Şüphesiz beyaz perdenin en
kült serilerinden biridir Terminator serisi. Gelecekten gelen
durdurulamaz bir sayborg, bir yok edici, gelecekteki direniş liderini
ilk filmde daha dünyaya gelmeden kökten temizlemek istiyordu, fakat bu
görevini başaramamıştı. İkinci filmde ise bu sefer bizzat liderin, yani
John Connor’ın peşindeydiler. Bu seferki yok edici çok daha güçlü ve
teknolojik açıdan çok daha gelişmişti, öyle ki kendisi Matrix
filmlerindeki Ajan Smith karakterinin esin kaynağı olmuştur. Ancak tüm
bu donanıma rağmen robotlar bir kez daha başarısız oldular, çünkü
onlardan biri bizdendi ve gelecekten bize yardım
için gönderilmişti. Arnold Schwarzenegger’in de bu üçleme sayesinde
yıldızının parladığını belirtelim. İkinci filmde kıyamet günü bir kez
daha geciktirilmişti. Fakat robotların bu bitmek tükenmek bilmeyen
Connor’ı yok etme hırsları, bizleri bir kez daha beyazperdeye
Terminator 3 için davet ediyordu ve sonunda beklenen oldu, Connor bir
kez daha kurtarılmış olsa da bu sefer Robotlar kıyamet gününü
getirmişlerdi. Artık insanlar için zor anlar başlıyordu, sürekli
robotlara karşı yapılacak savaşlar, özgürlük uğruna yapılacak
mücadeleler, acı ve gözyaşı.
Batman gibi çizgi roman dünyasının
en tanınmış isimlerinden birini beyaz perdede hak ettiği şöhrete geri
kavuşturan Christian Bale, bir başka beyaz perde efsanesinde bu kez
John Connor olarak karşımıza çıktı. Ancak oyunda yönettiğimiz
Connor’ın, Christian Bale ile bir ilgisi yok. Doğrusu karakterimize
Connor diye hitap edilene kadar, başka birini yönettiğimizi zannettim.
Yapımcıların Christian Bale’in sesini ve figürünü dahi oyuna
yansıtamamaları bence çok büyük
bir başarısızlık, ne yapıp edip onu ikna etmeleri gerekirdi, şayet Bale
bunu kabul etmediyse. Dördüncü filmle birlikte sonunda gelecekteyiz,
artık bizi yok etmek için gelecekten gönderilen robotlar yok zira
Skynet her tarafı zapt etmiş durumda. Oyunda Connor henüz direniş
liderliğine yükselememiş, gelecek için umut vadeden bir direnişçi
konumunda.
SONUN BAŞLANGICI
Bir kez daha
bir film oyunuyla karşı karşıyayız. Oyun filmdeki olaylardan 2 yıl
öncesini konu alıyor. Sanırsam 2 yıl önce fazla bir olay olmamış ki
oyunun süresi yalnızca 4-5 saat arasında değişiyor. Oyunda hiçbir
derinlik yok klasik bir TPS oyunu. Önünüze çıkan robotları imha ederek
amacınıza ilerleyin. Oyun biraz bulmacalarla süslense belki de
rutinliğinden kurtulurdu. Oyunun grafiği bir tarafa bırakırsak,
oyundaki çevre tasarımları gerçekten çok iyi. Savaş alanına dönmüş
sokaklar, harabe binalar, hurdaya çıkmış paslanmış arabalar, size
müthiş bir atmosfer sağlıyor. Ayrıca oyunda siper alma sistemi de
mevcut ve çevre tasarımının da bu sisteme göre şekillendirildiğini
görüyoruz. Yalnız siper alma sisteminde bir takım sorunlarla
karşılaşabiliyoruz. Bazen karakterimiz hedef almakta sıkıntı yaşıyor,
ya da hedef alıp ateş ettiğinizde düşman yerine önündeki duvara ateş
ediyor, yani tam olarak siper arkasından ayrılmıyor. Bu sorunların
harici sistem oldukça başarılı bir şekilde kullanılmış.
