eredeyse
bundan 1 yıl önce, Microsoftun yeni nesil oyuncağı ile birlikte
piyasadaydı Gears of War. Çok öncelerden tanıtılmış olan yeni nesil
Unreal grafik motorunu sonuna kadar kullanan bu oyun, abartısız her
otoriterden ve oyuncudan geçer not almayı fazlasıyla hak etti. Mükemmel
bir görsellik, harika animasyonlar, daha önce yaşatılmamış türde
atmosferi ve dahası ile arşivlerin en güzel köşesinde yerini aldı.
Tabii ki böyle bir oyunun, özellikle Unreal yapımcısı Epicin biz
bilgisayar kullanıcılarını es geçmesi, mouse ve klavye kullanımı ile
doruklara çıkabilecek bir kapasiteye sahip Gears of Warın sadece Xbox
360a özel piyasaya sürülmesi, o günlerde hafif bir yaygara yaratsa da,
zamanla unutuldu. Ama bu durumu içlerine yediremeyen çalışanlar(ya da
inadından vazgeçen Microsoft) yüzünden olacak ki geçtiğimiz aylarda PC
yolcusu olduğunu da öğrendik. Bu haberin yayımlandığı dönemde Unreal
3ün de yapımının kısa süre sonra tamamlanacağı haberinden çok oyunun
bilgisayara port edilme işinin Painkillerdan tanıdığımız People Can
Fly şirketine verilmesi biz oyuncuların kafasında birçok soru işareti
oluşturmuştu. Oyun yapımcılığı tecrübesi bakımından fazla geçmişi
olmayan bir firma, bakalım bize neler sunabildi.
Sen ne güzel şeysin öyle?
İlk
cümlem bu oldu oyunun açılış videosu ve ardından kontrolün bana
verilmesi ile birlikte. Grafik ayarlarını fazla kurcalamadan, tüm
opsiyonların orta seviyelerde ve çözünürlüğü de 1024-768 kıvamında
bırakarak seçmiştim yeni oyunu. Ama görüntülerin artık eskimiş
monitörüme yansıması ile birlikte uzun zamandır olan yüksek beklentimin
ne kadar haklı olduğunu anladım. Heyecanla yürüme ve kamera açılarını
denerken karakter animasyonlarının yumuşaklığı, ortamın terk edilmiş,
karanlık atmosferi içinde süzülüyordu adeta. Bir süre ilerledikten
sonra oyunun dinamiklerini denemekten çok ohoo şu gökyüzünün
güzelliğine bak, yüzündeki detaylara bak gibi kendi kendime serzenişte
bulunurken incelemeyi aklıma getirerek daha sağlıklı odaklanabildim
ancak. Yukarıda da belirttiğim gibi uzun zamandır beklediğim bir oyundu
ve senelerdir görüşmediğiniz bir dostunuzun ziyarete gelmesi gibi bir
durum söz konusuydu. Neyse, oyunumuza geri dönelim.
Madem
grafiklerden söz ettik, oradan devam edelim. Geçtiğimiz haftalarda
deneme şansına eriştiğimiz Unreal 3 ile neredeyse aynı çizgiyi koruyor
Gears of War. Detaylardan kaçınmayan yapımcılar, her ufak nokta
üzerinde özel olarak çalıştıklarını açıkça belirtiyor gibiler adeta.
Göze batan ufak bir kaplama solgunluğu ya da bak, bu olmamış işte
diyebileceğiniz teknik bir detay bulmak hayli zor. İşin en güzel tarafı
ise orta seviyeli sistemlerde bile şaşırtıcı derecede akıcı şekilde
çalışması. 2.4 p4, 1 GB ram ve x1600pro üzerine kurulu sistemimde
harika görsellik ve oynanabilirlikle çok zevkli dakikalar geçirdim. Bu
optimizasyon başarısı için öncelikle grafik motorunun sahibi Epice,
ardından People Can Flya teşekkür etmek istiyorum.
Teknik
detaylara yoğunlaşmışken seslere de göz atalım (inceleme sondan başladı
gibi sanki). Birçok oyuncunun zaman zaman es geçtiği ama bence
kesinlikle gözden kaçırılmaması gereken detaylardır oyun içinden
kulağınıza gelen güzellikler. Gears of Warda bu güzelliklerden
nasibini fazlasıyla almış durumda. Özellikle karakterlerin yerden silah
veya mermi alırken, düşmanı öldürdüklerinde ya da kendi aralarında
konuşurken verdiği tepkileri dinlemek için bile oynayabilirsiniz.
