bisoft,
FarCry'ın isim haklarını almasının ardından Montreal stüdyolarında
FarCry 2'nin yapımına başlamıştı. Oyunun uzun süren video yağmurunun
ardından geçtiğimiz günlerde nihayet kendisine de kavuştuk. FarCry ile
birlikte FPS kavramına yeni bir soluk getiren ve Crysis ile bu türün
devamına imza atan Crytek'in mirasına bakalım Ubisoft sadık kalabilmiş
mi?
FarCry 2 önceki oyunun aksine birçok yeniliğin yanı sıra
önceki oyundan aldıkları ile de çok konuşulacak bir oyun. O yüzden
FarCry beklentilerinizi bir kenara bırakıp oyuna yeni bir oyun gözüyle
yaklaşırsanız daha hoşnut olacağınızı düşünüyorum. FarCry 2, senaryoya
bağlı olarak önümüzdeki düşmanları vurarak, sırayla bölüm geçerek
ilerlediğimiz bir FPS oyunu değil. Hele bir FarCry ya da Crysis hiç
değil. Daha önce bu türe yakın olarak STALKER'ı örnek verecek olursam,
ondan RPG öğeleri daha aza indirgenmiş bir FPS oyunu olarak karşımıza
çıkıyor. Tipik FPS kavramının dışına çıktığınız zamanda haliyle
alışılmış oyun tarzını da bir kenara bırakmış oluyorsunuz. Aslında
FarCry 2 oyuncuların yabancı kaldığı ya da bilmediği özellikleri de
içermiyor. Daha önce FPS türüne RPG ögelerini ekleyen oyunların iyi
yanlarını almış ve oyuna dahil etmiş. Bu noktada FarCry 2 alışılmış FPS
kavramının da dışına çıktığı için hikaye ve özelliklerinden önce oyunun
oynanışıyla ilgili olarak başlamak istiyorum.
FarCry
2 50 km2'lik dev bir alanda geçiyor. Afrika'nın uçsuz bucaksız
atmosferinde bu büyüklükte hazırlanmış bir oyunda bir yerden bir yere
gitmek kolay olmayacağı için oyunda bir GPS harita sistemi düşünülmüş.
Tabi yine bu alışılmış tıkla ve yönünü bul tarzında bir GPS sistemi
değil. Bir harita üstünde gideceğiniz yeri gösteren bir sistem. Oyunun
en kötü kullanılmış özelliği olduğunu da bu noktada ekleyeyim. '5' tuşu
ile açtığınız harita ile üzerinde gideceğini yerleri, silah
dükkanlarını, kalacağınız güvenli mekanları ve arkadaşlarınızın
bulunduğu yerleri görebiliyorsunuz. Harita tamamıyla ekranı kapladığı
için bir yandan bakayım bir yandan gideyim olayı olmadığı için oyuncuyu
bir hayli zorluyor. Bazen bulmanız gerekenleri de bu harita vasıtası
ile tarayacağınız için kullanımını başarısız bulduğumu söyleyebilirim.
Yine harita kullanımı esnasında Monocular dürbünü sayesinde mekanlar
arasında tarama yaparak aradığınız şeylere daha çabuk ulaşabilirsiniz.
Ek olarak yön bulmadaki karışıklığa kendimce şöyle bir çözüm
geliştirdim, araçla ya da yayan giderken güvenli bir yer bulunur,
harita açılır ve ilerlenir, uzun yerlere ulaşım için bir kaç dakika
aralığıyla tekrar edilir ve gideceğimiz yer bulunur. Harita sisteminin
ardından ulaşım özelliklere geçelim.
Bir yerden bir yere
gitmek için kullanacağınız araçlar genelde yakınlarınızda ya da düşman
güzergahlarında olabiliyor. Bulunduğunuz mekana bağlı olarak araç
çeşitliliği de çeşitlilik gösteriyor. Nehir kenarında bazen bir tekne,
çölde gitmenize olanak verecek cipler, paratoner, bazen de 88 model
külüstür aracınız can kurtaranınız olacak. Bazen de araçsız kalıp en
yakın otobüs durağına konuk olacaksınız. Oyunda araçlara çok fazla
ihtiyacınız olduğu için aksiyon esnasında araçlara fazla zarar
vermemeye bakın. Az hasarlı araçları da yine tamir ederek kullanılır
kıvama getirmek mümkün. Oyunda ince düşünülmüş ayrıntılardan sadece bir
tanesi. Oyunda ilerledikçe bu araç özelliklerini de kazandığınız
elmaslar vasıtası ile silah dükkanlarında yükseltebiliyorsunuz. Oyun
boyunca zaman kavramı değişiklik gösterdiği ve mekanlar arası mesafe
uzun olduğu için kalabileceğiniz güvenli noktalar da düşünülmüş. GTA
tutkunlarının alışık olduğu bu mekanlarda, oyunu kayıt edebiliyor,
satın aldığınız silahları değiştirebiliyor ve dinlenebiliyorsunuz.
