Yarış oyunları birçoğumuzun bilhassa da erkeklerin tutkusudur. Gerek maddi gerekse hayati sebeplerden dolayı gerçek hayatta asla tadamayacağımız heyecanı yarış oyunlarıyla tadarız. Ve bunu bilen oyun yapımcıları da bu tutkumuzdan sonuna kadar faydalanmak için önümüze sürekli yeni seçenekler koyarlar. Şuan da piyasa da pek oynayacak yarış oyunu bulunmazken, piyasadaki bu boşluğu gidermek için Fuel çıkageldi.
YARIŞMAK BİR TUTKUDUR
Fuel'in çıkmadan önce bizlere sunduğu en büyük vaadi, daha doğrusu duyurduğu en büyük özelliği oyunun devasa bir haritaya sahip olacağıydı. Ve görüyoruz ki yapımcılar haklıymışlar. Oyunda bizleri 14 bin kilometre kareden daha fazla bir harita bekliyor. Bu yüzden en önce oyunun bu devasa haritasından bahsetmeyi uygun buldum.
14,000 kilometre karelik arazimiz dağ, ova ve nehirlerden oluşuyor. Bu geniş topraklardaki yarış noktalarına gidip oradaki yarışlara katılıyor, manzara noktaları keşfediyor, hatta garajımıza ekleyebileceğimiz arabalar bile bulabiliyoruz. Oyunun haritasına baktığımızda bizi kendi içinde bölgelere ayrılmış devasa bir alan bekliyor. Haritadayken zoom out yaptığımızda, oyunun geçtiği alanın gerçek büyüklüğünü de anlayabiliyoruz. Oyunda ilerledikçe kapalı olan bölgeleri de açıyoruz. Yalnız maalesef bu muazzam harita oyunun avantajından çok dezavantajı olmuş. Tamam, harita çok büyük ama gezindiğimiz yer çöl olunca insanın bir müddet sonra canı sıkılıyor. Tüm gördüğünüz yerler dağlar, ovalar, nehirler olunca bir süre sonra oyun ister istemez kendini tekrar ediyormuş hissi veriyor. Aracınızla yüksek yerlerden uçmak, tümseklere tırmanmak zevkli ancak bir süre sonra bunlara da alışıyorsunuz. Oyundaki bu tek düze gidişatı gidermek için oyuna kar, yağmur, çöl fırtınası gibi doğa olayları da eklenmiş ancak gel gelelim bunların oyunun atmosferine pek bir katkısı olmamış. Büyük haritanın bir diğer kötü yanı ise gideceğiniz yerlerin çok uzakta olması. Neyseki oyunda GPS özelliği var da kolay kolay kaybolmuyorsunuz. GPS sizi en düzgün yollardan varacağınız noktaya ulaştıracak şekilde tasarlanmış. Böyle olunca da mesafe çok daha fazla uzuyor. Oyalanmamak için GPS'in dışına çıkıp başka yollara girdiğinizde, farkına varmadan yolu daha da uzatabiliyorsunuz. Böylelikle yarış alanına varmak bile bir işkence haline gelebiliyor. Daha küçük ve daha canlı bir harita oyuncu üzerinde daha etkili olabilirmiş.
Bir diğer eleştireceğim nokta ise oyunun yarış sistemi. Her yarışta üç farklı zorluk seviyesi var ve ona göre de kazandığınız "Fuel" değişiyor. Kazandığımız fueller sayesinde yeni arabalar alıp yeni yarışlara katılabiliyoruz. Gelelim eleştireceğim noktalara. İlk oyuna başladığımda hız tuşunu bulamadığım için yaklaşık 20 saniyelik bir gecikmeyle kalkış yaptım ve buna rağmen üstelik yarışın mesafesi de kısa olduğu halde, yarışı kazandım. Bu benim yeteneğimden değil tamamen oyunun yapay zekasından kaynaklı bir sonuçtu. Maalesef oyun boyunca bilgisayar tarafından kayırılıyoruz. Rakiplerimiz adeta yarışı bize teslim ediyorlar ve bu yüzdende yarışlarımız pek heyecanlı geçmiyor. Bir diğer sorun ise araçlarımızın oldukça yavaş ilerlemesi. Kesinlikle hız göstergemizle, aracımızın gerçek hızı arasında bir bağlantı yok. Zaten oyun tarafından kayırılıyoruz bir de buna yavaş bir oynanış eklenince oyun son derece kolay bir hal alıyor. Örneğin tüm bunlara rağmen yarışı kazanamadınız. O zaman yapacak bir şey yok, eğer ödülü kazanmak istiyorsanız o yarışı tekrarlanmanız gerekli. Yani bir teselli fueli kazanamıyorsunuz ve o kadar süreniz de boşa gidiyor. Özgür haritanın tek avantajlı yolu ise yarışlara da yansımış olması. Size verilen yönü takip etmek yerine alternatif yollardan yarışı daha kısa sürede tamamlayabiliyorsunuz. Ancak bunu yaparken de dikkatli olmanız gerekli, çünkü her an ters istikamette gidiyor olma ihtimaliniz var. Oyunda ki bu kestirmeler özellikle zamana karşı mücadele ettiğimiz yarışlarda ön plana çıkıyor.