Seslendirmelerin üst düzeylerde oluşu ve yapımcıların hiçbir masraftan
kaçmayarak bu iş için yetenekli aktörlerden yararlanmaları, oyunun
atmosferini en üst seviyelere çıkartabiliyor çoğu zaman. Müzikler ise
başarılı sanatçı Kevin Riepl'in hayal gücünün doruklarına dayanıyor.
Sizi bir an bile sıkmayan, aksine gaza getiren ve kendi başına bile
dinlenebilen parçalardan oluşan çok güzel bir soundtrack albümü mevcut.
Oyunun teknik detaylarından sonra oyuncuya neler sunduğuna bir göz
atalım. Gears of War, 3. kişi kamerasından oynandığı için çevre ile
olan etkileşiminiz üst düzeyde. Gitmeniz gereken yolu ya da çevrenizi
saran düşmanları görememeniz için hiçbir neden yok. Silah kullanımı
sırasında ise Freedom Fightersdan hatırladığımız omuz üstü kamerasına
geçiyor. Normal şartlarda crosshair bulunmayan ekranımızda, ateş etmek
istediğimizde kameranın değişmesi ile birlikte yardımcı imlecimiz
beliriyor. Mermimizin azalması ya da yakınımıza gelen düşmanımızı
haklamamız için birçok oyunda karşımıza çıkan dipçik vurma sistemi,
buradaki silahlarımızda da mevcut. Ama ufak bir değişiklikle. Bakalım
neler;
Lancer Assault Rifle: Oyun süresince elinizden
düşürmemeniz gereken bir silah. Düşmanlarınızın da çoğu zaman aynı
silahla karşınıza çıkacağı düşünülürse mermi sıkıntısı çekmemeniz
olası. Tam otomatik oluşu ve yüksek kapasiteli şarjörü ile düşmanı
yanınıza gelmeden haklamanız mümkün. Ama bu silahın en büyük özelliği
tabii ki üstünde barındırdığı elektrikli testere. Yakınınıza gelme
cesaretini göstermiş arkadaşa F tuşu ile birlikte merhaba dediğiniz
takdirde, Hraaaaa nidaları ile ufak çaplı bir katliam yapabilme
özelliğine sahip. Özellikle multiplayer oynarken, testere ile
öldürdüğünüz her karşı takım oyuncusu için büyük bir alkış alacağınızı
da hatırlatayım.
Boltok Pistol: Yeni nesil Revolverda
diyebiliriz bu silah için. Yüksek hasar oranı ile ön plana çıksa da
hareketli düşmanlar için yavaş kaldığı bir gerçek. Ama her ihtimale
karşı bulundurulması gereken çok güzel bir yardımcı. İyi nişan ile
atılmış 2 kurşun düşmanı alt etmenize yetecektir.
Gnasher Shoutgun:
Bu silah hakkında fazla söze gerek yok aslında. Her oyunda olduğu gibi,
bu pompalıyı da çoğu zaman atmak istemeyeceksiniz. Yakın mesafe de
Gnasherden ölümcülü yok.
Toroque Bow: Standart bir ok
gibi gözükse de barındırdığı ekstra özellikleri ile oyunun en ölümcül
silahlarından biri. Attığınız okun basılı tutulma süresine bağlı olarak
düşmana saplanması ve üstünde patlaması ile birlikte en güçlü
olanlarının bile hayatta kalması çok güç. Üstünde barındırdığı keskin
bıçağı sayesinde de yakın mesafede fazlasıyla tehlikeli. Ama az
bulunması ve mermi sıkıntısının en çok çekildiği silah olmasından
dolayı, az ve öz kullanmanızı öneririm.
Hammer of Dawn:
Yukarıda saydığım tüm silahlardan ayrı bir kategoride tutulması gereken
bir silah Hammer of Dawn. Öncelikle kullanım alanı sadece açık alanlar
ve senaryoyu takip ederken sadece size izin verildiği zaman
kullanabiliyorsunuz. Uydu bazlı çalışması nedeniyle ateş ettiğiniz anda
tepki vermesi belli bir süreye dayanıyor. Ama verdiği tepki, taş
üstünde taş bırakmayacak türden. Çocukların ulaşamayacağı bir yerde
saklamanızı şiddetle öneririm.
bundan 1 yıl önce, Microsoftun yeni nesil oyuncağı ile birlikte
piyasadaydı Gears of War. Çok öncelerden tanıtılmış olan yeni nesil
Unreal grafik motorunu sonuna kadar kullanan bu oyun, abartısız her
otoriterden ve oyuncudan geçer not almayı fazlasıyla hak etti. Mükemmel
bir görsellik, harika animasyonlar, daha önce yaşatılmamış türde
atmosferi ve dahası ile arşivlerin en güzel köşesinde yerini aldı.