Dinlenme özelliği bulunduğunuz saat dilimi içinde dinleneceğiniz saati
ayarlayarak oyunun içinde olduğu saat dilimini değiştirmenizi sağlıyor.
Bazen bu görevleriniz için gerekli bazen de gece oynamak can
sıkıcı bir hal aldığından gerekli bir hal alıyor. Bu esnada gerçekleşen
gece gündüz zaman değişimi de çok iyi düşünülmüş. Ayrıca oyunda
kullandığınız silahlarda bir süre sonra kullanılamaz hale geldiğinden,
bazı silahları da etrafta bulması zor olduğundan bu güvenli mekanlar
uğrak noktalarınız oluyor.
Oyunda kullanacağınız silahlarınız klasik FPS oyunlarını aratmayacak
sayıda. Çeşitli makineli silahları, Sniper tüfekleri, Pompalı, Law
silahı, dostunuz AK-47, Bazoka, kendi hazırladığınız Molotof kokteyli,
araçlarınızın üzerindeki ve etraftaki noktalardaki ağır makineliler
sadece bir kaçı. Bu silahların kullanımı esnasında daha önce bazı
oyunlardan aşina olduğunuz silahların bozulma, tutukluk yapması
özelliği FarCry 2'de de mevcut. Diğer oyunların aksine daha gerçekçi
olduğu da su götürmez bir gerçek. Ama bu bazen başınıza olmadık
zamanlarda gelmesine engel olmuyor ve canınızı sıkabiliyor. Bu
durumlarda katana ile başınızın çaresine bakmanız gerekiyor. Silah
çeşitliliğinin fazlalığının yanı sıra gizli yerlerde sınırlı sayıda
altın kaplama özel silahlar da sizi bekliyor. Bu noktada silah
tasarımı, sesleri ve özelliklerine de değinecek olursam, son derece
başarılı ve eksiksiz hazırlandıklarını rahatlıkla söyleyebilirim.
Bir
diğer yenilik ise sağlık durumunuz ile ilgili, oyunda sağlık durumunuz
etrafta bulacağınız küçük şırınga paketleri sayesinde gerçekleşiyor.
'H' tuşu ile sağlık durumunuzu iyileştirebiliyorsunuz. Sağlık durumunuz
kritik seviyelere geldiğinde iyileştirmeniz esnasında küçük atraksiyon
sahneleri sizleri bekliyor. Bazen kolunuza ya da bacağınıza giren
kurşunu çıkarıyor, bazen de dönen bilek ya da omzunuzu yerine
oturtuyorsunuz. Yetişemediğiniz durumlarda ise daha sonra değineceğim
arkadaş sistemi sayesinde bir arkadaşınız size yardım ediyor ve oyuna
kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Afrika'da yaşam kolay olmadığı ve
karakterimiz de Malaria'ya maruz kaldığı zamanlarda bazen görmeniz ve
duyu özelliğinizde bozulma oluyor ve ekran yeşil bir hale dönüyor. Bu
esnada ise yine 'H' tuşu ile Malaria haplarından kullanarak sağlık
durumunuzu düzeltebiliyorsunuz. Malaria haplarına ihtiyacınız olduğu
zaman Underground HQ mekanlarında Father Maliya (Pala'da) ya da DR.
Obua'dan (Port Selao'da) temin edebilirsiniz.
Sırada
ise oyunun ekonomi sistemini oluşturan elmas konusu yer alıyor. Oyun
boyunca ekonomik özgürlüğünüzü elmaslar sağlıyor. Elmaslar öyle ulu
orta olmayacağı için, çetelerin konuşlandığı yerlerde gizli bölmelerde
çanta içinde muhafaza ediliyor. Bulmanız için de GPS sistemini açıp
yeşil sinyalin kuvvetlenmesini ve akabinde sesli uyarı almanıza kadar
aramanızı gerektiriyor. Daha önce yön bulma konusundaki başarısızlık
elmas bulma konusunda da devam ediyor. Yine kendimce bulduğum bir diğer
çözüm ise sağa sola toslamadan yeşil sinyalin kuvvetlendiği noktalarda
GPS sistemini kapatıp aramaya devam etmek, bu esnada GPS açık olmasa
dahi elmasa yaklaştığınız da sesli uyarı alıyorsunuz, bu yüzden bulması
daha kolay ve çilesiz bir hal alıyor. Zaten elmaslar genelde daha sapa,
kulübe arkalarında ya da alt kısımlarda olduğundan buralara öncelik
verirseniz bulmanız daha kolay olacaktır. Yine aldığınız ana ve yan
görevleri tamamladığınızda alacağınız ek elmaslarda cüzdanınıza dahil
oluyor. Peki, Afrika'da ne işe yarayacak bu elmaslar? Silah satın
aldığınız noktalarda bulduğunuz elmaslar ile yeni silahlar alabiliyor
ve bunları güvenli noktalarınızda temin edebiliyorsunuz. İlerledikçe
kazandığınız bu elmaslar sayesinde araçlarınıza, sağlık durumunuza ve
silahlarınıza ek özellikler de ekleyebiliyorsunuz. 'O kadar elmas
buldum altıma bir Ferrari çekemedim, ne bunlar yahu!' diye sitem
etseniz yeridir hani.
