Amerikan iç savaşı sonrası: Yıllarca süren bu felaket sonucunda onbinlerce insan ölmüş, şehirler, kasabalar yağmalanıp yıkılmıştı. Dahası savaştan çıkan düşman askerleri silah ve at kullanmayı çok iyi bildiklerinden dolayı kendilerine Kovboy ismi takıp savaştan yeni çıkan köy ve kasabalara saldırmış ve çoğu buralarda başarılı olup kendi derebeyliklerini kurmuşlardır.
Ancak bir süre sonra iş artık çığırından çıkmaya başlar. Kovboylar halka eziyet etmeye, büyük çaplı soygunlar yapmaya ve güvenlik güçleriyle çatışmaya girmeye başlarlar. Oyun böylesine vahşi bir dünyayı ele alıyor. İnanın uzun zamandır bu kadar güzel bir strateji oyununa rastlamamıştım. Strateji oyunları genelde insanlara onlarca bölümlü, karmaşık ve zor gelmiştir ama Desperados’un içinde bolca “action” ve “adventure” öğelerine rastlayabilirsiniz. Neyse, her tarih kitabında bulabileceğiniz bu bilgilerden sonra oyuna geçelim.
Wahşi Batıdan Geliyorlar
(Öncelikle şunu belirtmeliyim incelemenin bazı yerlerinde çoğumuzun tanıdığı “Commandos” adlı strateji oyunuyla karşılaştırmalar yaptım. Bunun temel nedeni iki oyunun her bakımdan çok benzemesidir.)
Oyun mükemmel bir demo ile başlıyor. Demoda ayrıca oyundaki karakterler hakkında ayrıntılı bilgi de veriliyor, gördüğüm en iyi demolardan birisi. Heyecanlı müzikleriyle oyuna alışmanızı sağlıyor.
Oyun demoda da görebileceğiniz gibi kovboylar tarafından gerçekleştirilen bir tren soygunu ile başlıyor. Hükümetin koyduğu ödülü almak isteyen eski şerif John Cooper olayları araştırıyor ve eski çalışma arkadaşlarını bulup soyguncuların peşine düşüyor. İlk bölümde tek başınıza başlıyorsunuz ve bölümü tek başınıza bitiriyorsunuz. Görev bitirdikçe Cooper arkadaşlarını buluyor doğal olarak da yardımcıların sayısı ve bölümlerin zorluk seviyesi artıyor.
Oyunda toplam 25 bölüm bulunuyor, bunların arasında alıştırma bölümleri de var bölümlerin zorluk seviyesi de baştan sona doğru artıyor.
Oyun, oynanabilirlik, aktörler ve kontroller bakımından Commandos’a aşırı derecede benziyor, bir bakıma Commandos’tan kopya çekilmiş. Bu türdeki oyunları sevmiyorsanız bu oyundan uzak kalmanızı tavsiye ederim. Neyse bakalım adamlarımız ne yapıyor?
Cooper ilk bölümlerde arkadaşlarını buluyor. Cooper’ın arkadaşları gerçekten çok yetenekli insanlar, her biri kendi dalında uzman ve gözü pek.
Mesela John Cooper tabanca, bıçak, yumruk gibi silahlarıyla bize Commandos’taki Green Bereth’i hatırlatıyor. Oyundaki 8 karakterin çoğu böyle. Birçok patlayıcı konusunda uzman olan, aynı zamanda makineli tüfek kullanabilen Samuel Williams, doktor olan düşmanları bayıltabilen ve yaralıları iyileştirebilen Dr. McCoy, ve kumarbaz karakterli, düşmana sessizce yaklaşabilen ve gizli silahları sayesinde diğer üyelere zaman kazandırabilen Kate O’Hara ve anlattıklarımızı takımın en önemli üyeleri arasında gösterebiliriz. Ayrıca oyunun sonuna doğru çok değişik silahları olan yeni üyeler de takıma ekleniyor...
