pvp serverler,pvp server,pvp serverlar,private serverlar,private serverler,private server,metin2

Sizleri Neler Bekliyor ?
-Foruma Üye Olarak Yeni Arkadaşlıklar Edineceksiniz.
-İnternette Zaman Geçirecek Bir Alanınız Olucak Ve Eğleneceksiniz.
-PvP Server Tutkunuysanız Pvp Serverlerde Yenilikleri Takip Ediceksiniz.
-Yeni Açılan Serverleri Anında Bulacaksınız .
-Gmlik Adaylığı Koyacaksınız.Serverinizi Tanıtacaksınız.
-Pvp Serverler Hakkında Herşey Bu Forumda Olucak.
-ÜYE OLURSANIZ FORUMDAKİ REKLAMLAR GÖZÜKMEZ
Bunlardan Yararlanmak İçin Sizden Tek İsteyimiz Üye Olmanız Yada Giriş Yapmanız.


Dementium: The Ward 30us3s8
Lütfen Foruma FİREFOX İle Giriniz !



Join the forum, it's quick and easy

pvp serverler,pvp server,pvp serverlar,private serverlar,private serverler,private server,metin2

Sizleri Neler Bekliyor ?
-Foruma Üye Olarak Yeni Arkadaşlıklar Edineceksiniz.
-İnternette Zaman Geçirecek Bir Alanınız Olucak Ve Eğleneceksiniz.
-PvP Server Tutkunuysanız Pvp Serverlerde Yenilikleri Takip Ediceksiniz.
-Yeni Açılan Serverleri Anında Bulacaksınız .
-Gmlik Adaylığı Koyacaksınız.Serverinizi Tanıtacaksınız.
-Pvp Serverler Hakkında Herşey Bu Forumda Olucak.
-ÜYE OLURSANIZ FORUMDAKİ REKLAMLAR GÖZÜKMEZ
Bunlardan Yararlanmak İçin Sizden Tek İsteyimiz Üye Olmanız Yada Giriş Yapmanız.


Dementium: The Ward 30us3s8
Lütfen Foruma FİREFOX İle Giriniz !

pvp serverler,pvp server,pvp serverlar,private serverlar,private serverler,private server,metin2

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

pvp serverler,pvp server,pvp serverlar,private serverlar,private serverler,private server,metin pvp server

pvpserverler.forumclan.com  Üye sayımız +105.000 / Aramıza Hoşgeldiniz !

    Dementium: The Ward

    MoRTaLC00L
    MoRTaLC00L
    Gold Master
    Gold Master


    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 1438
    <b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 16/07/09
    Mage
    Tasarımcı
    GS

    Dementium: The Ward Empty Dementium: The Ward

    Mesaj tarafından MoRTaLC00L Paz Ağus. 02, 2009 11:04 am

    Dementium: The Ward I1 Dementium: The Ward I2intendo
    DS için geniş bir oyun çeşidi olduğunu söylersek sanırım yanılmayız.
    Her türden yapımın, her türden insan için yer bulabildiği bu ufak
    konsolun belki de zaman içindeki tek eksiği gerçek anlamda oyuncuya
    korkuyu hissettirecek ve DSin olanaklarını sonuna kadar kullanacak bir
    oyundu. Uzun süredir yapımına devam edilen Dementium: The Wardın
    yayımlanan video ve ekran görüntüleri ise bu açığı kapatacak kapasiteye
    sahip olduğunu gösterir gibiydi. Ama ne yazık ki paçaları çok erken
    sıvadığımızı ancak oyunu edindiğimizde anladık. Neden mi?

    Neden yaptın bunu?

