Crysis serisinin ikinci oyunu olan Crysis Warhead, yine Crytek-EA işbirliğiyle CryEngine2
grafik motoruyla yapıldı. Oyun dünyasında özellikle grafikleriyle çığır
açan Crysis, bizler için de Türkçe dil desteği ile farklı bir yere
sahipti. Crytek oyunun devam etmesi gerektiğini düşünmüş olacak ki
ikinci Crysis oyunuyla kısa bir süre sonra tekrar oyuncu karşısına
çıktı. Oyunda yine Filipin Denizi’ndeki Ling Shan Adaları’ndayız ancak
bu sefer adanın bir diğer tarafında ve Raptor ekibinin oldukça karmaşık
bir kişiliğe sahip olduğunu düşündüğüm üyesi Çavuş Psycho’yu yönlendiriyoruz.
google_protectAndRun("ads_core.google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);
Oyun, ilk oyunla paralel bir zaman diliminde geçiyor. Arada sırada
Emerson adlı bayan komutanımızdan ayrı düştüğümüz ekip hakkında bilgi
alıyoruz. (ilk oyundaki babacan komutanları arar olduğum andır: ”nomad
hadi oğlum! göreyim seni!”)
Tencere yuvarlanmış…
Oyun içinde Emerson’un dışında en çok temas halinde bulunduğumuz kişi pilot ONeil.
ONeil (bu arada ONeil eski Raptor’dan) de Psycho gibi başına buyruk
takılan, emirleri pek takmayan bir tip. Ancak bu iki karakterin
birbiriyle uyuşmayan özellikleri de var. Özellikle oyun için
videolarında Psycho’nun kişiliğini çok güzel vermişler, ilk oyunda
Nomad’ın gözünden gördüğümüz Psycho’nun aslında kendi prensipleri olan,
duygusal ve cesur bir karakter olduğunu görmek çok güzel.
Yıl 2020
Bahsi geçen yılda Ling Shan adalarında kazı yapan bir amerikan
arkeolog grubu esrarengiz bir bulgu ortaya çıkarır ancak daha ne
olduğunu anlamadıkları bu kalıntıyı inceleyemeden Kuzey Kore ordusu
adaya el koyar. Bu durumda grubun liderinin kızı Helena Rosental,
yardım çağrısı gönderir. ABD buna cevaben 1 hafta sonra son teknoloji
nano giysilerle donatılmış Raptor ekibini adaya yollar ancak Raptor’un
adaya inişiyle birlikte işler karışır. Warhead’da
Psycho ile adanın bir diğer tarafına gidip, çok önemli bir konteynırın
ve Albay Lee‘nin peşinden koşacağız. Bahsettiğimiz Nano-Suit’ın (nano
giysi) 4 temel bir de ek özelliği var bunlar: Maksimum Hız, Maksimum Güç, Görünmezlik, Maksimum Zırh.
Ek özellik ise silahların modifiye edilmesi; bu özellik kullanılarak
lazer ışığı, dürbün, flash ışığı, teknik aparat gibi eklentilerle
silahtan maksimum verim alınmasını sağlıyor. Warhead’da bu özelliğe
‘bomba atma’ ve ‘mermi türünü değiştirme’ gibi alt özellikler eklenmiş.
Diğer 4 ana özellik ise oyundaki en büyük avantajınız. Maksimum Hız ile
çatışma bölgesinden hızlıca uzaklaşabilir veya korunaklı bir yere
anında gidebilirsiniz. Maksimum güç ile kayalıkların tepesine
sıçrayabilir ve daha güçlü ateş edersiniz. Görünmezlik ile –ki en
sevdiğim özelliktir- ormanda kolayca sıvışabilir, izinizi
kaybettirebilirsiniz. Özellikle oyunu normal ve üstü derecede
oynayanlar bu özelliğe bayılırlar
Maksimum zırh ise oyun içi çatışmalarda en çok kullandığınız özelliktir
ki fazla koruma sağlar. Bu özellikleri farklı combine biçimleriyle
kullanırsanız çok rahat ilerleyebilirsiniz. Bu arada Warhead‘daki çift
el silahlar ve 2 tane ana silah taşımamız ilk oyundaki cephane
sorunumuzu kısmen çözüyor, mermileri almak için de üstünden geçmemiz
yeterli.