Oyunda,
her ne kadar Bale olmasa da, karakter şekillendirmeleri oldukça iyi,
ancak çevreye aynı özeni gösterdiklerini söyleyemem. Güzel, savaş
alanına dönmüş bir çevre, fakat çok özensiz kaplamalar, ayrıca oyunda
cisimlerle etkileşimde neredeyse hiç yok. Hiçbir şeyi itemiyorsunuz,
çarpsanız yerinden oynamıyor, tek muhatabınız oyun boyunca robotlar.
Oyunda ki patlama ve ateş efektleri de oldukça sönük olmasına rağmen
ışık efektleri o kadar kötü sayılmaz, ancak daha iyi olabilirdi.
Filmdeki bazı oyuncuların
sesleri oyunda mevcut ve seslendirmelere başarılı denilebilir. Oyunda
yer yer içinde bulunduğunuz umutsuzluğu yansıtan diyaloglara yer
verilmiş ve bu umutsuzluğu sizde hissedebiliyorsunuz. Silah sesleri
biraz daha canlı olabilirdi, bazı silah sesleri çok boğuk kalmış. Oyuna
en iyi havayı ise değişik tonlarda çalan klasik terminator müziği
olmuş, bir anda insanı oyunun içine çekiyor.
SKYNET GÖRDÜĞÜNÜZDE YAPACAKLARINIZ
Oyunda
karşılaşacağınız robotların, mekanizmaları ve hareketleri de değişik.
Örneğin spider’lar asla siper arkasına gelmiyorlar, ancak siz siperden
çıkarsanız üzerinize doğru koşup size saldırıyorlar ve orada
ölüyorsunuz. Spiderların zayıf noktaları arka kısımlarında, onları yok
etmek için çaktırmadan arkalarına geçerek saldırmalısınız, yoksa önden
saldırılarda oldukça dayanıklılar ve zor yok oluyorlar, ayrıca
spiderların yoğun ateş altında mekanizmaları kapanıyor, bu durum da
size bir avantaj yaratabilir. Diğer bir önemli robot türü ise
T-600’ler. Bu robotlar insan şeklindeler ve zayıf noktaları göğüsleri.
Ancak bunlar siz siper arkasında olsanız da, size gelip doğrudan
saldırıyorlar ve orada ölüyorsunuz. Yani ne yapıp edip bu robotları
kendinizden uzak tutmalısınız. Bazı durumlarda T-600’ler doğrudan
üzerinize geliyor ve size de kaçacak bir yer kalmıyor, siper arkasından
çıksanız vurularak öleceksiniz, siperde kalsanız T-600 tarafından
öldürüleceksiniz. İşte size gerçek bir umutsuzluk, bir iki defa bu tarz
bir durumla karşı karşıya kaldım gerçekten oyun size umutsuzluk
duygusunu çok iyi yansıtıyor. Bu robotlar harici birkaç çeşit daha
robot var. Örneğin insan derisiyle kaplanmış, insan şeklindeki
robotlar, ya da motosiklet benzeri robotlar.
Oyun da checkpoint
sistemi mevcut. Siper alma sistemi ise oynanışı oldukça
kolaylaştırıyor. Siperler arası geçişler oldukça iyi. Artık neredeyse
her TPS oyununda görmeye alıştığımız, nişan alma sistemi bu oyunda da
mevcut, nişan aldığımızda kameram omuz açısına geçiyor ve böylece
oyunculara çevreye daha çok hâkim olma imkânı sağlanmış oluyor.
