkardığı Command and Conquer (Tiberian Dawn) ile başlar.
Global Defense Initiative ve Brotherhood of Nod arasındaki savaşı konu
alır. Kısaca Birleşmiş Milletler ile Kanein komuta ettiği terörist
birlikler arasında, Tiberium kaynakları için verilen mücadeledir
diyebiliriz. Seri 99 yılında çıkan Tiberium Sun ve ardından gelen ek
paket Firestorm ile devam etmiştir. Renegade ise vasat bir FPS olmasına
rağmen, evrene ayak bastırması adına farklı bir deneyim yaşatmıştı
bizlere. Nihayetinde karizmatik-kel Kanee Tiberium Wars ile yeniden
kavuşmuş oluyoruz.
Command & Conquer (1995)
The Covert Operations (1996) (ek paket)
Sole Survivor (1997) (multiplayer, senaryoya katkısı yok)
Command & Conquer: Tiberian Sun (1999)
Firestorm (2000) (ek paket)
Renegade (2002) (FPS)
Command & Conquer 3: Tiberium Wars (2007)
Red Alert Serisi
96
yılında Amerika-Sovyet savaşını konu edinerek başlayan seri ardından
gelen Counterstrike ve The Aftermath ek paketleriyle derinleşmiştir.
Tiberian serisi ile bağlantılı noktaları olmasına rağmen, aslen II.
Dünya savaşı ile bağdaşmıştır. Albert Einstein, Joseph Stalin gibi
önemli isimler senaryoda yerlerini almışlardır. Seri Red Alert 2 ile
devam etmiştir.
Command & Conquer: Red Alert (1996)
Counterstrike (1997) (ek paket)
The Aftermath (1997) (ek paket)
Command & Conquer: Red Alert 2 (2000)
Yuri's Revenge (2001) (ek paket)
Generals Serisi
C&C ismi altında çıkan ilk 3-boyut oyun olma özelliğini taşır.
Emperor: Battle for Dune için geliştirilen SAGE (Strategy Action Game
Engine) grafik motoru kullanılmıştır. 2003 yılında bizlere konuk olan
Generals olası Amerika, Çin ve Irak (GLA: Global Liberation Army)
savaşını konu edinmiştir desek sanırım yanlış olmaz. Ayrıca bu oyunda
C&Cun klasik sayılabilecek arayüzü kullanılmamıştır.
Command & Conquer: Generals (2003)
Zero Hour (2005) (ek paket)
Welcome back, Commander
Hemen hemen birbirinden bağımsız
sayılabilecek üç farklı senaryonun Tiberian kısmına eklenen yeni
oyunumuz: Tiberium Wars. Hikâyenin en son halkası Firestormun olası
zamanından yaklaşık 16 17 yıl sonrasından devam ediyoruz. 2047 yılının
dünyasında artan tiberium kaynakları ekosistemi bozmaya başlamıştır.
GDI, bozulan dünya ekosistemini zararlarına göre üç farklı bölgeye
ayırmıştır. Varolan yaşam alanlarını koruyabilmek ve bozulan ekosisteme
sahip bölgeleri temizlemek adına işe koyulur. Son Tiberium savaşından
sonra gücünü yeniden toplayan Nod teröristleri GDIın Philadelphiaa da
ki merkez üssüne nükleer bomba atması ile kaçınılmaz III. Tiberium
savaşı böylece başlamış olur. Yine GDI-Nod kapışması sanıyorsanız
yanılıyorsunuz. Artık davetsiz misafirlerimiz var.
Ara videoları
ile nam salmış seride Tiberium Wars bu sıfatı daha çok perçinliyor.
Lost dizisinin Sawyerı Josh Hollowayi, Battlestar Galacticadan
Tricia Helferi ve Grace Parkı, GDI generali olarak Michael
Ironsideı, Jennifer Morrisonu ve tabi ki oyun dünyasının en
karizmatik keli Kanei canlandıran Joseph Kucani gördüğünüzde
afallamayınız. Bir C&C oyunu oynuyorsunuz ve bu seri EAın ($)
elinden çıkıyor.
