Brothers in Arms serisinin üçüncü oyunu olan Hell's Highway uzun bekleyişlerin ardından piyasaya çıktı! Hell's Highway yapım aşamasının bu kadar uzun sürmesi ve belirtilen ilk tarihten itibaren birkaç kez ertelenmesinin ardından piyasaya bomba gibi düştü. Piyasa'da Call of Duty gibi bir rakibi varken başarısı ne kadar olur bilinmez fakat benim için Brothers in Arms serisinin ayrı bir yeri var. Eminim benim gibi birçok kişi taktiksel FPS'lerde çığır niteliğinde olan Brothers in Arms serisinin yeni oyunu Hell's Highway'i büyük bir hevesle bekliyordu. Brothers in Arms Hell's Highway bu beklentileri karşıladı mı tartışılır fakat Gearbox Software her zaman ki gibi iyi bir iş çıkarttı denebilir!
Giriş
Hell's Highway'de daha önceki Brothers in Arms oyunlarında olduğu gibi bir grup askerin lideri konumundayız. Diğer savaş oyunlarının aksine Brothers in Arms serisinde savaş en gerçekçi haliyle bize yansıtılıyor. Brothers in Arms serisi Call of Duty gibi terminatörümsü bir durumun aksine takım çalışmasına ve taktiklere dayalı olarak ilerliyor bu nedenle savaşın ortasına pat diye giremiyoruz! Daha önceki Brothers in Arms serilerini oynayanlar bu konuda bir zorluk çekmeyecektir fakat benim hala anlayamadığım bir konu var. Almanların WW2 zamanında sesleri neden bu kadar cırtlak?
Konuya gelelim
Oyunun hikayesini tam olarak anlayabilmeniz için serinin eski oyunlarını da oynamanız gerekiyor. Hell's Highway bir nevi konu olarak devam niteliği taşıyor. Mareşal Bernard Montgomery WW2'nin sonlarında bir plan hazırlıyor ve bu plana göre havadan üç birlik indirilecek. Bu birliklerden ikisi Amerikan biriside İngilizlerden oluşuyor. Plana göre bu birlikler Hollandada düşman bölgesinin arkasına indirilicek. Bu birliklerden biri de biziz tabiki. Oyunda Matt Baker adlı karakteri yönetiyoruz.Oyundaki asıl amacımız Eindhoven adlı bölgeyi ele geçirmek ve güvenlik altına almak. Tabi bu görev yazıldığı kadar kolay olmasa gerek!
Psikolojik askerler
Brothers in Arms Hell's Highway seriye bir çok yeni özellik getiriyor. Artık yönettiğimiz grup sadece klasik askerlerden değil bazuka sniper machine gun assault base gibi gruplardan oluşuyor. Önceki Brothers in Arms oyunlarındaki gibi askerlerimize "Beni takip et" "Burada kalın" gibi komutlar verebiliyoruz.Savaş taktiklerinide kuş bakışı bir kamera açısından verebiliyoruz fakat bu taktikleri gerçekten düşünerek vermemiz gerekiyor!
Oyunda başarılı olmak istiyorsak takımımızı iyi kontrol etmeyi bilmemiz gerekiyor.Savaşlar diğer Brothers in Arms oyunlarına göre çok interaktif olmuş neredeyse çevredeki tüm objeleri kendimize bir siper olarak kullanabiliyoruz bir varilin kutunun duvarın çitin arkasına saklanabiliyoruz. Böylece savaş daha gerçekçi bir hal alıyor.Rainbow Six Vegas ve Gears of War oyunlarındada gördüğümüz bu sistem oyunda en çok kullanmamız gereken özellik haline gelmiş! Oyundaki 'Health' sistemi de değiştirilmiş Call of Duty serilerinden hatırlayacağımız gibi vurulunca ekran kırmızıya dönüyor ve yaralandığımızı gösteriyor fakat hemen bir siper bulup saklanırsak canımız tekrardan düzeliyor ve eski haline geliyor. Böylece oyun bizi sürekli taktiksel oynayıp siper almaya zorluyor.
Oyun bu kadar geliştirilirken tabi düşmanların yapay zekasıda unutulmamış. Beni en çok etkileyen özelliklerden birisi artık düşmanlar çok akıllı ve sizi gafil avlayabiliyor. Düşmanlar sadece ateş etmekle kalmayıp saklanarak arkanıza kadar gelebiliyorlar! Bunun gibi detaylar sayesinde oyun daha bir hız ve gerçekçilik kazanmış.
Oyunun en büyük özelliği ise artık Brothers in Arms serisinde klasikleşmiş 'Pin-meter' özelliği. Düşmanınızı yoğun ateş altında tutabilirseniz 'Pin-down' oluyor ve düşmanınız saklanmak zorunda kalıyor Pin-meter yüksekte olduğu sürece düşman hatalar yapıyor ve saklandığı yerden çıkamıyor. Bu durum sizin askerlerinizinde başına gelebiliyor bu yüzden savaş taktiklerini iyi ayarlamak gerekiyor.Düşmanların saklandıkları yerden çıkamamaları eskiden sıkıcı gelebiliyordu fakat şimdi eğlenceli bir hal almış çünkü neredeyse tüm siperler yıkılabiliyor.