Oyunda görevleriniz ilerleyişinize bağlı
olarak gelişiyor. İlk girdiğiniz şehirde tanıştığınız arkadaşlarınız
vasıtası ile görev alıyor ve ilerliyorsunuz. Bulunduğunuz yere göre de
bazen görevler size telefonunuz vasıtası ile de bildiriliyor bazen de
haberleşmenizi sağlayan bölgeler arasındaki baz istasyonları vasıtası
ile hacklenen bu bazı istasyonlarına ulaşıp görevi almanız gerekiyor.
Bu kısımda görevler genelde çete başlarının saf dışı bırakılmasını,
köprü ve araç uçurmayı, zaman zaman anlaşma yapmanızı konu alıyor.
Aslında oyundaki görev çeşitliliği çok fazla değil bunun da oyunun
aksiyon ruhuna olan bağlılığından dolayı tercih edildiğini düşünüyorum.
Oyunda
övgüyle söz edilecek bir diğer nokta da kuşkusuz yapay zeka.
Düşmanların tavırları, siper almaları ya da alternatif noktalardan size
saldırmaları gayet başarılı bir şekilde oyuna aktarılmış. Başarılı bir
şekilde sizinle mücadele etmeleri ve sizi zorlamaları övgüye değer.
Orta zorluk seviyesinde dahi zorlanacağınız bölümler olacaktır. Bu
esnada oyuna kaptırıp hızlı kayıt yapmayı da ihmal etmeyin.
Uzun bir oynanış serüveninin ardından kısaca konuya da değinecek
olursak FarCry 2 ilk oyunun aksine Afrika iç çatışmalarını konu alıyor.
Oyun boyunca bölgedeki kanlı elmas ticareti yapan ve bir biriyle
sürekli mücadele içinde olan APR ve UFLL olarak ayrılmış iki çete ile
mücadelenin yanı sıra asıl hedefimiz olan ve bölgenin ünlü silah
tüccarı The Jackal'ı etkisiz hale getirmeyi görev ediniyorsunuz. The
Jackal'ı etkisiz hale getirmek o kadar kolay olmadığından ve oyunumuzun
asıl can alıcı kısmını oluşturduğundan Ubisoft oyuna yeni bir
arkadaşlık sistemini de eklemekten kaçınmamış.
Bu sayede oyunda
ilerleyişiniz hem kolaylaşıyor hem de tek başına mücadele
edemeyeceğiniz noktalarda beklemediğiniz anlarda bu arkadaşlarınız
sizlerin yardımına koşuyor. Tabi arkadaş kazanmak o kadar kolay değil
bu devirde. Aldığınız görev ve ilerleyişinize bağlı olarak çetelerin
elinde tuttuğu esirlerden ya da gittiğiniz mekanlarda sizden
istedikleri yardımlar karşılığında bu arkadaşlara kavuşabiliyorsunuz.
Her bölgede yer alan arkadaşlar farklılık gösterdiğinden bölgeler
arasında ilerleyişiniz esnasında yardımcı olması amacıyla arkadaş
bulmaya özen göstermenizde fayda var. Bazen sağlık durumunuz o kadar
kritikleşecek, bacağınıza giren kurşunu çıkarmaya vakit bulamadan yere
düşeceksiniz işte bu noktada bölgedeki arkadaşınız sizin yardımınıza
koşacak ve oyuna kaldığınız yerden devam etmenize olanak sağlayacak.
Tabi bu durum sadece sizin çıkarınız için de geçerli değil. Çatışmalar
esnasında bazen arkadaşınız yardıma muhtaç duruma düşecek ve sizin onu
kurtarmanız gerekecek. Keser döner, sap döner misali dikkatli olmakta
fayda var. Ayrıca ilk girdiğiniz şehirlerdeki mekanlarda size güvenen
kimse olmadığı için bu arkadaşlarınız size referans olacak.