    Dementium,
    kendi dalındaki birçok korku oyunundaki gibi ve ne yazık ki hastanede
    başlıyor. Aslında yapımcıları da suçlamamak lazım. En çok kan ve ölü
    bulunabilecek bir ortam sonuçta hastanelerKarakterimiz ne zaman ve
    nereden geldiğini hatırlamayan, uyandığında kendini yalnız başına bir
    odada bırakılmış olarak bulur. Her taraf kan ve rutubet (Ehh, yapmış
    adamlar) içindedir. Hastanenin hemen terkedilmesi anonsları içinde
    hafızamızı tazeleyecek birkaç ip ucu ararken bırakılan ufak not ile
    başlar maceramız, Neden yaptın bunu?. Tecrübeli oyuncular bu notun ne
    anlama geldiğini çabucak anlayacaklardır eminim. Koridorlarda dolaşmaya
    başladığınızda etrafın fazlasıyla sessiz ve sizi nedensiz yere
    öldürmeye çalışan yaratıklarla dolu olduğunu anlarsınız. Bundan sonra
    tek yapmanız gereken ise bu sözde hastaneden bir an önce ve canlı
    olarak çıkmaktır. Fakat bu hiçte kolay değil.

    Oyunumuz bir
    FPS/korku/macera oyunu. Silent Hillda olduğu gibi, birbirinden farklı
    bulmacaları çözerek, doğru yolu bulmaya çalışıyoruz.. Ama onun kadar açık olduğunu söylemek zor. Dementium oyuncuyu genelde kapalı
    mekanlara alıştırmaya çalışan bir yapım. Kilitli kapılar, mesajlarla
    dolu duvarlar, kırık, dökük tuvaletler ve odalar, sonu gözükmeyen
    koridorlar. Korku teması ise bilinmeyene ve karanlığa saklanmış
    şekilde. Oyuncuya verilen yalnızlı hissi fazlasıyla etkileyici. Bu
    yüzden, ne zaman ne ile karşılaşabileceğinizi pek kestiremiyorsunuz.
    Çoğunlukla tek yoldan ilerlemek zorunda kalsanız da, önünüze gelen
    kapıyı açıp açmamak konusunda tereddüt edeceğinizi garanti edebilirim.
    Etrafa yerleştirilmiş bulmacalar ise önceden gördüklerimize benzer
    nitelikte. Ufak notlarda yazılan sırlar, gizli yerlere saklanmış
    anahtarlar hiç de yabancı gelmiyor değil mi?

    Dementium: The Ward I3

    Oynanış
    olarak ise yeterince kullanıcı dostu bir düzeyde. Yön tuşları ile
    hareket ederken, kalemimizle alt ekranda mouse görevini devralıyoruz.
    Sol omuz tuşu ile de saldırı fonksiyonu sorunsuz çalışıyor. Yalnız bu
    türe alışkın olmayanlar için birkaç dakika zorlu geçecektir. Özellikle
    bir yere yaslamadan oynadığınız zamanlarda hafif el ağrıları çekmeniz
    olası. Ekran dağılımı ise birçok FPS yapımındaki gibi. Üst ekranda
    karakterimizi takip ederken, alt ekranda hem onu yönlendiriyor, hem de
    not defteri, harita ve eşya çantamıza giriş yapabiliyoruz. Not
    defterini Hotel Duskta da örneğini gördüğümüz gibi kendi el yazımızla
    doldurmamız mümkün. Harita ise girdiğimiz ya da kilitli kapıları
    hafızasında tuttuğu için böyle bir tür için gayet yeterli.

    Eşya ve silah konusunda ise bazı eksikleri olsa da yerinde kararlar
    alınmış. Tanıdık birçok isim karşılıyor bizi Dementiumda; El feneri,
    pistol, pompalı, makinalı, demir testere gibi. Hepsinin kendi
    tepkimeleri var ve verdikleri hasar da tahmin edebileceğiniz gibi
    farklı boyutlarda. Yalnız oyuncuyu bir hayli zora sokan bir konu söz
    konusu. Öncelikle çantanızda kesinlikle mermi ya da can paketi
    taşıyamıyorsunuz. Merminiz bittiğinde ya da yaralandığınızda, etrafta
    rastladıklarınızla idare etmek zorundasınız. İlk başlarda göze pek
    batmayan bu durum, yaratıkların zorlaşması ile birlikte can sıkıntısı
    vermeye başlıyor. O yüzden size tavsiyem, çok mecbur kalmadıkça
    dövüşmemeniz. Eğer savaşacaksanız da doğru silah seçimi yapmaya özen
    gösterin. Yoksa büyük mermi ve can açlığı çekmeniz olası.