Ara
videolarda gerçekçiliği sağlamak adına oldukça uğraşıldığını
hissedebiliyorsunuz. Merkez üssümüzden gerekli talimatları alırken,
aniden gelen bir saldırı sonrası hemen haber bültenlerini izlemeye
koyuluyoruz. Spikerin kan revan içinde olayları aktarmaya çalışması,
canlı yayında uzmanlara bağlanılması gibi olabilecek tüm incelikler
videolara yansıtılmış. Serinin diğer oyunlarına nazaran videolar
oldukça uzun tutulduğu gibi, temposunun kaybolmaması adına da gerekli
makyajlamalar yapılmış. GDI ve Nod videoları arasındaki atmosfer
farkının iyi seçilmiş oyuncu kadrosuyla da desteklenmiş olması, iki
kampanyanında oynanabilirliğini oldukça arttırmış. Ayrıca oyun
içerisinde harita ekranından Josh Holloway ve Jennifer Morrisonun zırt
pırt çıkıp gaz verdiğini de hatırlatalım. Gerçi Sawyer ve Kane ikilisi
Nod kampanlarını ilk tercih yaptırsa da, Jennifer Morrisonu pardon GDI
kampanyasını yabana atmamak lazım. Ancak gönül Losttan Katei görmek
isterdi.
Yapay zekâ
C&C serisinin
tamamına yapılan genel eleştiri neredeyse 12 yıllık seride oynanışın
değişmediği üzerine odaklanmıştır. Topla-üret-saldır sistemi 95
yılındaki ilk oyunda ne ise Tiberium Warsda odur. Ancak gerçek zamanlı
stratejilerin genel sorununun bu tek düzelik olduğu da yadsınamaz bir
gerçektir. Bu sıradanlığı kırmanın tek yolu ise, hepimizin bildiği
üzere, iyi bir yapay zekâdan geçmektedir. Ama oyunun oynanışını
eleştirmeden önce, beğenilmeyen sıradanlığın nispeten bir kolaylık
sağladığını ve belki de, serinin yıllardır bu kadar tutulmasının en
önemli nedenlerinden biri olduğunu da kendi fikrim olarak belirtmek
isterim. Bu rahat oynanabilirlik ya da sıradanlık tuhaf bir şekilde
eğlence seviyesini de artırmaktadır.
Tabi ki C&C serilerine has
çerezlik bir hava oluşsa da, insan ister istemez 12 yıldır yapay zekâ
hiç mi geliştirilemedi diye sormadan edemiyor. Haritaya göre
belirlenmiş aynı noktalardan, aynı şekilde saldıran, amacı sadece
bölümü biraz daha uzatmaya çalışan düşman. Evet, gerçekten kulağa pek
hoş gelmese durum bundan ibaret. Değişiklik yapmak adına haritaların
orasına burasına eklenmiş sürpriz ataklar, tuzaklar vb. biraz yapay
zekâ eksikliğini kapatsa da, maalesef kolayca ezberlendiğinden tekrar
oynanabilirliği oldukça düşürüyor.
Her C&C oyununda olduğu
gibi tek yapmamız gereken yine hızlı olmak. Kaynakları hızlı toplayıp,
ordularımızı hızlı eğitmek. Mümkün olan en kısa zamanda düşmana
saldırmak, kündeye getirmek. Bunu yaparken eğer varsa sivil binaları
kuşatmak, olası ekstra para kaynaklarını ele geçirmek ve süper
silahlarımızı en iyi zamanda kullanmak. Tek paragrafta oynanışı
özetleyebilmiş olman kesinlikle sizleri yanıltmasın. Eleştiriyor gibi
görünsem de bu tek düzelikten memnun olmadığımı söyleyemem. Benim tek
derdim yapay zekâ ile.
Kampanyalar ise oldukça tatmin edici
uzunluğa ve çeşitliliğe sahip. Washington DCden Sydneye, Amazondan
Mısıra kadar savaşmadığımız yer kalmıyor. Serinin diğer oyunlarında
olduğu gibi elimizde birkaç ünite ile görevi tamamlamaya çalıştığımız,
köprüleri havaya uçurarak savunma yapmaya çalıştığımız ya da bunlara
benzer birçok farklı görev her zamanki gibi mevcut. GDI ve Nod
senaryoları arasındaki senkron da oldukça güzel ayarlanmış. GDI ile
oynarken örneğin Pentagonu savunurken, Nod kampanyasında aynı haritada
Pentagona saldırıyorsunuz.
