<table border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" width="471"><tr valign="top"><td width="471"> </td></tr></table> Savaş, insanlık tarihiyle yaşıt bir eylem. İlk insandan bu yana savaşıyoruz. Büyük ihtimalle türümüz tükenene kadar da savaşacağız. Kendi içimizde başlayan savaş tüm dünyayı sarıyor. Bu konuda o kadar başarılıyız ki, felsefemiz ve bilimimiz savaşlar üzerine kurulu. Savaş bazılarına göre toplu yıkım bazılarına göre ise bir sanat. Eğer savaş bir sanatsa, bunu dijital dünyaya en iyi yansıtanlardan birisi kesinlikle Total War serisidir. İlk önce Japonya'daki acımasız Shogun'ların üstünlük savaşına tanık olduk. Daha sonra ise Medieval: Total War ile Avrupa'nın kontrolünü ele geçirmeye çalışan derebeyleri ve İmparatorlukları yönettik. Zamanda geriye dönüp Roma�nın dertlerini çözdük. Rome Total War'da soylu ailemizin avantajlarını kullanıp, Roma'nın en güçlü generali ve hatta İmparatoru olup kurtarıcısı olmaya kadar gittik. Bu sırada arada Ortaçağı sallayan Vikinglerle savaştık. Roma kapılarına dayanan Hun'ları yönetip Barbarian İnvasian'la dünyanın en büyük devletlerden birinin başını ağrıttık. Zamanda biraz daha geçmişe gidip Büyük İskender'in fetihlerini gerçekleştirdik. Antik dünyada işimiz bitince, Avrupa�da yarım kalmış bir işimiz vardı. Daha iyi grafikler ve oynanış ile birlikte Medieval II: Total War'da Ortaçağın mutlak hükümdarı olmak için uğraştık. En son ise oyunun eklenti paketi Kingdoms ile Haçlı seferlerinden, Töton şövalyelerine ve Amerika'da bulunan kabilelerin savaşlarını yönettik. Herkes bir sonraki ek paketi beklerken, etrafta yeni bir Total War�un ismi geçmeye başladı. Yapımcı The Creative Assembly'nin bu yeni oyunu resmi olarak duyurmasıyla birlikte, Total War sevenler heyecanlı bir bekleyişe girdiler. Ancak bu sefer oyun kılıç kalkan yerine, barut ve tüfekle ilgiliydi. Üstelik deniz savaşları da ön planda olacaktı. Haliyle, bileğinin ve kılıcının keskinliğine güvenen Total War oyuncuları bu değişikliklere endişeyle bakmaya başladılar� Her gelen yeni ekran görüntüsüyle bu endişeler giderek artmaya başladı. Yapımcıların bu yeni değişiklikleri nasıl yapacağı merak ediliyordu. Oyunun dövüş sistemi büyük oranla kılıç dövüşlerine yönelik olduğu için, tüfeklerin bu işe nasıl uyum sağlayacağı düşünülüyordu. Uzun bir bekleyişten sonra en sonunda merakların giderileceği oyun geldi. Empire Total War� 18. Yüzyıla hoş geldiniz <table bgcolor="#ffffff" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" width="501"><tr valign="top"><td width="471" height="600">Yeni Total War zaman olarak pek alışık olmadığımız bir çağda geçiyor. 18. Yüzyıl. Tam bir geçiş dönemi olan bu çağ aynı zamanda siyasi kaosların da başlangıcı. Teknolojik gelişmelerle birlikte insanlar, ilkel savaş aletlerini bırakıp, barutun ve tüfeğin gücüne güvenmeye başladılar. Bilimsel olarak emekleyen insanlık, artık ayağa kalkıp koşmaya başladı. Bu günümüze kadar süren teknolojik gelişmelerinde başlangıcı oldu. Dünya büyük bir hızla değişiyordu ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Savaş taktiklerinden siyasal ilkelere göre her şey büyük bir hızla değişiklik gösterdi. Bir zamanlar dünyayı titreten İmparatorluklar şimdi, güçsüz ve etkisizdi. Fransız devrimiyle birlikteyse, insanların özgürlük çığlıkları daha yüksek çıkmaya başladı. Güç el değiştirmeye başlamıştı. Doğunun gerisinde kalmış Batı Medeniyetleri artık bilim ve sanatta hızla gelişirken, Doğu ise bu hızlı değişimlere ayak uydurmaya çalışıyordu. Doğudaki devletlerin nesillerdir süre gelen, alışkanlıkları artık çağ dışı kalmıştı. Amerikan iç savaşı sonrasında bu devletin güçlenip kendini toparlaması dünya siyaseti için tehlikeli gelişmeler teşkil ediyordu. Artık kıtalar aşabilen gemilerle birlikte, kolonileşme çalışmaları da başladı. Kölelik başka bir anlam kazandı� Creative Assembly ise yeni oyunu için bu zor ve karmaşık dönemi seçti. Kısacası artık bilmedikleri sularda dolaşıyorlar. Oyunu kurmak