Yine kazanacağınız bu güven ve kariyer benzeri 'Reputation' seviye
sistemi ile bir nevi isim de yapmış olacaksınız. Bu sistem ile
saygınlığınız artacak ve zamanla çekinilen bir adam olacaksınız. Başta
dediğimiz gibi oyun tipik FPS oyunlarının dışında yeni birçok tadı
oyuna dahil etmiş durumda. Bu noktada oyun hakkında anlatacak daha
birçok ince detay mevcut. Ben oyunun ana hatlarını teşkil eden
noktaları anlatmaya gayret ettim. Diğer kısımları ise oynadıkça
sizlerin keşfedeceğini ve eğleneceğinizi düşünüyorum.
Gelelim
oyunun meşhur grafiklerine. Oyunun grafiklerini Ubisoft'un geliştirdiği
yeni Dunia grafik motoru işliyor. Artık âdet haline gelmiş Crysis ile
olan grafik karşılaştırmasına da elbette değinmeden geçmeyeceğim.
Crysis ile karşılaştırdığımızda kaplama ve detay olarak FarCry 2 geri
planda kalıyor gibi görünse de kesinlikle Crysis kadar güzel bir
görsellik vaat ediyor. Yansıtmak istediği Afrika ortamını kesinlikle
çok iyi yansıtıyor. Bataklıklar, vahşi ortam, ağaçlar, Afrika'nın kendi
özgü o kızıl rengi gayet güzel yansıtılmış durumda. Zaman değişimi
esnasındaki gece gündüz değişimi ise kesinlikle görülmeye değer. Grafik
konusunda FarCry 2'nin en başarılı bulduğum bir diğer özelliği ise
ışıklandırma konusundaki başarısı. Oyunda ışıklandırmalar zaman
kavramına bağlı olarak gerçek zamanlı bir şekilde oyuna
yansıtıldığından bulunduğunuz ortamın her zaman dilimindeki görüntüsü
ayrı bir güzel olmuş. Patlamalar ve efektler konusunda ise son derece
başarılı olan FarCry 2 bu noktada Crysis'den geride kalıyor.
Peki,
neden Crysis ile karşılaştırıyoruz? Çünkü oyunun ilk geliştiricisi
Crytek, türü oyun dünyasına kazandıran ve FPS kavramına yeni bir soluk
getiren de yine kendileri. O yüzden bu noktada karşılaştırılmak da
elzem oluyor. Bir diğer karşılaştırmayı ise oyunun FarCry ile ayrılan
noktalarına değinerek yapacağım. Oyun bir kere FarCry değil! Çünkü
oyunun isim haklarını elinde bulunduran Ubisoft oyunun haklı
potansiyelini kendini çekmek istiyor. Oyun satışlarındaki bu savaşı da
göz önüne alırsanız haksız da sayılmaz. Eğer FarCry 2'yi Ubisoft başka
bir isimle piyasaya sürmüş olsaydı çok daha fazla beğenileceğini de
rahatlıkla söyleyebilirim. FarCry'ı beğenerek oynamış oyuncular ilk
oyundan olan beklentilerini 2. oyundan da bekleyecekleri için, daha çok
aksiyona dayalı bir oyun bekledikleri için de oyunu eleştireceklerdir.
Başta da dediğim gibi eğer oyuna FarCry beklentilerini kenara bırakıp
yaklaşırsanız, oyun daha çok zamana dayalı olduğu için başta oyuna bir
şans verir ve sıkılmazsanız oyunu oynadıkça daha çok seveceğinize
eminim. Yine bir başka güzel ayrıntı ise kısa sürede çok güzel
haritalar hazırlayabileceğiniz ve eğlenebileceğiniz, harita editörü yer
alıyor. Hazırladığınız haritaları isterseniz oyunun çoklu bölümünde
veya kendi başınıza oynamak için kullanabilirsiniz.
Peki
FarCry 2'nin olumsuz yanları neler? Bir kere bu tarz oyunlarda çok
fazla sorun olacağı için bakınız STALKER'a, FarCry 2 bu noktada çok
daha başarılı bir oyun. Oyunun çok kötü diyebileceğin tek yanı ise
harita kullanımındaki başarısızlık. Buna da oyunu oynadıkça alıştığınız
için sorun olmaktan zamanla çıkıyor. Oyun hakkında keşke şu özelliği de
olsaydı çok daha güzel olurdu diyebileceğim bir kusur açıkçası
bulamadım. Benim beklentilerimi fazlasıyla karşıladığını da
söyleyebilirim. Eğer oyuna bir şans verip ön yargılarınızı bir kenara
bırakırsanız, bu sene içinde çıkmış en iyi oyunlardan bir tanesi
olduğunu göreceksiniz. Oyunsuz kalmayın, iyi eğlenceler.