Warhead’ı açtığımızda ilk oyundaki menünün rengiyle
oynanmış hali karşımıza çıkıyor, tasarım tamamen aynı. Oyunun ilk
bölümlerinde çıtır çerez görevlerle uğraşırken daha sonraları elektriğe
duyarlı yaratıklarımız da olaya dahil oluyor ve Albay Lee
nereye biz oraya şeklinde yuvarlanıp gidiyoruz. Genellikle konteyneri
takip sürecinde nano giysili (ancak bu bizimkilerin yetersiz bir
kopyası) Kore askerleriyle elektriksel yaratıkların çatışmasının
ortasında kalıyoruz, tabii ki iki tarafın çatışmasına hiç karışmadan
sıyrılmak oldukça makul geldi bana. Oyunun ilk bölümlerindeki günlük
güneşlik iklim, yaratıkların ortaya çıkmasıyla yerini buza ve soğuğa
bırakıyor. Daha sonraları ise hava kapalı ve yağmurlu seyrediyor.
Adadaki bitki örtüsü oldukça renkli olmakla birlikte canlılık hissi
veremiyor bize özellikle rüzgarın etkisini göremedim, bunun yanında
çalılıklar biz yanından geçince kıpırdamıyor bile, kaskatı duruyor.
Ağaçların hasar alması ve yıkılması konusu biraz olsun bu eksiklikleri
örtüyor. Ayrıca yerde gördüğünüz fareleri elinize alıp fırlatabilmeniz
oldukça eğlenceli. Oyunda mermi etkileşimini biraz daha iyi gördüm ilk
oyunda kafasına mermi saydırdığınız bir asker size mal mal
bakabiliyordu. Bu oyunda özellikle kullandığınız araçlardaki silahlarda
oldukça etkili bir vuruş hassasiyeti görebiliyorsunuz, bazı silahların
mermileri düşmanlarınızı öteye savurabiliyor. Araçlar demişken ilk
oyundaki jiplere vuruş gücü daha yüksek yeni araçlar eklenmiş, ayrıca
buz cenneti (Frozen Paradise) bölümünde bot tarzı buz üstünde gidebilen
bir araç kullanıyorsunuz ki yol tutuşu yetersiz olsa da oldukça zevkli
(: İnon Zur müziklerinin de yardımıyla kendinizi aksiyonun içinde
buluyorsunuz.
Warhead, Hollywood kokan ara videolara sahip tabii
bu pek de karmaşık olmayan oyun senaryosunu daha etkili sunmak için iyi
düşünülmüş. Oyun yine açık uçlu yapıya sahip ancak sürekli komutan
tarafından dürtülmemiz bunun tadını çıkarmamıza, çayır çimende
gezmemize olanak vermiyor. Görevler oraya git, şunu yap, ordan buraya
git gibi bizi içine çeken bir yapıda bu da başıboş dolaşmamızı
engelliyor, bir bakıma tedirgin oluyorsunuz sürekli sizi çağırdıklarını
işitince.
Maksimum PC, Minimum Zaman
İlk Crysis oyununa yapılan en önemli eleştiri
oyunun PC sistemlerinin kaldırabileceğinden çok fazla yük teşkil
etmesiydi. Bu nedenle bir çok kişi oyunu oynayamadı veya minimum
özelliklerde oynayarak güzelim grafiklerin tadına varamadı,
çatışmalardaki takılmalarda da cabası. Bu nedenle Crytek,
Warhead için oyuncuya optimizasyon sözü vermişti. Hatta Warhead için
500 euroluk sistemlerde çalışabilecek bile denmişti. Ancak denildiği
gibi bir düzenlemeyle karşılaşamadık, oyunun sistem ihtiyacı ilk
oyundan daha fazla. Eee tabii bir çok oyuncunun hevesi de kursağında
kalmış oldu. Oyuna ikinci büyük eleştiri ise senaryonun kısa oluşuydu.
Birinci oyunda 11 bölüm vardı ancak Crytek nispet yaparcasına ikinci
oyunda 7 ana bölüm ile karşımıza çıktı bu da normal bir oyuncu için
ortalama 6 saat bitirme süresi demek. Oyunun yanında verilen 2. DVD ‘Crysis Wars’ çoklu oyunculu moda, 3 farklı karşılaşma türü ve 21 haritaya sahip.
Gelelim fasulyenin faydalarına…
Güçlü sistem sahiplerinin zevkle oynayabilecekleri bir oyun olarak
Warhead, ilk oyundan pek fazla bir şey vaat etmiyor aslına bakarsanız.
Yine grafikler mükemmel ancak ilk oyunun sanki yan görevi gibi. –devasa
ek paket mi desek?- Elbette Psycho ile büyük işler başarıyoruz ama
Nomad’ın görevi yanında bizim konteyner işi biraz basit kalıyor. Ayrıca
oyunun finali de sönük olmuş. İlk oyunu beğenenlerin denemesinde fayda
var ancak 500 euroluk sistem sahipleri Crytek’in başyapıtı Far Cry‘a göz atabilirler.