HAYALLER
Oyunda
tasarlanan dünya güzel ama oyunculara GTA tarzı bir özgür oynanış
verselerdi, bu projeye tam yakışırdı. Düşünsenize arabaya atlayıp
robotlardan kaçıyorsunuz, etraftaki direnişçileri robotlardan
kurtarıyorsunuz, çok fantastik olurdu. Yada bu kadar çok özgürlük
veremeseler de en azından oyundaki tek düzeliği ortadan kaldıracak bir
takım şeyler yapsalarmış şuan çok daha zevkli bir oyun oynuyor
olacaktık, ancak elimizdeki ürün bu ve bununla idare etmeliyiz. Güzel
oyunlu günler…
kült serilerinden biridir Terminator serisi. Gelecekten gelen
durdurulamaz bir sayborg, bir yok edici, gelecekteki direniş liderini
ilk filmde daha dünyaya gelmeden kökten temizlemek istiyordu, fakat bu
görevini başaramamıştı. İkinci filmde ise bu sefer bizzat liderin, yani
John Connor’ın peşindeydiler. Bu seferki yok edici çok daha güçlü ve
teknolojik açıdan çok daha gelişmişti, öyle ki kendisi Matrix
filmlerindeki Ajan Smith karakterinin esin kaynağı olmuştur. Ancak tüm
bu donanıma rağmen robotlar bir kez daha başarısız oldular, çünkü
onlardan biri bizdendi ve gelecekten bize yardım
için gönderilmişti. Arnold Schwarzenegger’in de bu üçleme sayesinde
yıldızının parladığını belirtelim. İkinci filmde kıyamet günü bir kez
daha geciktirilmişti. Fakat robotların bu bitmek tükenmek bilmeyen
Connor’ı yok etme hırsları, bizleri bir kez daha beyazperdeye
Terminator 3 için davet ediyordu ve sonunda beklenen oldu, Connor bir
kez daha kurtarılmış olsa da bu sefer Robotlar kıyamet gününü
getirmişlerdi. Artık insanlar için zor anlar başlıyordu, sürekli
robotlara karşı yapılacak savaşlar, özgürlük uğruna yapılacak
mücadeleler, acı ve gözyaşı.
Batman gibi çizgi roman dünyasının
en tanınmış isimlerinden birini beyaz perdede hak ettiği şöhrete geri
kavuşturan Christian Bale, bir başka beyaz perde efsanesinde bu kez
John Connor olarak karşımıza çıktı. Ancak oyunda yönettiğimiz
Connor’ın, Christian Bale ile bir ilgisi yok. Doğrusu karakterimize
Connor diye hitap edilene kadar, başka birini yönettiğimizi zannettim.
Yapımcıların Christian Bale’in sesini ve figürünü dahi oyuna
yansıtamamaları bence çok büyük
bir başarısızlık, ne yapıp edip onu ikna etmeleri gerekirdi, şayet Bale
bunu kabul etmediyse. Dördüncü filmle birlikte sonunda gelecekteyiz,
artık bizi yok etmek için gelecekten gönderilen robotlar yok zira
Skynet her tarafı zapt etmiş durumda. Oyunda Connor henüz direniş
liderliğine yükselememiş, gelecek için umut vadeden bir direnişçi
konumunda.
SONUN BAŞLANGICI
Bir kez daha
bir film oyunuyla karşı karşıyayız. Oyun filmdeki olaylardan 2 yıl
öncesini konu alıyor. Sanırsam 2 yıl önce fazla bir olay olmamış ki
oyunun süresi yalnızca 4-5 saat arasında değişiyor. Oyunda hiçbir
derinlik yok klasik bir TPS oyunu. Önünüze çıkan robotları imha ederek
amacınıza ilerleyin. Oyun biraz bulmacalarla süslense belki de
rutinliğinden kurtulurdu. Oyunun grafiği bir tarafa bırakırsak,
oyundaki çevre tasarımları gerçekten çok iyi. Savaş alanına dönmüş
sokaklar, harabe binalar, hurdaya çıkmış paslanmış arabalar, size
müthiş bir atmosfer sağlıyor. Ayrıca oyunda siper alma sistemi de
mevcut ve çevre tasarımının da bu sisteme göre şekillendirildiğini
görüyoruz. Yalnız siper alma sisteminde bir takım sorunlarla
karşılaşabiliyoruz. Bazen karakterimiz hedef almakta sıkıntı yaşıyor,
ya da hedef alıp ateş ettiğinizde düşman yerine önündeki duvara ateş
ediyor, yani tam olarak siper arkasından ayrılmıyor. Bu sorunların
harici sistem oldukça başarılı bir şekilde kullanılmış.
