Dolu dolu aksiyona hazır olun!
Capcom karşımıza harika bir Devil May Cry oyunu ile daha çıktı ve bu seferki PC versiyonu için inanılmaz bir atılım gösterdi. Eğer yazın sıcağında zamanınızı geçirecek ve her dakikasında adrenalin hissini alabileceğiniz bir oyun arıyorsanız, size Devil May Cry 4’ü öneriyoruz.
Yalnız küçük bir öneri DMC 4 almaya karar verdiğinizde bilgisayarınız için bir oyun pad’i alırsanız da iyi olacaktır zira diğer türlü, oyunda fare desteği olmadığını düşünürsek, klavye ile rahat oynanmıyor. Oyunun sayılı olumsuz yanlarından birini de söyledikten sonra, ayrıntılı açıklamalara geçebiliriz.
Devil May Cry 4, bir önceki oyun DMC 3’e göre de çok yol kat etmiş ve oyuncuya daha da fazla imkânlar tanıyan bir oyun haline gelmiş. Oyuna başlarken iki ayrı zorluk seviyesinden birini seçiyorsunuz (İleride daha da zor seviyeleri açabilirsiniz). Hatta bilgisayarın otomatik olarak sizin için yapabileceği bazı kombo hareketleri bile seçebiliyorsunuz. DMC serisi ile ilk kez tanışıyor bile olsanız, oyun kimseyi çok zorlayıcı durumda değil; ama tabii çocuk oyuncağı da olmadığı aşikâr. Nihayetinde stilist aksiyonu, muhteşem boss (bölüm sonu düşmanı) kapışmaları ve harika ara sahneleri ile oyun devamlı sizi daha ilerisi için teşvik ediyor.
Yeni kahramanımız Nero ile tanışın...
Devil May Cry’ın karizmatik karakteri Dante, oyunun olmazsa olmazlarındandır. Belirli yerlerde yine Dante’yle oynayabiliyoruz; ama oyunun esas kahramanı bu kez Dante değil. Oyunun çoğunluğunu kendine has özellikleri ve stili olan Nero ile oynuyoruz. Nero’nun da inanılmaz özelliklerinden ötürü Dante ile aynı tipte bir kahraman tasviri ortaya çıkıyor; ancak DMC 4 Nero ile Dante arasındaki ilişkiyi tam olarak açıklamıyor. Biz de buna çok takılmıyor ve Nero’nun bağlı olduğu dini örgüt “The Order of the Sword” hakkında gerçekleri ve Dante’nin bu örgütün liderini öldürmesinin sebeplerini öğrenebilmesi için maceraya atılıyoruz. Ayrıca Nero, sevgilisi Kyrie’nin de izini sürüyor. Senaryo çok fazla çarpıcı şeyler içermiyor. Ama ara sahnelerdeki diyaloglar, kamera açıları, çok gerçekçi animasyonlar ve seslendirmeler kendimizden geçmemize sebep oluyor.
Nero’nun esas özelliği, “The Devil Bringer” olarak bilinen şeytanî kolu... Bu kol sayesinde uzaktaki düşmanları bile yakalayıp çekebiliyor, birkaç kombo hareket sergiledikten sonra da kolayca etkisiz hale getirebiliyorsunuz. İşin güzel tarafı ise bu süreci gerçekleştirmek çok da zor değil ve bu sayede DMC 3’teki savunmaya dayalı anlayış daha saldırıya yönelik hale getirilmiş. Havada ve yerde yapabileceğiniz bu hızlı hareketler sayesinde biraz kanlı görüntülerle karşılaşıyorsunuz. Başlarda bazı manevraların zamanlaması zor da olsa nihayetinde alıştıkça düşmanları The Devil Bringer ile bir çırpıda yakalayıp hallediyor hale geliyorsunuz. Ayrıca Nero’nun bu yetenekli kolu dışında, Dante gibi sahip olduğu hoş envanterleri de var. The Red Queen (Kızıl Kraliçe) isimli kılıç ve Blue Rose (Mavi Gül) isimli Revolver Nero’nun demirbaşlarından; ama oyunda ilerledikçe DMC hayranlarının görünce sevinecekleri başka silahlar da bulunmakta. Nero’nun yararlı tekniklerinden biri de “Exceed” denilen, kılıcın güçlenme yeteneği. Kılıcı savurduktan sonra doğru tuşa basarsanız verebileceğiniz hasar bir hayli artıyor. Fakat zamanlamayı tutturmak çok da kolay değil.
Oyunda ilerledikçe kazanacağınız şeylerden biri de Proud Souls (Gurur Ruhları). Verilen görevlerdeki performansınıza göre kazandığınız bu bonuslarla yeni combolar açabiliyor veya var olanları geliştirebiliyorsunuz ki, bu geliştirmelere ilerleyen bölümlerde zorlaşan düşmanlar sebebiyle gerçekten ihtiyacınız oluyor. Yeteneklerinizi kendiniz seçebileceğiniz gibi, bilgisayar otomatik olarak sizin dövüşme stilinize göre de seçebiliyor. Meraklanmayın, yanlış yapabileceğiniz bir unsur yok; çünkü istediğiniz zaman tüm yetenek puanlarınızı sıfırlayıp en baştan dilediğiniz gibi tekrar dağıtabiliyorsunuz.