FarCry'ın isim haklarını almasının ardından Montreal stüdyolarında
FarCry 2'nin yapımına başlamıştı. Oyunun uzun süren video yağmurunun
ardından geçtiğimiz günlerde nihayet kendisine de kavuştuk. FarCry ile
birlikte FPS kavramına yeni bir soluk getiren ve Crysis ile bu türün
devamına imza atan Crytek'in mirasına bakalım Ubisoft sadık kalabilmiş
mi?
FarCry 2 önceki oyunun aksine birçok yeniliğin yanı sıra
önceki oyundan aldıkları ile de çok konuşulacak bir oyun. O yüzden
FarCry beklentilerinizi bir kenara bırakıp oyuna yeni bir oyun gözüyle
yaklaşırsanız daha hoşnut olacağınızı düşünüyorum. FarCry 2, senaryoya
bağlı olarak önümüzdeki düşmanları vurarak, sırayla bölüm geçerek
ilerlediğimiz bir FPS oyunu değil. Hele bir FarCry ya da Crysis hiç
değil. Daha önce bu türe yakın olarak STALKER'ı örnek verecek olursam,
ondan RPG öğeleri daha aza indirgenmiş bir FPS oyunu olarak karşımıza
çıkıyor. Tipik FPS kavramının dışına çıktığınız zamanda haliyle
alışılmış oyun tarzını da bir kenara bırakmış oluyorsunuz. Aslında
FarCry 2 oyuncuların yabancı kaldığı ya da bilmediği özellikleri de
içermiyor. Daha önce FPS türüne RPG ögelerini ekleyen oyunların iyi
yanlarını almış ve oyuna dahil etmiş. Bu noktada FarCry 2 alışılmış FPS
kavramının da dışına çıktığı için hikaye ve özelliklerinden önce oyunun
oynanışıyla ilgili olarak başlamak istiyorum.
FarCry
2 50 km2'lik dev bir alanda geçiyor. Afrika'nın uçsuz bucaksız
atmosferinde bu büyüklükte hazırlanmış bir oyunda bir yerden bir yere
gitmek kolay olmayacağı için oyunda bir GPS harita sistemi düşünülmüş.
Tabi yine bu alışılmış tıkla ve yönünü bul tarzında bir GPS sistemi
değil. Bir harita üstünde gideceğiniz yeri gösteren bir sistem. Oyunun
en kötü kullanılmış özelliği olduğunu da bu noktada ekleyeyim. '5' tuşu
ile açtığınız harita ile üzerinde gideceğini yerleri, silah
dükkanlarını, kalacağınız güvenli mekanları ve arkadaşlarınızın
bulunduğu yerleri görebiliyorsunuz. Harita tamamıyla ekranı kapladığı
için bir yandan bakayım bir yandan gideyim olayı olmadığı için oyuncuyu
bir hayli zorluyor. Bazen bulmanız gerekenleri de bu harita vasıtası
ile tarayacağınız için kullanımını başarısız bulduğumu söyleyebilirim.
Yine harita kullanımı esnasında Monocular dürbünü sayesinde mekanlar
arasında tarama yaparak aradığınız şeylere daha çabuk ulaşabilirsiniz.
Ek olarak yön bulmadaki karışıklığa kendimce şöyle bir çözüm
geliştirdim, araçla ya da yayan giderken güvenli bir yer bulunur,
harita açılır ve ilerlenir, uzun yerlere ulaşım için bir kaç dakika
aralığıyla tekrar edilir ve gideceğimiz yer bulunur. Harita sisteminin
ardından ulaşım özelliklere geçelim.
Bir yerden bir yere
gitmek için kullanacağınız araçlar genelde yakınlarınızda ya da düşman
güzergahlarında olabiliyor. Bulunduğunuz mekana bağlı olarak araç
çeşitliliği de çeşitlilik gösteriyor. Nehir kenarında bazen bir tekne,
çölde gitmenize olanak verecek cipler, paratoner, bazen de 88 model
külüstür aracınız can kurtaranınız olacak. Bazen de araçsız kalıp en
yakın otobüs durağına konuk olacaksınız. Oyunda araçlara çok fazla
ihtiyacınız olduğu için aksiyon esnasında araçlara fazla zarar
vermemeye bakın. Az hasarlı araçları da yine tamir ederek kullanılır
kıvama getirmek mümkün. Oyunda ince düşünülmüş ayrıntılardan sadece bir
tanesi. Oyunda ilerledikçe bu araç özelliklerini de kazandığınız
elmaslar vasıtası ile silah dükkanlarında yükseltebiliyorsunuz. Oyun
boyunca zaman kavramı değişiklik gösterdiği ve mekanlar arası mesafe
uzun olduğu için kalabileceğiniz güvenli noktalar da düşünülmüş. GTA
tutkunlarının alışık olduğu bu mekanlarda, oyunu kayıt edebiliyor,
satın aldığınız silahları değiştirebiliyor ve dinlenebiliyorsunuz.