ve oynamak için Steam'e ihtiyacınız var. Steam hızlı yükselen bir oyun yükleme platformu. Sevenleri kadar hoşlanmayanlar da çok (Steam'i sevmeyenler, Steam'i hiç kullanmamış olanlardır. - Emre Acar). Oyunu kurarken, ilk önce CD numarasını kontrol ediyor. Daha sonra ise Steam'i kuruyor. Steam'e ücretsiz üye olduktan sonra. Oyunun orijinalliği kontrol ediliyor ve oyun çalışıyor. İnternet bağlantısı olmayan bilgisayarlarda ise Steam'i offline çalıştırıp ETW oynayabilirsiniz. Tabii ki Steam'in en büyük artısı yamaları kendiliğinden yüklemesi ve Online oyuncular için ortak bir platform oluşturması. Dünyanın her tarafındaki strateji ustalarıyla rahat rahat savaşıp, mesajlaşmayı mümkün kılıyor� Adet üzeri Empire Total War içinde bulunduğumuz dönemi ve durumu anlatan bir açış videosuyla oyuncuları karşılıyor. Bu seferki video kurgusal geçişler olarak daha etkileyici olmuş. Videoyu izledikten sonra savaşma isteği daha da artıyor. Düşmanları yok etmek ve oluk oluk kan akıtma hissi hat safhaya çıkıyor. Creative Assembly bu sefer Total War'ı adete baştan yaratmış gibi. Oyun geçtiği çağ gibi yenilik ve karmaşa dolu. Ana sayfada gelişmiş bir eğitim alma imkânı var. Onun dışında Amerika'nın kuruluşunu anlatan bir senaryo hazırlanmış. Ya da 12 devlet arasında seçim yapıp ünlü Total War haritasında hayatta kalma mücadelesi verebiliyoruz. Şimdilik yapılan değişiklikleri ilk bakışta anlatayım. Daha sonra detaylıca anlatacağım. Artık harita tamamıyla üç boyutlu. Görsel olarak müthiş olsa da bu değişiklik kendi artılarını ve eksilerini yaratıyor. Düşük sistemlerde bu hata çok fazla sorun çıkartıyor hatta bol bol oyunda çökmelere neden oluyor. Haritaya alışana kadar eski Total Warcular bayağı afallayacak. Bir anda kendinizi başka bir dünyada buluyorsunuz. Gemiler yüzüyor, askerler ve devlet adamları oradan oraya yürüyor. Şehirler yanıyor ya da yapılıyor. Oyun bunların hepsini gösteriyor bize. Eğer ilk başta diğer devletlerin hareketlerini göster seçeneğini iptal ederseniz bundan kurtuluyorsunuz. Çünkü space'e basmayınca bu adamların hareketi çok yavaş. Eskisi gibi farenin sol tuşuna basıp bunları hızlandıramıyoruz. Yavaş yavaş oradan oraya gidiyorlar. Ancak diğer devletlerin hareketlerini izlememek de büyük bir stratejik eksiklik yaratıyor. Tekrar space'e basınca yine yavaş hareket etmeye başlıyorlar. Kısacası ya elimiz space'e yapışacak, ya da bu başlı başına oyun gibi olan sahneleri sevmeyi öğreneceğiz� </td></tr></table> <table bgcolor="#ffffff" border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" width="501"><tr valign="top"><tr valign="top"><td width="20" nowrap="nowrap"> </td> <td width="471" height="600"> Empire: Total War <table border="0" cellpadding="0" cellspacing="0" width="471"><tr valign="top"><td width="471">Cem Süer 20.03.2009</td></tr></table> Artık gelişmiş bir diplomasi menüsüne sahibiz. Direk diğer ülkelerle konuşabiliyoruz. Onlara isteklerde bulunuyoruz. Seçtiğimiz devlete göre, bu menüde bizi sevenler ve sevmeyenler var. Artık ticaret eskisinden de önemli. Büyük şehirlerin dışında ufak köyleri de tek tek kontrol edebiliyoruz. Burada yapılacak olan tarlalardan yollara kadar her şeyi biz ayarlamalıyız. Askerleri dünya haritası üzerinde yerleştirdiğimiz yerler artık daha önemli. Satrançtaki gibi stratejik ve iyi mevzilenmeler yapmamız lazım. Yoksa düşman elini kolunu sallayarak geliyor. Yaşam denizden gelir misali, denizler çok önemli. Deniz ticaretini sağlama almak için sürekli filolar yapmak lazım. Yoksa korsanlar ya da düşmanlar ticaretinizi baltalıyor. Ekranın sol altındaki ufak harita dünya üzerindeki kontrolünüzü kolaylaştırıyor. Hem Mouse ile işaretlenilen yerin hangi ülkeye ait olduğunu gösteriyor hem de ticaret yollarını görmenizi sağlıyor. Kesinlikle ticaret ve savaş plan ları yapılmadan önce bakılması gereken bir yer. </td></tr></tr></table> | </tr>
Empire: Total War
MoRTaLC00L- Gold Master
- Mesaj Sayısı : 1438
Kayıt tarihi : 16/07/09
- Post n°1