Minimum sistem
2.8 Ghz işlemci, 1 GB RAM (Vista için 1.5 GB RAM), 15 GB boş HDD alanı, 256 MB Ekran kartı
grafik motoruyla yapıldı. Oyun dünyasında özellikle grafikleriyle çığır
açan Crysis, bizler için de Türkçe dil desteği ile farklı bir yere
sahipti. Crytek oyunun devam etmesi gerektiğini düşünmüş olacak ki
ikinci Crysis oyunuyla kısa bir süre sonra tekrar oyuncu karşısına
çıktı. Oyunda yine Filipin Denizi’ndeki Ling Shan Adaları’ndayız ancak
bu sefer adanın bir diğer tarafında ve Raptor ekibinin oldukça karmaşık
bir kişiliğe sahip olduğunu düşündüğüm üyesi Çavuş Psycho’yu yönlendiriyoruz.
google_protectAndRun("ads_core.google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);
Oyun, ilk oyunla paralel bir zaman diliminde geçiyor. Arada sırada
Emerson adlı bayan komutanımızdan ayrı düştüğümüz ekip hakkında bilgi
alıyoruz. (ilk oyundaki babacan komutanları arar olduğum andır: ”nomad
hadi oğlum! göreyim seni!”)
Tencere yuvarlanmış…
Oyun içinde Emerson’un dışında en çok temas halinde bulunduğumuz kişi pilot ONeil.
ONeil (bu arada ONeil eski Raptor’dan) de Psycho gibi başına buyruk
takılan, emirleri pek takmayan bir tip. Ancak bu iki karakterin
birbiriyle uyuşmayan özellikleri de var. Özellikle oyun için
videolarında Psycho’nun kişiliğini çok güzel vermişler, ilk oyunda
Nomad’ın gözünden gördüğümüz Psycho’nun aslında kendi prensipleri olan,
duygusal ve cesur bir karakter olduğunu görmek çok güzel.
Yıl 2020
Bahsi geçen yılda Ling Shan adalarında kazı yapan bir amerikan
arkeolog grubu esrarengiz bir bulgu ortaya çıkarır ancak daha ne
olduğunu anlamadıkları bu kalıntıyı inceleyemeden Kuzey Kore ordusu
adaya el koyar. Bu durumda grubun liderinin kızı Helena Rosental,
yardım çağrısı gönderir. ABD buna cevaben 1 hafta sonra son teknoloji
nano giysilerle donatılmış Raptor ekibini adaya yollar ancak Raptor’un
adaya inişiyle birlikte işler karışır. Warhead’da
Psycho ile adanın bir diğer tarafına gidip, çok önemli bir konteynırın
ve Albay Lee‘nin peşinden koşacağız. Bahsettiğimiz Nano-Suit’ın (nano
giysi) 4 temel bir de ek özelliği var bunlar: Maksimum Hız, Maksimum Güç, Görünmezlik, Maksimum Zırh.
Ek özellik ise silahların modifiye edilmesi; bu özellik kullanılarak
lazer ışığı, dürbün, flash ışığı, teknik aparat gibi eklentilerle
silahtan maksimum verim alınmasını sağlıyor. Warhead’da bu özelliğe
‘bomba atma’ ve ‘mermi türünü değiştirme’ gibi alt özellikler eklenmiş.
Diğer 4 ana özellik ise oyundaki en büyük avantajınız. Maksimum Hız ile
çatışma bölgesinden hızlıca uzaklaşabilir veya korunaklı bir yere
anında gidebilirsiniz. Maksimum güç ile kayalıkların tepesine
sıçrayabilir ve daha güçlü ateş edersiniz. Görünmezlik ile –ki en
sevdiğim özelliktir- ormanda kolayca sıvışabilir, izinizi
kaybettirebilirsiniz. Özellikle oyunu normal ve üstü derecede
oynayanlar bu özelliğe bayılırlar
Maksimum zırh ise oyun içi çatışmalarda en çok kullandığınız özelliktir
ki fazla koruma sağlar. Bu özellikleri farklı combine biçimleriyle
kullanırsanız çok rahat ilerleyebilirsiniz. Bu arada Warhead‘daki çift
el silahlar ve 2 tane ana silah taşımamız ilk oyundaki cephane
sorunumuzu kısmen çözüyor, mermileri almak için de üstünden geçmemiz
yeterli.