Dinlenme özelliği bulunduğunuz saat dilimi içinde dinleneceğiniz saati
ayarlayarak oyunun içinde olduğu saat dilimini değiştirmenizi sağlıyor.
Bazen bu görevleriniz için gerekli bazen de gece oynamak can
sıkıcı bir hal aldığından gerekli bir hal alıyor. Bu esnada gerçekleşen
gece gündüz zaman değişimi de çok iyi düşünülmüş. Ayrıca oyunda
kullandığınız silahlarda bir süre sonra kullanılamaz hale geldiğinden,
bazı silahları da etrafta bulması zor olduğundan bu güvenli mekanlar
uğrak noktalarınız oluyor.
Oyunda kullanacağınız silahlarınız klasik FPS oyunlarını aratmayacak
sayıda. Çeşitli makineli silahları, Sniper tüfekleri, Pompalı, Law
silahı, dostunuz AK-47, Bazoka, kendi hazırladığınız Molotof kokteyli,
araçlarınızın üzerindeki ve etraftaki noktalardaki ağır makineliler
sadece bir kaçı. Bu silahların kullanımı esnasında daha önce bazı
oyunlardan aşina olduğunuz silahların bozulma, tutukluk yapması
özelliği FarCry 2'de de mevcut. Diğer oyunların aksine daha gerçekçi
olduğu da su götürmez bir gerçek. Ama bu bazen başınıza olmadık
zamanlarda gelmesine engel olmuyor ve canınızı sıkabiliyor. Bu
durumlarda katana ile başınızın çaresine bakmanız gerekiyor. Silah
çeşitliliğinin fazlalığının yanı sıra gizli yerlerde sınırlı sayıda
altın kaplama özel silahlar da sizi bekliyor. Bu noktada silah
tasarımı, sesleri ve özelliklerine de değinecek olursam, son derece
başarılı ve eksiksiz hazırlandıklarını rahatlıkla söyleyebilirim.
Bir
diğer yenilik ise sağlık durumunuz ile ilgili, oyunda sağlık durumunuz
etrafta bulacağınız küçük şırınga paketleri sayesinde gerçekleşiyor.
'H' tuşu ile sağlık durumunuzu iyileştirebiliyorsunuz. Sağlık durumunuz
kritik seviyelere geldiğinde iyileştirmeniz esnasında küçük atraksiyon
sahneleri sizleri bekliyor. Bazen kolunuza ya da bacağınıza giren
kurşunu çıkarıyor, bazen de dönen bilek ya da omzunuzu yerine
oturtuyorsunuz. Yetişemediğiniz durumlarda ise daha sonra değineceğim
arkadaş sistemi sayesinde bir arkadaşınız size yardım ediyor ve oyuna
kaldığınız yerden devam ediyorsunuz. Afrika'da yaşam kolay olmadığı ve
karakterimiz de Malaria'ya maruz kaldığı zamanlarda bazen görmeniz ve
duyu özelliğinizde bozulma oluyor ve ekran yeşil bir hale dönüyor. Bu
esnada ise yine 'H' tuşu ile Malaria haplarından kullanarak sağlık
durumunuzu düzeltebiliyorsunuz. Malaria haplarına ihtiyacınız olduğu
zaman Underground HQ mekanlarında Father Maliya (Pala'da) ya da DR.
Obua'dan (Port Selao'da) temin edebilirsiniz.
Sırada
ise oyunun ekonomi sistemini oluşturan elmas konusu yer alıyor. Oyun
boyunca ekonomik özgürlüğünüzü elmaslar sağlıyor. Elmaslar öyle ulu
orta olmayacağı için, çetelerin konuşlandığı yerlerde gizli bölmelerde
çanta içinde muhafaza ediliyor. Bulmanız için de GPS sistemini açıp
yeşil sinyalin kuvvetlenmesini ve akabinde sesli uyarı almanıza kadar
aramanızı gerektiriyor. Daha önce yön bulma konusundaki başarısızlık
elmas bulma konusunda da devam ediyor. Yine kendimce bulduğum bir diğer
çözüm ise sağa sola toslamadan yeşil sinyalin kuvvetlendiği noktalarda
GPS sistemini kapatıp aramaya devam etmek, bu esnada GPS açık olmasa
dahi elmasa yaklaştığınız da sesli uyarı alıyorsunuz, bu yüzden bulması
daha kolay ve çilesiz bir hal alıyor. Zaten elmaslar genelde daha sapa,
kulübe arkalarında ya da alt kısımlarda olduğundan buralara öncelik
verirseniz bulmanız daha kolay olacaktır. Yine aldığınız ana ve yan
görevleri tamamladığınızda alacağınız ek elmaslarda cüzdanınıza dahil
oluyor. Peki, Afrika'da ne işe yarayacak bu elmaslar? Silah satın
aldığınız noktalarda bulduğunuz elmaslar ile yeni silahlar alabiliyor
ve bunları güvenli noktalarınızda temin edebiliyorsunuz. İlerledikçe
kazandığınız bu elmaslar sayesinde araçlarınıza, sağlık durumunuza ve
silahlarınıza ek özellikler de ekleyebiliyorsunuz. 'O kadar elmas
buldum altıma bir Ferrari çekemedim, ne bunlar yahu!' diye sitem
etseniz yeridir hani.