Oyunda çok çeşitli görevler mevcut, trene binmek, şerifi kurtarmak, hapishanedeki adamları kurtarmak ya da stratejik bir noktayı patlatmak gibi görevler bunlar. İlk etapta karşılaştığınız büyük haritalar, çok sayıda düşman size ürkütücü gelebilir ama inanın oyun zor olmasaydı hiçbir anlamı olmazdı.
Ancak bir süre sonra iş artık çığırından çıkmaya başlar. Kovboylar halka eziyet etmeye, büyük çaplı soygunlar yapmaya ve güvenlik güçleriyle çatışmaya girmeye başlarlar. Oyun böylesine vahşi bir dünyayı ele alıyor. İnanın uzun zamandır bu kadar güzel bir strateji oyununa rastlamamıştım. Strateji oyunları genelde insanlara onlarca bölümlü, karmaşık ve zor gelmiştir ama Desperados’un içinde bolca “action” ve “adventure” öğelerine rastlayabilirsiniz. Neyse, her tarih kitabında bulabileceğiniz bu bilgilerden sonra oyuna geçelim.
Wahşi Batıdan Geliyorlar
(Öncelikle şunu belirtmeliyim incelemenin bazı yerlerinde çoğumuzun tanıdığı “Commandos” adlı strateji oyunuyla karşılaştırmalar yaptım. Bunun temel nedeni iki oyunun her bakımdan çok benzemesidir.)
Oyun mükemmel bir demo ile başlıyor. Demoda ayrıca oyundaki karakterler hakkında ayrıntılı bilgi de veriliyor, gördüğüm en iyi demolardan birisi. Heyecanlı müzikleriyle oyuna alışmanızı sağlıyor.
Oyun demoda da görebileceğiniz gibi kovboylar tarafından gerçekleştirilen bir tren soygunu ile başlıyor. Hükümetin koyduğu ödülü almak isteyen eski şerif John Cooper olayları araştırıyor ve eski çalışma arkadaşlarını bulup soyguncuların peşine düşüyor. İlk bölümde tek başınıza başlıyorsunuz ve bölümü tek başınıza bitiriyorsunuz. Görev bitirdikçe Cooper arkadaşlarını buluyor doğal olarak da yardımcıların sayısı ve bölümlerin zorluk seviyesi artıyor.
Oyunda toplam 25 bölüm bulunuyor, bunların arasında alıştırma bölümleri de var bölümlerin zorluk seviyesi de baştan sona doğru artıyor.
Oyun, oynanabilirlik, aktörler ve kontroller bakımından Commandos’a aşırı derecede benziyor, bir bakıma Commandos’tan kopya çekilmiş. Bu türdeki oyunları sevmiyorsanız bu oyundan uzak kalmanızı tavsiye ederim. Neyse bakalım adamlarımız ne yapıyor?
Cooper ilk bölümlerde arkadaşlarını buluyor. Cooper’ın arkadaşları gerçekten çok yetenekli insanlar, her biri kendi dalında uzman ve gözü pek.
Mesela John Cooper tabanca, bıçak, yumruk gibi silahlarıyla bize Commandos’taki Green Bereth’i hatırlatıyor. Oyundaki 8 karakterin çoğu böyle. Birçok patlayıcı konusunda uzman olan, aynı zamanda makineli tüfek kullanabilen Samuel Williams, doktor olan düşmanları bayıltabilen ve yaralıları iyileştirebilen Dr. McCoy, ve kumarbaz karakterli, düşmana sessizce yaklaşabilen ve gizli silahları sayesinde diğer üyelere zaman kazandırabilen Kate O’Hara ve anlattıklarımızı takımın en önemli üyeleri arasında gösterebiliriz. Ayrıca oyunun sonuna doğru çok değişik silahları olan yeni üyeler de takıma ekleniyor...
Oyunda çok çeşitli görevler mevcut, trene binmek, şerifi kurtarmak, hapishanedeki adamları kurtarmak ya da stratejik bir noktayı patlatmak gibi görevler bunlar. İlk etapta karşılaştığınız büyük haritalar, çok sayıda düşman size ürkütücü gelebilir ama inanın oyun zor olmasaydı hiçbir anlamı olmazdı.