Tüm
bunları görebilmek/duyabilmek için elbette iyi sayılabilecek bir
sisteme ihtiyaç var. Ancak grafik ayarları oldukça geniş bir yelpazede
bizlere sunuluyor. Birçok özellikten feragat etmek zorunda olsanız da,
eski sayılabilecek sistemlerde de oyunu oynayabilmek mümkün. İlla ki
bir sistem örneği vermek gerekiyorsa; sağ tarafta görebileceğiniz
sistem özellikleri kısmına Geforce 6600 ya da Radeon 1300 ayarında
ekran kartını ekleyebilirseniz bahsettiğim efektlerin çoğunu
görebilirsiniz.
Son olarak notlarım arasına aldığım birkaç
bilgiyi vereyim: Oyunun sitesinden BattleCast clientını indirerek
multiplayer oyunlarınızda sesli olarak haberleşebilirsiniz, takımlar
oluşturup maçlar yapabilir ve oyunun resmi sitesinde adınızı
duyurabilirsiniz. Ayrıca Command & Conque 3r: Tiberium Wars Kane
Edition adında ekstra bonus DVDsi içeren (yapım süreci, oyuncularla
röportajlar vs. içeriyor) özel bir sürümünün olduğunu da belirtelim.
Command
& Conquer 3: Tiberium Wars bana göre serinin en iyi oyunlarından
biri olduğu kadar, büyük ihtimalle bu yılın en iyi gerçek zamanlı
stratejilerinden biri olacak. 95 ten bugüne gelen efsanenin bayrağını
kesinlikle gururla taşıyabilecek kadar iyi. Her strateji sever
tarafından muhakkak denenmeli, en azından ara videolar için. Kane is
back...
gibi oyun sınıfına özellikle ara videolarının mükemmelliği ile dâhil
edilebilecek yegâne serilerden biridir Command & Conquer. Bu yüzden
olsa gerek, C&C ismi anıldığında patlamış mısırımı yanıma alıp işte
komutanınız yeniden iş başında der kendimi gaza getiririm. Her ne kadar
Westwoodun EA tarafından yutulması seriye bakış açımı biraz değiştirse
de, Tiberium Wars ile yeniden Kanei görebilmek oldukça güzel.
Tiberium
Warsu incelemeye başlamadan önce, 95 yılından bugüne kadar gelen ve
geçtiğimiz sene The First Decade ile 10. yılını kutlamış olan C&C
efsanesine eğilmekte yarar var. Dile kolay; 8 oyun, 6 ek paket ve
senaryo açısından üç farklı alt seri: Tiberian, Red Alert ve Generals.
Tiberian Serisi
Gerçek zamanlı stratejinin yaratıcı Westwoodun Dune 2den sonra 95
yılında çıkardığı Command and Conquer (Tiberian Dawn) ile başlar.
Global Defense Initiative ve Brotherhood of Nod arasındaki savaşı konu
alır. Kısaca Birleşmiş Milletler ile Kanein komuta ettiği terörist
birlikler arasında, Tiberium kaynakları için verilen mücadeledir
diyebiliriz. Seri 99 yılında çıkan Tiberium Sun ve ardından gelen ek
paket Firestorm ile devam etmiştir. Renegade ise vasat bir FPS olmasına
rağmen, evrene ayak bastırması adına farklı bir deneyim yaşatmıştı
bizlere. Nihayetinde karizmatik-kel Kanee Tiberium Wars ile yeniden
kavuşmuş oluyoruz.
Command & Conquer (1995)
The Covert Operations (1996) (ek paket)
Sole Survivor (1997) (multiplayer, senaryoya katkısı yok)
Command & Conquer: Tiberian Sun (1999)
Firestorm (2000) (ek paket)
Renegade (2002) (FPS)
Command & Conquer 3: Tiberium Wars (2007)
Red Alert Serisi
96
yılında Amerika-Sovyet savaşını konu edinerek başlayan seri ardından
gelen Counterstrike ve The Aftermath ek paketleriyle derinleşmiştir.
Tiberian serisi ile bağlantılı noktaları olmasına rağmen, aslen II.
Dünya savaşı ile bağdaşmıştır. Albert Einstein, Joseph Stalin gibi
önemli isimler senaryoda yerlerini almışlardır. Seri Red Alert 2 ile
devam etmiştir.