YARIŞMAK BİR TUTKUDUR
Fuel'in çıkmadan önce bizlere sunduğu en büyük vaadi, daha doğrusu duyurduğu en büyük özelliği oyunun devasa bir haritaya sahip olacağıydı. Ve görüyoruz ki yapımcılar haklıymışlar. Oyunda bizleri 14 bin kilometre kareden daha fazla bir harita bekliyor. Bu yüzden en önce oyunun bu devasa haritasından bahsetmeyi uygun buldum.
14,000 kilometre karelik arazimiz dağ, ova ve nehirlerden oluşuyor. Bu geniş topraklardaki yarış noktalarına gidip oradaki yarışlara katılıyor, manzara noktaları keşfediyor, hatta garajımıza ekleyebileceğimiz arabalar bile bulabiliyoruz. Oyunun haritasına baktığımızda bizi kendi içinde bölgelere ayrılmış devasa bir alan bekliyor. Haritadayken zoom out yaptığımızda, oyunun geçtiği alanın gerçek büyüklüğünü de anlayabiliyoruz. Oyunda ilerledikçe kapalı olan bölgeleri de açıyoruz. Yalnız maalesef bu muazzam harita oyunun avantajından çok dezavantajı olmuş. Tamam, harita çok büyük ama gezindiğimiz yer çöl olunca insanın bir müddet sonra canı sıkılıyor. Tüm gördüğünüz yerler dağlar, ovalar, nehirler olunca bir süre sonra oyun ister istemez kendini tekrar ediyormuş hissi veriyor. Aracınızla yüksek yerlerden uçmak, tümseklere tırmanmak zevkli ancak bir süre sonra bunlara da alışıyorsunuz. Oyundaki bu tek düze gidişatı gidermek için oyuna kar, yağmur, çöl fırtınası gibi doğa olayları da eklenmiş ancak gel gelelim bunların oyunun atmosferine pek bir katkısı olmamış. Büyük haritanın bir diğer kötü yanı ise gideceğiniz yerlerin çok uzakta olması. Neyseki oyunda GPS özelliği var da kolay kolay kaybolmuyorsunuz. GPS sizi en düzgün yollardan varacağınız noktaya ulaştıracak şekilde tasarlanmış. Böyle olunca da mesafe çok daha fazla uzuyor. Oyalanmamak için GPS'in dışına çıkıp başka yollara girdiğinizde, farkına varmadan yolu daha da uzatabiliyorsunuz. Böylelikle yarış alanına varmak bile bir işkence haline gelebiliyor. Daha küçük ve daha canlı bir harita oyuncu üzerinde daha etkili olabilirmiş.
Bir diğer eleştireceğim nokta ise oyunun yarış sistemi. Her yarışta üç farklı zorluk seviyesi var ve ona göre de kazandığınız "Fuel" değişiyor. Kazandığımız fueller sayesinde yeni arabalar alıp yeni yarışlara katılabiliyoruz. Gelelim eleştireceğim noktalara. İlk oyuna başladığımda hız tuşunu bulamadığım için yaklaşık 20 saniyelik bir gecikmeyle kalkış yaptım ve buna rağmen üstelik yarışın mesafesi de kısa olduğu halde, yarışı kazandım. Bu benim yeteneğimden değil tamamen oyunun yapay zekasından kaynaklı bir sonuçtu. Maalesef oyun boyunca bilgisayar tarafından kayırılıyoruz. Rakiplerimiz adeta yarışı bize teslim ediyorlar ve bu yüzdende yarışlarımız pek heyecanlı geçmiyor. Bir diğer sorun ise araçlarımızın oldukça yavaş ilerlemesi. Kesinlikle hız göstergemizle, aracımızın gerçek hızı arasında bir bağlantı yok. Zaten oyun tarafından kayırılıyoruz bir de buna yavaş bir oynanış eklenince oyun son derece kolay bir hal alıyor. Örneğin tüm bunlara rağmen yarışı kazanamadınız. O zaman yapacak bir şey yok, eğer ödülü kazanmak istiyorsanız o yarışı tekrarlanmanız gerekli. Yani bir teselli fueli kazanamıyorsunuz ve o kadar süreniz de boşa gidiyor. Özgür haritanın tek avantajlı yolu ise yarışlara da yansımış olması. Size verilen yönü takip etmek yerine alternatif yollardan yarışı daha kısa sürede tamamlayabiliyorsunuz. Ancak bunu yaparken de dikkatli olmanız gerekli, çünkü her an ters istikamette gidiyor olma ihtimaliniz var. Oyunda ki bu kestirmeler özellikle zamana karşı mücadele ettiğimiz yarışlarda ön plana çıkıyor.