Oyunda görevleriniz ilerleyişinize bağlı
olarak gelişiyor. İlk girdiğiniz şehirde tanıştığınız arkadaşlarınız
vasıtası ile görev alıyor ve ilerliyorsunuz. Bulunduğunuz yere göre de
bazen görevler size telefonunuz vasıtası ile de bildiriliyor bazen de
haberleşmenizi sağlayan bölgeler arasındaki baz istasyonları vasıtası
ile hacklenen bu bazı istasyonlarına ulaşıp görevi almanız gerekiyor.
Bu kısımda görevler genelde çete başlarının saf dışı bırakılmasını,
köprü ve araç uçurmayı, zaman zaman anlaşma yapmanızı konu alıyor.
Aslında oyundaki görev çeşitliliği çok fazla değil bunun da oyunun
aksiyon ruhuna olan bağlılığından dolayı tercih edildiğini düşünüyorum.
Oyunda
övgüyle söz edilecek bir diğer nokta da kuşkusuz yapay zeka.
Düşmanların tavırları, siper almaları ya da alternatif noktalardan size
saldırmaları gayet başarılı bir şekilde oyuna aktarılmış. Başarılı bir
şekilde sizinle mücadele etmeleri ve sizi zorlamaları övgüye değer.
Orta zorluk seviyesinde dahi zorlanacağınız bölümler olacaktır. Bu
esnada oyuna kaptırıp hızlı kayıt yapmayı da ihmal etmeyin.
Uzun bir oynanış serüveninin ardından kısaca konuya da değinecek
olursak FarCry 2 ilk oyunun aksine Afrika iç çatışmalarını konu alıyor.
Oyun boyunca bölgedeki kanlı elmas ticareti yapan ve bir biriyle
sürekli mücadele içinde olan APR ve UFLL olarak ayrılmış iki çete ile
mücadelenin yanı sıra asıl hedefimiz olan ve bölgenin ünlü silah
tüccarı The Jackal'ı etkisiz hale getirmeyi görev ediniyorsunuz. The
Jackal'ı etkisiz hale getirmek o kadar kolay olmadığından ve oyunumuzun
asıl can alıcı kısmını oluşturduğundan Ubisoft oyuna yeni bir
arkadaşlık sistemini de eklemekten kaçınmamış.
Bu sayede oyunda
ilerleyişiniz hem kolaylaşıyor hem de tek başına mücadele
edemeyeceğiniz noktalarda beklemediğiniz anlarda bu arkadaşlarınız
sizlerin yardımına koşuyor. Tabi arkadaş kazanmak o kadar kolay değil
bu devirde. Aldığınız görev ve ilerleyişinize bağlı olarak çetelerin
elinde tuttuğu esirlerden ya da gittiğiniz mekanlarda sizden
istedikleri yardımlar karşılığında bu arkadaşlara kavuşabiliyorsunuz.
Her bölgede yer alan arkadaşlar farklılık gösterdiğinden bölgeler
arasında ilerleyişiniz esnasında yardımcı olması amacıyla arkadaş
bulmaya özen göstermenizde fayda var. Bazen sağlık durumunuz o kadar
kritikleşecek, bacağınıza giren kurşunu çıkarmaya vakit bulamadan yere
düşeceksiniz işte bu noktada bölgedeki arkadaşınız sizin yardımınıza
koşacak ve oyuna kaldığınız yerden devam etmenize olanak sağlayacak.
Tabi bu durum sadece sizin çıkarınız için de geçerli değil. Çatışmalar
esnasında bazen arkadaşınız yardıma muhtaç duruma düşecek ve sizin onu
kurtarmanız gerekecek. Keser döner, sap döner misali dikkatli olmakta
fayda var. Ayrıca ilk girdiğiniz şehirlerdeki mekanlarda size güvenen
kimse olmadığı için bu arkadaşlarınız size referans olacak.
