Selam sevgili okurlar,
1999 yılının yaz aylarında Bullfrog firması yine yaptı yapacağını ve zamanında piyasaya bomba gibi düşen Dungeon Keeper oyununun ikinci bölümünü çıkardı, bir kez daha piyasayı altüst etti ve gitti. Oyunu ilk gördüğümde cebimdeki bütün parayı hiç tereddüt etmeden vermiştim ve açıkçası verdiğimin karşılığını fazlasıyla aldım. Eve gidip oyunu açtığım zaman ağzım bir karış açık kaldı, bir o kadar da güldüm. Neden mi? İyi o zaman yazımı okumaya devam edin.
İşe ilk önce oyunu genel olarak tanıtmakla başlayalım. Siz bu oyunda kötü bir karaktersiniz ve yerin altına kendi zindanınızı kurup, iyileri silip süpürmeyi amaçlıyorsunuz. Zaten oyunun sloganı da bunu açıkça gözler önüne seriyor: "Kötü olmak hiç bu kadar zevkli olmamıştı!"
Daha önce de dediğim gibi, siz iyilere karşı bir zindan yaratıyorsunuz ve tabii ki iyileri yenmek için de asker gücüne ihtiyacınız var. İşte bu asker gücünü zindanınızda bulunan portal ile alıyorsunuz. Bu portal, size başka boyuttan askerler getiriyor ve bu askerlerinizi bilgi araştırmada, dövüşmede ve zindan savunmasında kullanabiliyorsunuz. Tabii ki bu askerlerin de sizden bir takım beklentileri var. Onlara yatacak ve yemeklerini yiyebilecek bir yer vermeniz lazım. Bunları verdiğiniz zaman daha birçok yapı ve bu yapıların kurulumuyla gelen yeni yaratık çeşitleri geliyor. Bazı yapılarda da yaratıklarınızın özelliklerini arttırabiliyorsunuz. Örnek vermek gerekirse bir Warlock’unuzu Library'de araştırma yapmaya bırakabilir ve yeni büyüler bulmasını sağlayabilirsiniz. Ya da bir Troll savaşçınızı Workshop'a atıp mekanik icatlar yapabilirsiniz.
Oyun ilerledikçe ekstra yapılar önünüze çıkacaktır. Bu yapılar, size savaşçı getirmez, ama başka işlevlere de yarayabilir. Mesela Prison’ınınızda bir tutsak bulundurabilirsiniz. Sonra buradaki tutsağı Torture Chamber’a atıp burada işkence ile kendi tarafınıza geçirebilirsiniz. Sanırım örnek verirken de yapıları tanıtmış olduk. Madem başlamışız son bir yapı kalmış, onu da anlatayım. Bu yapının adı Temple, yani tapınak. Burada şeytana kurbanlarınızı veriyorsunuz. Eğer tapınağınız yeterince büyükse ve şeytanı tatmin edebilecek kadar kurban verirseniz, oyunun en güçlü kahramanı HORNED REAPER ordunuza katılıyor. Geliyor gelmesine, ama peşinden de dertleri getiriyor. Horned Reaper’in kontrolü çok zor. Ama onu kontrol etmek için gerekenleri aşağıda teker teker açıklayacağım size.
Horned Reaper zindanınıza girdikten sonra bayağı bir değişiklik yapılması gerekiyor. Çünkü bu yaratık keyfine çok düşkün. Ama bir o kadar da güçlü. Eğer onu elde ettiyseniz, kaybetmenizi tavsiye etmem. Bunun için de onun rahatını sağlamanız lazım. Öncelikle güçlü yaratığımız için ayrı bir Hatchery ve Lair kurmalıyız ve yeterince büyük olmalı. Yoksa Horned Reaper’in tepesini attırırsınız ve sizin yaratıklarınıza saldırmaya başlar.
1999 yılının yaz aylarında Bullfrog firması yine yaptı yapacağını ve zamanında piyasaya bomba gibi düşen Dungeon Keeper oyununun ikinci bölümünü çıkardı, bir kez daha piyasayı altüst etti ve gitti. Oyunu ilk gördüğümde cebimdeki bütün parayı hiç tereddüt etmeden vermiştim ve açıkçası verdiğimin karşılığını fazlasıyla aldım. Eve gidip oyunu açtığım zaman ağzım bir karış açık kaldı, bir o kadar da güldüm. Neden mi? İyi o zaman yazımı okumaya devam edin.
İşe ilk önce oyunu genel olarak tanıtmakla başlayalım. Siz bu oyunda kötü bir karaktersiniz ve yerin altına kendi zindanınızı kurup, iyileri silip süpürmeyi amaçlıyorsunuz. Zaten oyunun sloganı da bunu açıkça gözler önüne seriyor: "Kötü olmak hiç bu kadar zevkli olmamıştı!"
Daha önce de dediğim gibi, siz iyilere karşı bir zindan yaratıyorsunuz ve tabii ki iyileri yenmek için de asker gücüne ihtiyacınız var. İşte bu asker gücünü zindanınızda bulunan portal ile alıyorsunuz. Bu portal, size başka boyuttan askerler getiriyor ve bu askerlerinizi bilgi araştırmada, dövüşmede ve zindan savunmasında kullanabiliyorsunuz. Tabii ki bu askerlerin de sizden bir takım beklentileri var. Onlara yatacak ve yemeklerini yiyebilecek bir yer vermeniz lazım. Bunları verdiğiniz zaman daha birçok yapı ve bu yapıların kurulumuyla gelen yeni yaratık çeşitleri geliyor. Bazı yapılarda da yaratıklarınızın özelliklerini arttırabiliyorsunuz. Örnek vermek gerekirse bir Warlock’unuzu Library'de araştırma yapmaya bırakabilir ve yeni büyüler bulmasını sağlayabilirsiniz. Ya da bir Troll savaşçınızı Workshop'a atıp mekanik icatlar yapabilirsiniz.
Oyun ilerledikçe ekstra yapılar önünüze çıkacaktır. Bu yapılar, size savaşçı getirmez, ama başka işlevlere de yarayabilir. Mesela Prison’ınınızda bir tutsak bulundurabilirsiniz. Sonra buradaki tutsağı Torture Chamber’a atıp burada işkence ile kendi tarafınıza geçirebilirsiniz. Sanırım örnek verirken de yapıları tanıtmış olduk. Madem başlamışız son bir yapı kalmış, onu da anlatayım. Bu yapının adı Temple, yani tapınak. Burada şeytana kurbanlarınızı veriyorsunuz. Eğer tapınağınız yeterince büyükse ve şeytanı tatmin edebilecek kadar kurban verirseniz, oyunun en güçlü kahramanı HORNED REAPER ordunuza katılıyor. Geliyor gelmesine, ama peşinden de dertleri getiriyor. Horned Reaper’in kontrolü çok zor. Ama onu kontrol etmek için gerekenleri aşağıda teker teker açıklayacağım size.
Horned Reaper zindanınıza girdikten sonra bayağı bir değişiklik yapılması gerekiyor. Çünkü bu yaratık keyfine çok düşkün. Ama bir o kadar da güçlü. Eğer onu elde ettiyseniz, kaybetmenizi tavsiye etmem. Bunun için de onun rahatını sağlamanız lazım. Öncelikle güçlü yaratığımız için ayrı bir Hatchery ve Lair kurmalıyız ve yeterince büyük olmalı. Yoksa Horned Reaper’in tepesini attırırsınız ve sizin yaratıklarınıza saldırmaya başlar.