Command & Conquer: Red Alert (1996)
Counterstrike (1997) (ek paket)
The Aftermath (1997) (ek paket)
Command & Conquer: Red Alert 2 (2000)
Yuri's Revenge (2001) (ek paket)
Generals Serisi
C&C ismi altında çıkan ilk 3-boyut oyun olma özelliğini taşır.
Emperor: Battle for Dune için geliştirilen SAGE (Strategy Action Game
Engine) grafik motoru kullanılmıştır. 2003 yılında bizlere konuk olan
Generals olası Amerika, Çin ve Irak (GLA: Global Liberation Army)
savaşını konu edinmiştir desek sanırım yanlış olmaz. Ayrıca bu oyunda
C&Cun klasik sayılabilecek arayüzü kullanılmamıştır.
Command & Conquer: Generals (2003)
Zero Hour (2005) (ek paket)
Welcome back, Commander
Hemen hemen birbirinden bağımsız
sayılabilecek üç farklı senaryonun Tiberian kısmına eklenen yeni
oyunumuz: Tiberium Wars. Hikâyenin en son halkası Firestormun olası
zamanından yaklaşık 16 17 yıl sonrasından devam ediyoruz. 2047 yılının
dünyasında artan tiberium kaynakları ekosistemi bozmaya başlamıştır.
GDI, bozulan dünya ekosistemini zararlarına göre üç farklı bölgeye
ayırmıştır. Varolan yaşam alanlarını koruyabilmek ve bozulan ekosisteme
sahip bölgeleri temizlemek adına işe koyulur. Son Tiberium savaşından
sonra gücünü yeniden toplayan Nod teröristleri GDIın Philadelphiaa da
ki merkez üssüne nükleer bomba atması ile kaçınılmaz III. Tiberium
savaşı böylece başlamış olur. Yine GDI-Nod kapışması sanıyorsanız
yanılıyorsunuz. Artık davetsiz misafirlerimiz var.
Ara videoları
ile nam salmış seride Tiberium Wars bu sıfatı daha çok perçinliyor.
Lost dizisinin Sawyerı Josh Hollowayi, Battlestar Galacticadan
Tricia Helferi ve Grace Parkı, GDI generali olarak Michael
Ironsideı, Jennifer Morrisonu ve tabi ki oyun dünyasının en
karizmatik keli Kanei canlandıran Joseph Kucani gördüğünüzde
afallamayınız. Bir C&C oyunu oynuyorsunuz ve bu seri EAın ($)
elinden çıkıyor.
Ara
videolarda gerçekçiliği sağlamak adına oldukça uğraşıldığını
hissedebiliyorsunuz. Merkez üssümüzden gerekli talimatları alırken,
aniden gelen bir saldırı sonrası hemen haber bültenlerini izlemeye
koyuluyoruz. Spikerin kan revan içinde olayları aktarmaya çalışması,
canlı yayında uzmanlara bağlanılması gibi olabilecek tüm incelikler
videolara yansıtılmış. Serinin diğer oyunlarına nazaran videolar
oldukça uzun tutulduğu gibi, temposunun kaybolmaması adına da gerekli
makyajlamalar yapılmış. GDI ve Nod videoları arasındaki atmosfer
farkının iyi seçilmiş oyuncu kadrosuyla da desteklenmiş olması, iki
kampanyanında oynanabilirliğini oldukça arttırmış. Ayrıca oyun
içerisinde harita ekranından Josh Holloway ve Jennifer Morrisonun zırt
pırt çıkıp gaz verdiğini de hatırlatalım. Gerçi Sawyer ve Kane ikilisi
Nod kampanlarını ilk tercih yaptırsa da, Jennifer Morrisonu pardon GDI
kampanyasını yabana atmamak lazım. Ancak gönül Losttan Katei görmek
isterdi.
Yapay zekâ
C&C serisinin
tamamına yapılan genel eleştiri neredeyse 12 yıllık seride oynanışın
değişmediği üzerine odaklanmıştır. Topla-üret-saldır sistemi 95
yılındaki ilk oyunda ne ise Tiberium Warsda odur. Ancak gerçek zamanlı
stratejilerin genel sorununun bu tek düzelik olduğu da yadsınamaz bir
gerçektir. Bu sıradanlığı kırmanın tek yolu ise, hepimizin bildiği
üzere, iyi bir yapay zekâdan geçmektedir. Ama oyunun oynanışını
eleştirmeden önce, beğenilmeyen sıradanlığın nispeten bir kolaylık
sağladığını ve belki de, serinin yıllardır bu kadar tutulmasının en
önemli nedenlerinden biri olduğunu da kendi fikrim olarak belirtmek
isterim. Bu rahat oynanabilirlik ya da sıradanlık tuhaf bir şekilde
eğlence seviyesini de artırmaktadır.
