Süper Kahramanlar, Çizgi Roman’ların değişilmez öğeleridir. Yıllar boyunca çeşitli süper kahramanların maceralarını takip ettik. Barbar Conan’dan tutun, Süpermen’e, Batman’e, Hulk’a kadar bir sürü, bir sürü süper kahraman gerek çocukların, gerek gençlerin, gerek büyüklerin hayal gücünü süsledi. Ancak aralarında bir kahraman, Peter Parker isimli genç bir üniversite öğrencisi, tüm bu kahramanlardan daha ileriye çıktı. Neden mi?
Bir süper kahraman olmak her babayiğidin harcı değildir, öncelikle. Her ne kadar ödülü büyük olsa da, radyoaktif bir örümcek tarafından ısırılmak, nükleer bir kazada tüm radyasyona maruz kalmak veya galaksinin öbür ucundaki bir gezegenden gelip yaşlı bir çiftin evinin yanına iniş yapmak dünya yüzündeki kimsenin sevinerek isteyeceği bir şey değildir. Bu yüzden insanlar bu kahramanları kendileri ile özdeşleştirmeye, kendilerinden bir şeyler aramaya çalıştılar. Şehirden uzak bir malikanede, kendi başına yaşayan zengin Bruce Wayne’den pek bir şey bulamadılar, ancak vaktinin yarısını dünyayı kurtararak, kalan yarısını da halasına bakarak, sevgilisi ve karısı Mary Jane’i dışarıda yemeğe çıkartarak, üniversitede Master’ını yapmaya çalışarak geçiren Peter Parker, tam insanlara göreydi.
Örümcek Adam, gerçekten de ilginç bir süper kahramandır. Onda hem Batman’in zekası, hem de Süpermen’in gücü vardır, ama ikisinin de soğukluğuna sahip değildir. Düşmanları ile dövüşürken bile güler, onlarla dalga geçer, ama yine de tam vaktinde sinirlenmiş düşmanından gelen darbeden kaçar. Onun bu kadar tutulmasının nedenlerinden biri de budur zaten. Böyle büyük bir kahramanı “kaçıramayacağını” fark eden film endüstrisi, derhal Spider-Man’in filmini çıkarttı. Film de o kadar tuttu ki, yakın tarihimizde ikincisi de vizyona girdi. Oyun endüstrisi de eksik kalır mı? Derhal filmin bir oyununu çıkardılar!
...ancak Hard Disk’te küçük bir yer ister...
Spider Man 2, bir aksiyon oyunu. Bu kadar basit. Kafanızı zorlayacak bulmacalar, bulmanız gereken anahtarlar yok. Sadece bölümde ilerliyor ve önünüze geleni bir güzel pataklıyorsunuz. Oyunda, tahmin edebileceğiniz gibi, radyoaktif bir enerjiye maruz kalan bir örümcek tarafından ısırılan Peter Parker’ı yönetiyoruz.
Oyun, direkman filmdeki bir sahneden başlıyor. Ünlü bilimadamı Doctor Octopus, oldukça riskli bir enerji deneyine girişir, ancak bir şeyler yanlış gider, bir hesaplama hatası olur ve enerji kaynağı patlar. Octopus’un bu deneyi güvenli bir mesafeden yönetmek için kullandığı dört tane mekanik, ahtapot şeklindeki kollar ise patlamanın ve ısının sonucunda Octopus’un omurgası ile kaynaşmışlardır. Octopus, yaptığı yanlışı kabullenemez ve deneyini tekrar yapmak için işe koyulur.
Oyunda ilk olarak hapishanede çıkan bir isyanı bastırmaya gidiyoruz. Daha sonra, bu isyanın bazı suçluları serbest bırakmak için Octopus tarafından planlandığını anlıyor ve onu durdurmak için harekete geçiyoruz. Konu bundan ibaret, ancak hikaye boyunca karşılaşacağınız düşmanlarımızın ardı arkası kesilmiyor.
Bir süper kahraman olmak her babayiğidin harcı değildir, öncelikle. Her ne kadar ödülü büyük olsa da, radyoaktif bir örümcek tarafından ısırılmak, nükleer bir kazada tüm radyasyona maruz kalmak veya galaksinin öbür ucundaki bir gezegenden gelip yaşlı bir çiftin evinin yanına iniş yapmak dünya yüzündeki kimsenin sevinerek isteyeceği bir şey değildir. Bu yüzden insanlar bu kahramanları kendileri ile özdeşleştirmeye, kendilerinden bir şeyler aramaya çalıştılar. Şehirden uzak bir malikanede, kendi başına yaşayan zengin Bruce Wayne’den pek bir şey bulamadılar, ancak vaktinin yarısını dünyayı kurtararak, kalan yarısını da halasına bakarak, sevgilisi ve karısı Mary Jane’i dışarıda yemeğe çıkartarak, üniversitede Master’ını yapmaya çalışarak geçiren Peter Parker, tam insanlara göreydi.
Örümcek Adam, gerçekten de ilginç bir süper kahramandır. Onda hem Batman’in zekası, hem de Süpermen’in gücü vardır, ama ikisinin de soğukluğuna sahip değildir. Düşmanları ile dövüşürken bile güler, onlarla dalga geçer, ama yine de tam vaktinde sinirlenmiş düşmanından gelen darbeden kaçar. Onun bu kadar tutulmasının nedenlerinden biri de budur zaten. Böyle büyük bir kahramanı “kaçıramayacağını” fark eden film endüstrisi, derhal Spider-Man’in filmini çıkarttı. Film de o kadar tuttu ki, yakın tarihimizde ikincisi de vizyona girdi. Oyun endüstrisi de eksik kalır mı? Derhal filmin bir oyununu çıkardılar!
...ancak Hard Disk’te küçük bir yer ister...
Spider Man 2, bir aksiyon oyunu. Bu kadar basit. Kafanızı zorlayacak bulmacalar, bulmanız gereken anahtarlar yok. Sadece bölümde ilerliyor ve önünüze geleni bir güzel pataklıyorsunuz. Oyunda, tahmin edebileceğiniz gibi, radyoaktif bir enerjiye maruz kalan bir örümcek tarafından ısırılan Peter Parker’ı yönetiyoruz.
Oyun, direkman filmdeki bir sahneden başlıyor. Ünlü bilimadamı Doctor Octopus, oldukça riskli bir enerji deneyine girişir, ancak bir şeyler yanlış gider, bir hesaplama hatası olur ve enerji kaynağı patlar. Octopus’un bu deneyi güvenli bir mesafeden yönetmek için kullandığı dört tane mekanik, ahtapot şeklindeki kollar ise patlamanın ve ısının sonucunda Octopus’un omurgası ile kaynaşmışlardır. Octopus, yaptığı yanlışı kabullenemez ve deneyini tekrar yapmak için işe koyulur.
Oyunda ilk olarak hapishanede çıkan bir isyanı bastırmaya gidiyoruz. Daha sonra, bu isyanın bazı suçluları serbest bırakmak için Octopus tarafından planlandığını anlıyor ve onu durdurmak için harekete geçiyoruz. Konu bundan ibaret, ancak hikaye boyunca karşılaşacağınız düşmanlarımızın ardı arkası kesilmiyor.