Nefes kesici bir oyuna ve beyninizi uyuşturacak bir aksiyona hazır olun! Çünkü Crysis yeniden bizlerle! Crytek, Crysis’ten sonra şimdi de piyasaya sürdüğü Crysis Warhead ile çıtayı daha da yükseltti ve oyunculara dolu dolu dakikalar geçirebileceği bir oyunu, kalitesiyle, ismiyle, oynanışıyla; özetle her şeyiyle tescilledi. Oyunsitesi.com olarak size şu kadarını söyleyebiliriz, 2008 içerisinde görebileceğiniz en iyi ve en sıkı FPS oyununa hazır olun...
Deliyim, delisin, deli...
Aslına bakarsanız, Crysis Warhead, ilk oyun Crysis ile paralel işleyen bir oyun. Yani hikâye olarak aynı konuyu farklı bir bakış açısından tecrübe ediyorsunuz. Tropik bir adada bulunan uzaylı nesneler, Birleşik Devletler ve Kuzey Kore arasında ele geçirme yarışına neden olur. Fakat işin içine uzaylı istilası da karışınca, ada bir anda buz kütlesine dönüşür ve dünyayı tehdit eden bir tehlike haline gelir.
Bu noktadan sonra ise bize İngiliz Çavuş Michael Sykes, namı diğer Psycho’nun rolünü üstlenmek düşüyor. Oyunun giriş videosunda Psycho’yu tanıyor ve nasıl bir karakteri olduğunu görüyoruz. Sykes, emir dinlemeyen, çevresindekiler çok umursamadan hareket eden, başına buyruk, anında çatışma içine dalan, çılgın ve deli bir asker. Durum böyle olunca da en başından ne kadar çok sıcak çatışmaya girebileceğinizi tahmin edebiliyorsunuz. Ara sahnelerde de bu hız aynı şekilde devam ediyor. Özellikle ilk oyun Crysis’i göz önünde bulundurursak, Crysis Warhead her anlamda yol kat etmiş ve bu ara sinematikler de çok başarılı olmuş.
Oyundaki bitmek bilmeyen sıcak temas anları nedeniyle kendinize sürekli yeni oynanış stilleri üretebilirsiniz. Bu da haliyle oyunu yeterince özgün ve özgür kılıyor. Fakat bundaki en büyük etkenlerden biri de giydiğiniz ileri teknoloji ürünü olan zırhınız, yani nanosuit. Nanosuit ile yapamayacağınız şey yok gibi. Çünkü bu zırh Psycho’ya yüksek hız, geçici görünmezlik, insan üstü kuvvet gibi birçok artı avantaj sağlıyor ve zırhı doğru kombinasyonlarda kullandığınız takdirde birçok çatışmadan yara almadan dahi çıkabiliyorsunuz. Düşünün, önünüzde düşman askeriyle dolu bir kamp var. İsterseniz uzaktan birkaç bomba sallayabilir ve süper hızınızı kullanarak kurtulanları süper gücünüzle pataklayabilirsiniz veya görünmez olup kampa yavaşça ve sinsice yaklaşır onlara beklemedikleri bir sürpriz yaşatabilirsiniz.
Deliyim, delisin, deli...
Aslına bakarsanız, Crysis Warhead, ilk oyun Crysis ile paralel işleyen bir oyun. Yani hikâye olarak aynı konuyu farklı bir bakış açısından tecrübe ediyorsunuz. Tropik bir adada bulunan uzaylı nesneler, Birleşik Devletler ve Kuzey Kore arasında ele geçirme yarışına neden olur. Fakat işin içine uzaylı istilası da karışınca, ada bir anda buz kütlesine dönüşür ve dünyayı tehdit eden bir tehlike haline gelir.
Bu noktadan sonra ise bize İngiliz Çavuş Michael Sykes, namı diğer Psycho’nun rolünü üstlenmek düşüyor. Oyunun giriş videosunda Psycho’yu tanıyor ve nasıl bir karakteri olduğunu görüyoruz. Sykes, emir dinlemeyen, çevresindekiler çok umursamadan hareket eden, başına buyruk, anında çatışma içine dalan, çılgın ve deli bir asker. Durum böyle olunca da en başından ne kadar çok sıcak çatışmaya girebileceğinizi tahmin edebiliyorsunuz. Ara sahnelerde de bu hız aynı şekilde devam ediyor. Özellikle ilk oyun Crysis’i göz önünde bulundurursak, Crysis Warhead her anlamda yol kat etmiş ve bu ara sinematikler de çok başarılı olmuş.
Oyundaki bitmek bilmeyen sıcak temas anları nedeniyle kendinize sürekli yeni oynanış stilleri üretebilirsiniz. Bu da haliyle oyunu yeterince özgün ve özgür kılıyor. Fakat bundaki en büyük etkenlerden biri de giydiğiniz ileri teknoloji ürünü olan zırhınız, yani nanosuit. Nanosuit ile yapamayacağınız şey yok gibi. Çünkü bu zırh Psycho’ya yüksek hız, geçici görünmezlik, insan üstü kuvvet gibi birçok artı avantaj sağlıyor ve zırhı doğru kombinasyonlarda kullandığınız takdirde birçok çatışmadan yara almadan dahi çıkabiliyorsunuz. Düşünün, önünüzde düşman askeriyle dolu bir kamp var. İsterseniz uzaktan birkaç bomba sallayabilir ve süper hızınızı kullanarak kurtulanları süper gücünüzle pataklayabilirsiniz veya görünmez olup kampa yavaşça ve sinsice yaklaşır onlara beklemedikleri bir sürpriz yaşatabilirsiniz.