Tabii ki böyle bir oyunun, özellikle Unreal yapımcısı Epicin biz
bilgisayar kullanıcılarını es geçmesi, mouse ve klavye kullanımı ile
doruklara çıkabilecek bir kapasiteye sahip Gears of Warın sadece Xbox
360a özel piyasaya sürülmesi, o günlerde hafif bir yaygara yaratsa da,
zamanla unutuldu. Ama bu durumu içlerine yediremeyen çalışanlar(ya da
inadından vazgeçen Microsoft) yüzünden olacak ki geçtiğimiz aylarda PC
yolcusu olduğunu da öğrendik. Bu haberin yayımlandığı dönemde Unreal
3ün de yapımının kısa süre sonra tamamlanacağı haberinden çok oyunun
bilgisayara port edilme işinin Painkillerdan tanıdığımız People Can
Fly şirketine verilmesi biz oyuncuların kafasında birçok soru işareti
oluşturmuştu. Oyun yapımcılığı tecrübesi bakımından fazla geçmişi
olmayan bir firma, bakalım bize neler sunabildi.
Sen ne güzel şeysin öyle?
İlk
cümlem bu oldu oyunun açılış videosu ve ardından kontrolün bana
verilmesi ile birlikte. Grafik ayarlarını fazla kurcalamadan, tüm
opsiyonların orta seviyelerde ve çözünürlüğü de 1024-768 kıvamında
bırakarak seçmiştim yeni oyunu. Ama görüntülerin artık eskimiş
monitörüme yansıması ile birlikte uzun zamandır olan yüksek beklentimin
ne kadar haklı olduğunu anladım. Heyecanla yürüme ve kamera açılarını
denerken karakter animasyonlarının yumuşaklığı, ortamın terk edilmiş,
karanlık atmosferi içinde süzülüyordu adeta. Bir süre ilerledikten
sonra oyunun dinamiklerini denemekten çok ohoo şu gökyüzünün
güzelliğine bak, yüzündeki detaylara bak gibi kendi kendime serzenişte
bulunurken incelemeyi aklıma getirerek daha sağlıklı odaklanabildim
ancak. Yukarıda da belirttiğim gibi uzun zamandır beklediğim bir oyundu
ve senelerdir görüşmediğiniz bir dostunuzun ziyarete gelmesi gibi bir
durum söz konusuydu. Neyse, oyunumuza geri dönelim.
Madem
grafiklerden söz ettik, oradan devam edelim. Geçtiğimiz haftalarda
deneme şansına eriştiğimiz Unreal 3 ile neredeyse aynı çizgiyi koruyor
Gears of War. Detaylardan kaçınmayan yapımcılar, her ufak nokta
üzerinde özel olarak çalıştıklarını açıkça belirtiyor gibiler adeta.
Göze batan ufak bir kaplama solgunluğu ya da bak, bu olmamış işte
diyebileceğiniz teknik bir detay bulmak hayli zor. İşin en güzel tarafı
ise orta seviyeli sistemlerde bile şaşırtıcı derecede akıcı şekilde
çalışması. 2.4 p4, 1 GB ram ve x1600pro üzerine kurulu sistemimde
harika görsellik ve oynanabilirlikle çok zevkli dakikalar geçirdim. Bu
optimizasyon başarısı için öncelikle grafik motorunun sahibi Epice,
ardından People Can Flya teşekkür etmek istiyorum.
Teknik
detaylara yoğunlaşmışken seslere de göz atalım (inceleme sondan başladı
gibi sanki). Birçok oyuncunun zaman zaman es geçtiği ama bence
kesinlikle gözden kaçırılmaması gereken detaylardır oyun içinden
kulağınıza gelen güzellikler. Gears of Warda bu güzelliklerden
nasibini fazlasıyla almış durumda. Özellikle karakterlerin yerden silah
veya mermi alırken, düşmanı öldürdüklerinde ya da kendi aralarında
konuşurken verdiği tepkileri dinlemek için bile oynayabilirsiniz.