Capcom karşımıza harika bir Devil May Cry oyunu ile daha çıktı ve bu seferki PC versiyonu için inanılmaz bir atılım gösterdi. Eğer yazın sıcağında zamanınızı geçirecek ve her dakikasında adrenalin hissini alabileceğiniz bir oyun arıyorsanız, size Devil May Cry 4’ü öneriyoruz.
Yalnız küçük bir öneri DMC 4 almaya karar verdiğinizde bilgisayarınız için bir oyun pad’i alırsanız da iyi olacaktır zira diğer türlü, oyunda fare desteği olmadığını düşünürsek, klavye ile rahat oynanmıyor. Oyunun sayılı olumsuz yanlarından birini de söyledikten sonra, ayrıntılı açıklamalara geçebiliriz.
Devil May Cry 4, bir önceki oyun DMC 3’e göre de çok yol kat etmiş ve oyuncuya daha da fazla imkânlar tanıyan bir oyun haline gelmiş. Oyuna başlarken iki ayrı zorluk seviyesinden birini seçiyorsunuz (İleride daha da zor seviyeleri açabilirsiniz). Hatta bilgisayarın otomatik olarak sizin için yapabileceği bazı kombo hareketleri bile seçebiliyorsunuz. DMC serisi ile ilk kez tanışıyor bile olsanız, oyun kimseyi çok zorlayıcı durumda değil; ama tabii çocuk oyuncağı da olmadığı aşikâr. Nihayetinde stilist aksiyonu, muhteşem boss (bölüm sonu düşmanı) kapışmaları ve harika ara sahneleri ile oyun devamlı sizi daha ilerisi için teşvik ediyor.
Yeni kahramanımız Nero ile tanışın...
Devil May Cry’ın karizmatik karakteri Dante, oyunun olmazsa olmazlarındandır. Belirli yerlerde yine Dante’yle oynayabiliyoruz; ama oyunun esas kahramanı bu kez Dante değil. Oyunun çoğunluğunu kendine has özellikleri ve stili olan Nero ile oynuyoruz. Nero’nun da inanılmaz özelliklerinden ötürü Dante ile aynı tipte bir kahraman tasviri ortaya çıkıyor; ancak DMC 4 Nero ile Dante arasındaki ilişkiyi tam olarak açıklamıyor. Biz de buna çok takılmıyor ve Nero’nun bağlı olduğu dini örgüt “The Order of the Sword” hakkında gerçekleri ve Dante’nin bu örgütün liderini öldürmesinin sebeplerini öğrenebilmesi için maceraya atılıyoruz. Ayrıca Nero, sevgilisi Kyrie’nin de izini sürüyor. Senaryo çok fazla çarpıcı şeyler içermiyor. Ama ara sahnelerdeki diyaloglar, kamera açıları, çok gerçekçi animasyonlar ve seslendirmeler kendimizden geçmemize sebep oluyor.
Nero’nun esas özelliği, “The Devil Bringer” olarak bilinen şeytanî kolu... Bu kol sayesinde uzaktaki düşmanları bile yakalayıp çekebiliyor, birkaç kombo hareket sergiledikten sonra da kolayca etkisiz hale getirebiliyorsunuz. İşin güzel tarafı ise bu süreci gerçekleştirmek çok da zor değil ve bu sayede DMC 3’teki savunmaya dayalı anlayış daha saldırıya yönelik hale getirilmiş. Havada ve yerde yapabileceğiniz bu hızlı hareketler sayesinde biraz kanlı görüntülerle karşılaşıyorsunuz. Başlarda bazı manevraların zamanlaması zor da olsa nihayetinde alıştıkça düşmanları The Devil Bringer ile bir çırpıda yakalayıp hallediyor hale geliyorsunuz. Ayrıca Nero’nun bu yetenekli kolu dışında, Dante gibi sahip olduğu hoş envanterleri de var. The Red Queen (Kızıl Kraliçe) isimli kılıç ve Blue Rose (Mavi Gül) isimli Revolver Nero’nun demirbaşlarından; ama oyunda ilerledikçe DMC hayranlarının görünce sevinecekleri başka silahlar da bulunmakta. Nero’nun yararlı tekniklerinden biri de “Exceed” denilen, kılıcın güçlenme yeteneği. Kılıcı savurduktan sonra doğru tuşa basarsanız verebileceğiniz hasar bir hayli artıyor. Fakat zamanlamayı tutturmak çok da kolay değil.
Oyunda ilerledikçe kazanacağınız şeylerden biri de Proud Souls (Gurur Ruhları). Verilen görevlerdeki performansınıza göre kazandığınız bu bonuslarla yeni combolar açabiliyor veya var olanları geliştirebiliyorsunuz ki, bu geliştirmelere ilerleyen bölümlerde zorlaşan düşmanlar sebebiyle gerçekten ihtiyacınız oluyor. Yeteneklerinizi kendiniz seçebileceğiniz gibi, bilgisayar otomatik olarak sizin dövüşme stilinize göre de seçebiliyor. Meraklanmayın, yanlış yapabileceğiniz bir unsur yok; çünkü istediğiniz zaman tüm yetenek puanlarınızı sıfırlayıp en baştan dilediğiniz gibi tekrar dağıtabiliyorsunuz.