Yine kazanacağınız bu güven ve kariyer benzeri 'Reputation' seviye
sistemi ile bir nevi isim de yapmış olacaksınız. Bu sistem ile
saygınlığınız artacak ve zamanla çekinilen bir adam olacaksınız. Başta
dediğimiz gibi oyun tipik FPS oyunlarının dışında yeni birçok tadı
oyuna dahil etmiş durumda. Bu noktada oyun hakkında anlatacak daha
birçok ince detay mevcut. Ben oyunun ana hatlarını teşkil eden
noktaları anlatmaya gayret ettim. Diğer kısımları ise oynadıkça
sizlerin keşfedeceğini ve eğleneceğinizi düşünüyorum.
Gelelim
oyunun meşhur grafiklerine. Oyunun grafiklerini Ubisoft'un geliştirdiği
yeni Dunia grafik motoru işliyor. Artık âdet haline gelmiş Crysis ile
olan grafik karşılaştırmasına da elbette değinmeden geçmeyeceğim.
Crysis ile karşılaştırdığımızda kaplama ve detay olarak FarCry 2 geri
planda kalıyor gibi görünse de kesinlikle Crysis kadar güzel bir
görsellik vaat ediyor. Yansıtmak istediği Afrika ortamını kesinlikle
çok iyi yansıtıyor. Bataklıklar, vahşi ortam, ağaçlar, Afrika'nın kendi
özgü o kızıl rengi gayet güzel yansıtılmış durumda. Zaman değişimi
esnasındaki gece gündüz değişimi ise kesinlikle görülmeye değer. Grafik
konusunda FarCry 2'nin en başarılı bulduğum bir diğer özelliği ise
ışıklandırma konusundaki başarısı. Oyunda ışıklandırmalar zaman
kavramına bağlı olarak gerçek zamanlı bir şekilde oyuna
yansıtıldığından bulunduğunuz ortamın her zaman dilimindeki görüntüsü
ayrı bir güzel olmuş. Patlamalar ve efektler konusunda ise son derece
başarılı olan FarCry 2 bu noktada Crysis'den geride kalıyor.
Peki,
neden Crysis ile karşılaştırıyoruz? Çünkü oyunun ilk geliştiricisi
Crytek, türü oyun dünyasına kazandıran ve FPS kavramına yeni bir soluk
getiren de yine kendileri. O yüzden bu noktada karşılaştırılmak da
elzem oluyor. Bir diğer karşılaştırmayı ise oyunun FarCry ile ayrılan
noktalarına değinerek yapacağım. Oyun bir kere FarCry değil! Çünkü
oyunun isim haklarını elinde bulunduran Ubisoft oyunun haklı
potansiyelini kendini çekmek istiyor. Oyun satışlarındaki bu savaşı da
göz önüne alırsanız haksız da sayılmaz. Eğer FarCry 2'yi Ubisoft başka
bir isimle piyasaya sürmüş olsaydı çok daha fazla beğenileceğini de
rahatlıkla söyleyebilirim. FarCry'ı beğenerek oynamış oyuncular ilk
oyundan olan beklentilerini 2. oyundan da bekleyecekleri için, daha çok
aksiyona dayalı bir oyun bekledikleri için de oyunu eleştireceklerdir.
Başta da dediğim gibi eğer oyuna FarCry beklentilerini kenara bırakıp
yaklaşırsanız, oyun daha çok zamana dayalı olduğu için başta oyuna bir
şans verir ve sıkılmazsanız oyunu oynadıkça daha çok seveceğinize
eminim. Yine bir başka güzel ayrıntı ise kısa sürede çok güzel
haritalar hazırlayabileceğiniz ve eğlenebileceğiniz, harita editörü yer
alıyor. Hazırladığınız haritaları isterseniz oyunun çoklu bölümünde
veya kendi başınıza oynamak için kullanabilirsiniz.
Peki
FarCry 2'nin olumsuz yanları neler? Bir kere bu tarz oyunlarda çok
fazla sorun olacağı için bakınız STALKER'a, FarCry 2 bu noktada çok
daha başarılı bir oyun. Oyunun çok kötü diyebileceğin tek yanı ise
harita kullanımındaki başarısızlık. Buna da oyunu oynadıkça alıştığınız
için sorun olmaktan zamanla çıkıyor. Oyun hakkında keşke şu özelliği de
olsaydı çok daha güzel olurdu diyebileceğim bir kusur açıkçası
bulamadım. Benim beklentilerimi fazlasıyla karşıladığını da
söyleyebilirim. Eğer oyuna bir şans verip ön yargılarınızı bir kenara
bırakırsanız, bu sene içinde çıkmış en iyi oyunlardan bir tanesi
olduğunu göreceksiniz. Oyunsuz kalmayın, iyi eğlenceler.