Seslendirmelerin üst düzeylerde oluşu ve yapımcıların hiçbir masraftan
kaçmayarak bu iş için yetenekli aktörlerden yararlanmaları, oyunun
atmosferini en üst seviyelere çıkartabiliyor çoğu zaman. Müzikler ise
başarılı sanatçı Kevin Riepl'in hayal gücünün doruklarına dayanıyor.
Sizi bir an bile sıkmayan, aksine gaza getiren ve kendi başına bile
dinlenebilen parçalardan oluşan çok güzel bir soundtrack albümü mevcut.
Oyunun teknik detaylarından sonra oyuncuya neler sunduğuna bir göz
atalım. Gears of War, 3. kişi kamerasından oynandığı için çevre ile
olan etkileşiminiz üst düzeyde. Gitmeniz gereken yolu ya da çevrenizi
saran düşmanları görememeniz için hiçbir neden yok. Silah kullanımı
sırasında ise Freedom Fightersdan hatırladığımız omuz üstü kamerasına
geçiyor. Normal şartlarda crosshair bulunmayan ekranımızda, ateş etmek
istediğimizde kameranın değişmesi ile birlikte yardımcı imlecimiz
beliriyor. Mermimizin azalması ya da yakınımıza gelen düşmanımızı
haklamamız için birçok oyunda karşımıza çıkan dipçik vurma sistemi,
buradaki silahlarımızda da mevcut. Ama ufak bir değişiklikle. Bakalım
neler;
Lancer Assault Rifle: Oyun süresince elinizden
düşürmemeniz gereken bir silah. Düşmanlarınızın da çoğu zaman aynı
silahla karşınıza çıkacağı düşünülürse mermi sıkıntısı çekmemeniz
olası. Tam otomatik oluşu ve yüksek kapasiteli şarjörü ile düşmanı
yanınıza gelmeden haklamanız mümkün. Ama bu silahın en büyük özelliği
tabii ki üstünde barındırdığı elektrikli testere. Yakınınıza gelme
cesaretini göstermiş arkadaşa F tuşu ile birlikte merhaba dediğiniz
takdirde, Hraaaaa nidaları ile ufak çaplı bir katliam yapabilme
özelliğine sahip. Özellikle multiplayer oynarken, testere ile
öldürdüğünüz her karşı takım oyuncusu için büyük bir alkış alacağınızı
da hatırlatayım.
Boltok Pistol: Yeni nesil Revolverda
diyebiliriz bu silah için. Yüksek hasar oranı ile ön plana çıksa da
hareketli düşmanlar için yavaş kaldığı bir gerçek. Ama her ihtimale
karşı bulundurulması gereken çok güzel bir yardımcı. İyi nişan ile
atılmış 2 kurşun düşmanı alt etmenize yetecektir.
Gnasher Shoutgun:
Bu silah hakkında fazla söze gerek yok aslında. Her oyunda olduğu gibi,
bu pompalıyı da çoğu zaman atmak istemeyeceksiniz. Yakın mesafe de
Gnasherden ölümcülü yok.
Toroque Bow: Standart bir ok
gibi gözükse de barındırdığı ekstra özellikleri ile oyunun en ölümcül
silahlarından biri. Attığınız okun basılı tutulma süresine bağlı olarak
düşmana saplanması ve üstünde patlaması ile birlikte en güçlü
olanlarının bile hayatta kalması çok güç. Üstünde barındırdığı keskin
bıçağı sayesinde de yakın mesafede fazlasıyla tehlikeli. Ama az
bulunması ve mermi sıkıntısının en çok çekildiği silah olmasından
dolayı, az ve öz kullanmanızı öneririm.
Hammer of Dawn:
Yukarıda saydığım tüm silahlardan ayrı bir kategoride tutulması gereken
bir silah Hammer of Dawn. Öncelikle kullanım alanı sadece açık alanlar
ve senaryoyu takip ederken sadece size izin verildiği zaman
kullanabiliyorsunuz. Uydu bazlı çalışması nedeniyle ateş ettiğiniz anda
tepki vermesi belli bir süreye dayanıyor. Ama verdiği tepki, taş
üstünde taş bırakmayacak türden. Çocukların ulaşamayacağı bir yerde
saklamanızı şiddetle öneririm.