    Dementium: The Ward I4

    Toplam
    16 bölümden oluşan Dementiumda birbirinden zorlu ve sıkıcı birçok
    düşmanla karşılaşacaksınız. Zorlu, çünkü merminizi harcamak
    istemiyorsunuz. Sıkıcı, çünkü pek fazla çeşitli değiller. Bir süre
    sonra seslerinden yine mi sendemeye başlıyorsunuz. Bir yere kadar
    sabır ve kararlılıkla ilerlerken belki önceki odada almadığım birşey
    vardır deyip geri döndüğünüzde ise oyunun en olmamış yanı ile
    karşılaşıyorsunuz; Yaratıklar tekrar doğuyorlar. Sadece eşya için
    değil, kilitli bir kapıyı açmak için geri dönmek bile zaman geçtikçe
    işkence haline dönüşüyor. Genelde 2D oyunlarda tercih edilen bu yöntem
    hangi akıl ile bu tür bir yapıma eklenmiş açıkçası anlamakta
    zorlanıyorum. Neyse diyerek görmezden gelmek istediğinizde, bu sefer
    başka bir handikap ile karşılaşıyorsunuz. Oyunun kaydetme sistemi
    tamamen kullanıcıyı soğutmak üzere kurulmuş. Şöyleki, her kapıdan
    girdiğinizde otomatik olarak bir save yapılıyor. Bu save, DSi kapatıp
    açtığınızda ya da Save&Quit dediğinizde işe yarıyor. Ancak oyun
    sırasında ölürseniz tüm bölümü baştan oynamanız gerekiyor. Bazı
    bölümlerin neredeyse 1 saati bulduğunu da eklersek, bu durum cidden
    içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

    Gönlümü almayı iyi biliyorsun

    Dementiumu
    oynattıran belki de en önemli artıları grafik ve sesleri. Oyun
    süresince gördükleriniz DSin neler yapabileceğinin açıkça bir
    göstergesi niteliğinde. Mekan çeşitliliği konusunda çok zengin olduğu
    söylenemez. Ama geçtiği ortamların bu ufak ekranlara yansıtılmaları
    hayli başarılı. Özellikle karanlık bir odada, ışıktan yoksun bir
    şekilde oynarsanız, görsel olarak neler barındırdığını daha net
    görebilirsiniz. Ara videolara gösterilen özen ise takdir edilesi
    düzeyde. Bu etkileyici görselliği destekleyen diğer bir ayrıntı ise
    sesleri ve müzikleri. Piyano tonları ile hazırlanmış ürkütücü
    müzikleri, atmosferi tamamlayan en önemli etmenlerden biri. Hiçbir
    ayrıntıdan kaçınmayan yapımcılar, bu açıdan bekleneni sonuna kadar
    veriyor. Yalnız size tavsiyem kesinlikle kulaklıkla oyanamanız. Bu
    sayede Dementiumdan aldığınız zevk iki katına çıkacaktır.


    Eğer
    yapılan yanlış tercihler olmasaydı (Yeniden doğan düşmanlar, mermi ve
    can paketi taşıyamama, düşman çeşitsizliği), potansiyel olarak hayli
    yüksek bir yapımla karşılaşmış olacaktık. Dementium: The Ward, genel
    olarak sabırlı olmayı seven ve kolay kolay sinirlenmeyen oyuncular için
    yapılmış. Güzel grafikli, etkileyici atmosferi ile türe yatkın olanları
    yolculukları sırasında sıkılmamalarını, belki de biraz olsun
    korkmalarını sağlayacak bir oyun, daha fazlası değil. Herkes kendine
    iyi baksın.

    Puanlama sistemimizdeki ayrımlardan dolayı,
    yapımın eksilerini genel kategorisine ekledim. Bazı okuyucularımızın Neden grafik ve ses yüksek iken, genel düşük yorumunda bulunmaması
    için ufak bir hatırlatma.

      Forum Saati Perş. Eyl. 19, 2024 4:09 am