Oyunda,
her ne kadar Bale olmasa da, karakter şekillendirmeleri oldukça iyi,
ancak çevreye aynı özeni gösterdiklerini söyleyemem. Güzel, savaş
alanına dönmüş bir çevre, fakat çok özensiz kaplamalar, ayrıca oyunda
cisimlerle etkileşimde neredeyse hiç yok. Hiçbir şeyi itemiyorsunuz,
çarpsanız yerinden oynamıyor, tek muhatabınız oyun boyunca robotlar.
Oyunda ki patlama ve ateş efektleri de oldukça sönük olmasına rağmen
ışık efektleri o kadar kötü sayılmaz, ancak daha iyi olabilirdi.
Filmdeki bazı oyuncuların
sesleri oyunda mevcut ve seslendirmelere başarılı denilebilir. Oyunda
yer yer içinde bulunduğunuz umutsuzluğu yansıtan diyaloglara yer
verilmiş ve bu umutsuzluğu sizde hissedebiliyorsunuz. Silah sesleri
biraz daha canlı olabilirdi, bazı silah sesleri çok boğuk kalmış. Oyuna
en iyi havayı ise değişik tonlarda çalan klasik terminator müziği
olmuş, bir anda insanı oyunun içine çekiyor.
SKYNET GÖRDÜĞÜNÜZDE YAPACAKLARINIZ
Oyunda
karşılaşacağınız robotların, mekanizmaları ve hareketleri de değişik.
Örneğin spider’lar asla siper arkasına gelmiyorlar, ancak siz siperden
çıkarsanız üzerinize doğru koşup size saldırıyorlar ve orada
ölüyorsunuz. Spiderların zayıf noktaları arka kısımlarında, onları yok
etmek için çaktırmadan arkalarına geçerek saldırmalısınız, yoksa önden
saldırılarda oldukça dayanıklılar ve zor yok oluyorlar, ayrıca
spiderların yoğun ateş altında mekanizmaları kapanıyor, bu durum da
size bir avantaj yaratabilir. Diğer bir önemli robot türü ise
T-600’ler. Bu robotlar insan şeklindeler ve zayıf noktaları göğüsleri.
Ancak bunlar siz siper arkasında olsanız da, size gelip doğrudan
saldırıyorlar ve orada ölüyorsunuz. Yani ne yapıp edip bu robotları
kendinizden uzak tutmalısınız. Bazı durumlarda T-600’ler doğrudan
üzerinize geliyor ve size de kaçacak bir yer kalmıyor, siper arkasından
çıksanız vurularak öleceksiniz, siperde kalsanız T-600 tarafından
öldürüleceksiniz. İşte size gerçek bir umutsuzluk, bir iki defa bu tarz
bir durumla karşı karşıya kaldım gerçekten oyun size umutsuzluk
duygusunu çok iyi yansıtıyor. Bu robotlar harici birkaç çeşit daha
robot var. Örneğin insan derisiyle kaplanmış, insan şeklindeki
robotlar, ya da motosiklet benzeri robotlar.
Oyun da checkpoint
sistemi mevcut. Siper alma sistemi ise oynanışı oldukça
kolaylaştırıyor. Siperler arası geçişler oldukça iyi. Artık neredeyse
her TPS oyununda görmeye alıştığımız, nişan alma sistemi bu oyunda da
mevcut, nişan aldığımızda kameram omuz açısına geçiyor ve böylece
oyunculara çevreye daha çok hâkim olma imkânı sağlanmış oluyor.
HAYALLER
Oyunda
tasarlanan dünya güzel ama oyunculara GTA tarzı bir özgür oynanış
verselerdi, bu projeye tam yakışırdı. Düşünsenize arabaya atlayıp
robotlardan kaçıyorsunuz, etraftaki direnişçileri robotlardan
kurtarıyorsunuz, çok fantastik olurdu. Yada bu kadar çok özgürlük
veremeseler de en azından oyundaki tek düzeliği ortadan kaldıracak bir
takım şeyler yapsalarmış şuan çok daha zevkli bir oyun oynuyor
olacaktık, ancak elimizdeki ürün bu ve bununla idare etmeliyiz. Güzel
oyunlu günler…