Tabi ki C&C serilerine has
çerezlik bir hava oluşsa da, insan ister istemez 12 yıldır yapay zekâ
hiç mi geliştirilemedi diye sormadan edemiyor. Haritaya göre
belirlenmiş aynı noktalardan, aynı şekilde saldıran, amacı sadece
bölümü biraz daha uzatmaya çalışan düşman. Evet, gerçekten kulağa pek
hoş gelmese durum bundan ibaret. Değişiklik yapmak adına haritaların
orasına burasına eklenmiş sürpriz ataklar, tuzaklar vb. biraz yapay
zekâ eksikliğini kapatsa da, maalesef kolayca ezberlendiğinden tekrar
oynanabilirliği oldukça düşürüyor.
Her C&C oyununda olduğu
gibi tek yapmamız gereken yine hızlı olmak. Kaynakları hızlı toplayıp,
ordularımızı hızlı eğitmek. Mümkün olan en kısa zamanda düşmana
saldırmak, kündeye getirmek. Bunu yaparken eğer varsa sivil binaları
kuşatmak, olası ekstra para kaynaklarını ele geçirmek ve süper
silahlarımızı en iyi zamanda kullanmak. Tek paragrafta oynanışı
özetleyebilmiş olman kesinlikle sizleri yanıltmasın. Eleştiriyor gibi
görünsem de bu tek düzelikten memnun olmadığımı söyleyemem. Benim tek
derdim yapay zekâ ile.
Kampanyalar ise oldukça tatmin edici
uzunluğa ve çeşitliliğe sahip. Washington DCden Sydneye, Amazondan
Mısıra kadar savaşmadığımız yer kalmıyor. Serinin diğer oyunlarında
olduğu gibi elimizde birkaç ünite ile görevi tamamlamaya çalıştığımız,
köprüleri havaya uçurarak savunma yapmaya çalıştığımız ya da bunlara
benzer birçok farklı görev her zamanki gibi mevcut. GDI ve Nod
senaryoları arasındaki senkron da oldukça güzel ayarlanmış. GDI ile
oynarken örneğin Pentagonu savunurken, Nod kampanyasında aynı haritada
Pentagona saldırıyorsunuz.
Tüm
bunları görebilmek/duyabilmek için elbette iyi sayılabilecek bir
sisteme ihtiyaç var. Ancak grafik ayarları oldukça geniş bir yelpazede
bizlere sunuluyor. Birçok özellikten feragat etmek zorunda olsanız da,
eski sayılabilecek sistemlerde de oyunu oynayabilmek mümkün. İlla ki
bir sistem örneği vermek gerekiyorsa; sağ tarafta görebileceğiniz
sistem özellikleri kısmına Geforce 6600 ya da Radeon 1300 ayarında
ekran kartını ekleyebilirseniz bahsettiğim efektlerin çoğunu
görebilirsiniz.
Son olarak notlarım arasına aldığım birkaç
bilgiyi vereyim: Oyunun sitesinden BattleCast clientını indirerek
multiplayer oyunlarınızda sesli olarak haberleşebilirsiniz, takımlar
oluşturup maçlar yapabilir ve oyunun resmi sitesinde adınızı
duyurabilirsiniz. Ayrıca Command & Conque 3r: Tiberium Wars Kane
Edition adında ekstra bonus DVDsi içeren (yapım süreci, oyuncularla
röportajlar vs. içeriyor) özel bir sürümünün olduğunu da belirtelim.
Command
& Conquer 3: Tiberium Wars bana göre serinin en iyi oyunlarından
biri olduğu kadar, büyük ihtimalle bu yılın en iyi gerçek zamanlı
stratejilerinden biri olacak. 95 ten bugüne gelen efsanenin bayrağını
kesinlikle gururla taşıyabilecek kadar iyi. Her strateji sever
tarafından muhakkak denenmeli, en azından ara videolar için. Kane is
back...