Brothers in Arms'ın bize verdiği senaryolarda tank sniper machine gun kullanacağımız bir sürü görevler sunuyor. Tank kullanacağımız görevler oldukça zevkli adeta bir terminatör hissi veriyor. FPS oyunlarının vazgeçilmez silahı Sniper'ın kullanımı ise gayet kolay ve zevkli. Machine gun oyunda çoğu zaman karşımıza çıkıcaktır. Machine gun düşman askerlerinin Pin-meter seviyesini saniyeler içinde tavana vurduruyor böylece düşman askerleri siz Machine gun'ı alır almaz kaçmak zorunda kalıyor.
Oyuna yeni eklenen bir özellik ise şu sıralar moda olan "Slow Motion" ölümler. Örneğin çatışma sırasında bir düşmanı kafasından vurursanız düşman Slow Motion olarak yere düşüyor ve bu olay gayette güzel gerçekleşiyor.
Oyundaki deforme sistemine bakarsak gerçekten süper tasarlanmış. Saklandığınız her siper çevrenizdeki her eşya yıkılabiliyor. Binalarda yıkılma söz konusu değil fakat çok güzel sahneler ortaya çıkabiliyor. Tahtaların çitlerin parçalanışını oturup izleyesi geliyor insanın.
Oyundaki detaylar oldukça fazla düşmanınızı yakından öldürürseniz silahın üstüne kan sıçraması gibi hoş detaylarda oyunda mevcut. Yanınızda bir arkadaşınız vurulursa Slow motion moda geçip onu yerden kaldırmak gibi detaylarda oyunda mevcut. Multiplayer mod klasiğin dışına çıkamıyor FPS oyunlarında oynadığımız klasik modlar Brothers in Arms serisinde de bize sunulmuş.
Oyunda sol altta bir pusulamız var sağ üst köşede ise verdiğimiz emirleri gösteriyor. Diğer FPS oyunlarının aksine hiçbir zaman elimizde tam bir bilgi yok ve pusulamıza göre giderken sivil halka sorular sormamız gerekebiliyor.
Oyundaki kan ve şiddet önceki serilere göre muhteşem bir şekilde arttırılmış. Attığınız bombayla düşman askerlerinin kopartamayacağınız yeri yok! Vurulunca çıkan kanda cabası...Oyun size şiddet olarak Rambo IV'ü hatırlatabilir ! Hatta Rambo IV'ün şiddeti bu oyunun yanında az kalır! Unutmadan bir not geçeyim bu tip parçalanma olayları WW2 oyunlarına bir ilk. Oynanış hakkında yeterince konuştuk grafiklere gelelim!
Savaşı bırak manzaraya bak!
Brothers in Arms Hell's Highway'in grafiklerine gelirsek oyun Unreal Engine 3 grafik motorunu kullanıyor.Oyunun geçtiği günlük güneşlik yerlerde manzara gerçekten muhteşem tasarlanmış insanın bazen silahı bırakıp manzarayı izleyesi geliyor. Her mekan birbirinden farklı benzerlik oyunda söz konusu değil. Oyunun aman aman grafikleri olmasa da ses ve konuyla birleşince muhteşem bir atmosfer yaşatıyor. Grafikler genel olarak güzel fakat çiçeklere yaklaştığınız zaman 2D çiçekler insanın hevesini kaçırabiliyor bina textureleri ne kadar güzel olsada yerdeki bitkiler çiçekler gerçektende vasat. Bu tip detaylarda çevreye konulan koyunlarla biraz olsun örtülüyor! Evet yanlış duymadınız savaşın tam ortasında önünüzden koyun sürüleri geçebiliyor aralarına bomba atmak bir hayli eğlenceli olabiliyor.Bu oyuncuya göre değişebilen bir eğlence tabi...
Yastık mı vurdum ben?
Başlık sanırsam herşeyi anlatıyor oyundaki fizik motoru bazen dengesizlikler yaşatabiliyor askerler sanki sert bir yastık gibi düşüyor yere. Örneğin bomba attığınız düşman askeri havada dönüyor ve bir yaprak gibi yere iniyor. Fizik bugları bu kadarlada kalmayıp bir duvara saklanmış giderken aniden sebepsiz bir şekilde ölebiliyorsunuz. Bu konuda çok acil bir patch gerekiyor. Oyunun en büyük eksiğinin bu olduğunu söylemek yanlış olmaz heralde. Slow Motion death özelliği ve kullanılan yoğun kan bu hatayı biraz olsun kapatıyor fakat yinede düşmanı anlının ortasından vurunca yükseklere havalanıp düşmesi garip birşey... Fizik sistemine tamamen kötü demek çok büyük yanlış olur ne kadar eksiği olsada bir o kadarda artısı var. Çitlerin parçalanması tahtaların kopması gerçekten çok hoş gözüküyor. Son olarak oyunun seslerine geçelim.
Hollywood filmi
Oyunun sesleri oldukça güzel zaten FPS oyunlarında en çok dikkat edilmesi gereken unsurlardan biri sestir. Brothers in Arms sesleri sayesinde atmosferi çok iyi yakalıyor. Sesler tüylerinizi diken diken eden sahnelerle birleşince tadından yenmez bir hale geliyor oyun! Neden Hollywood filmi dedim çünkü Brothers in Arms diğer FPS oyunlarına göre daha dramatik bir oyun Baker ara sahnelerde sürekli kaybettiği arkadaşlarından bahsediyor bu adamları hayatta tutmalıyım gibi duygulu konuşmalar yapıyor.Henüz ağlayanı görmedim ama gaza geleni çok gördüm... Oyunun seslerinin güzel olmasının dışında konuşmalarda çok gerçekçi fakat benim hala anlayamadığım konu Almanların sesleri WW2 zamanında niye bu kadar cırtlak?