Warhead’ı açtığımızda ilk oyundaki menünün rengiyle
oynanmış hali karşımıza çıkıyor, tasarım tamamen aynı. Oyunun ilk
bölümlerinde çıtır çerez görevlerle uğraşırken daha sonraları elektriğe
duyarlı yaratıklarımız da olaya dahil oluyor ve Albay Lee
nereye biz oraya şeklinde yuvarlanıp gidiyoruz. Genellikle konteyneri
takip sürecinde nano giysili (ancak bu bizimkilerin yetersiz bir
kopyası) Kore askerleriyle elektriksel yaratıkların çatışmasının
ortasında kalıyoruz, tabii ki iki tarafın çatışmasına hiç karışmadan
sıyrılmak oldukça makul geldi bana. Oyunun ilk bölümlerindeki günlük
güneşlik iklim, yaratıkların ortaya çıkmasıyla yerini buza ve soğuğa
bırakıyor. Daha sonraları ise hava kapalı ve yağmurlu seyrediyor.
Adadaki bitki örtüsü oldukça renkli olmakla birlikte canlılık hissi
veremiyor bize özellikle rüzgarın etkisini göremedim, bunun yanında
çalılıklar biz yanından geçince kıpırdamıyor bile, kaskatı duruyor.
Ağaçların hasar alması ve yıkılması konusu biraz olsun bu eksiklikleri
örtüyor. Ayrıca yerde gördüğünüz fareleri elinize alıp fırlatabilmeniz
oldukça eğlenceli. Oyunda mermi etkileşimini biraz daha iyi gördüm ilk
oyunda kafasına mermi saydırdığınız bir asker size mal mal
bakabiliyordu. Bu oyunda özellikle kullandığınız araçlardaki silahlarda
oldukça etkili bir vuruş hassasiyeti görebiliyorsunuz, bazı silahların
mermileri düşmanlarınızı öteye savurabiliyor. Araçlar demişken ilk
oyundaki jiplere vuruş gücü daha yüksek yeni araçlar eklenmiş, ayrıca
buz cenneti (Frozen Paradise) bölümünde bot tarzı buz üstünde gidebilen
bir araç kullanıyorsunuz ki yol tutuşu yetersiz olsa da oldukça zevkli
(: İnon Zur müziklerinin de yardımıyla kendinizi aksiyonun içinde
buluyorsunuz.
Warhead, Hollywood kokan ara videolara sahip tabii
bu pek de karmaşık olmayan oyun senaryosunu daha etkili sunmak için iyi
düşünülmüş. Oyun yine açık uçlu yapıya sahip ancak sürekli komutan
tarafından dürtülmemiz bunun tadını çıkarmamıza, çayır çimende
gezmemize olanak vermiyor. Görevler oraya git, şunu yap, ordan buraya
git gibi bizi içine çeken bir yapıda bu da başıboş dolaşmamızı
engelliyor, bir bakıma tedirgin oluyorsunuz sürekli sizi çağırdıklarını
işitince.
Maksimum PC, Minimum Zaman
İlk Crysis oyununa yapılan en önemli eleştiri
oyunun PC sistemlerinin kaldırabileceğinden çok fazla yük teşkil
etmesiydi. Bu nedenle bir çok kişi oyunu oynayamadı veya minimum
özelliklerde oynayarak güzelim grafiklerin tadına varamadı,
çatışmalardaki takılmalarda da cabası. Bu nedenle Crytek,
Warhead için oyuncuya optimizasyon sözü vermişti. Hatta Warhead için
500 euroluk sistemlerde çalışabilecek bile denmişti. Ancak denildiği
gibi bir düzenlemeyle karşılaşamadık, oyunun sistem ihtiyacı ilk
oyundan daha fazla. Eee tabii bir çok oyuncunun hevesi de kursağında
kalmış oldu. Oyuna ikinci büyük eleştiri ise senaryonun kısa oluşuydu.
Birinci oyunda 11 bölüm vardı ancak Crytek nispet yaparcasına ikinci
oyunda 7 ana bölüm ile karşımıza çıktı bu da normal bir oyuncu için
ortalama 6 saat bitirme süresi demek. Oyunun yanında verilen 2. DVD ‘Crysis Wars’ çoklu oyunculu moda, 3 farklı karşılaşma türü ve 21 haritaya sahip.
Gelelim fasulyenin faydalarına…
Güçlü sistem sahiplerinin zevkle oynayabilecekleri bir oyun olarak
Warhead, ilk oyundan pek fazla bir şey vaat etmiyor aslına bakarsanız.
Yine grafikler mükemmel ancak ilk oyunun sanki yan görevi gibi. –devasa
ek paket mi desek?- Elbette Psycho ile büyük işler başarıyoruz ama
Nomad’ın görevi yanında bizim konteyner işi biraz basit kalıyor. Ayrıca
oyunun finali de sönük olmuş. İlk oyunu beğenenlerin denemesinde fayda
var ancak 500 euroluk sistem sahipleri Crytek’in başyapıtı Far Cry‘a göz atabilirler.
Minimum sistem
2.8 Ghz işlemci, 1 GB RAM (Vista için 1.5 GB RAM), 15 GB boş HDD alanı, 256 MB Ekran kartı