CONFLICT DENIED OPS(GAMES FOR WINDOWS)

Puslu bir Aralık sabahıydı. Kahvaltımı yeni bitirmiş bilgisayarımın başına geçmiştim. Bir önceki ayın ortalarından beri zaten bilgisayarın başından kalkmak pek nasip olmamıştı. Kahvaltıda yediğim şeylerin ağırlık yapması nedeniyle koltuğa yığılmış, masaüstüme boş boş bakıyordum. Hayır duvar kağıdı olarak Jessica Alba�nın mayolu bir resmini koyduğumdan bakmıyordum tabi ki (yerseniz), bakma nedenim oynamaya fırsat bulamadığım yaklaşık 6-7 süper ötesi oyunun adeta "beni oyna bugün ne olur yalvarırım ölürüm yoluna" demeleriydi. Lanetli 2007 Kasımında çıkan o müthiş oyunlara bir türlü sıra gelmiyordu. Ve içimden şu talihsiz cümleyi geçirdim; �Ulan ne çok oyun çıktı be hangi birini oynayacağım kardeşim çıkmasın bu kadar güzel oyun bir arada bence�. Yaptığımın hatanın farkına çok geç vardım�

Karlı bir şubat akşamıydı. Elimde tenimi hafif yakan, dumanı burnuma yavaş yavaş dolan sıcak çikolatam (tamam tamam çay), bilgisayarımın karşısındaki koltuğa yayılmış masaüstüme boş boş bakıyordum. Bu kez karşımdaki duvar kağıdı apaçık meydanda. 2 ay önce ekranı kaplayan oyun ikonlarından eser kalmamış. Hepsini oynamalıyım hööeeer edasıyla hepsini bitirmiş ve silmiştim. Ne olduysa işte o zaman oldu. �Bu kadar oyun bir arada çıkmasın� diye isyanım ters tepmişti anlaşılan. Çünkü 2 aydır kayda değer tek bir oyun bile çıkmamıştı. Çıldırmak üzereydim oyun oynamam lazımdı. Gittim ve en son çıkan oyun hangisiyse onu alıp oynamaya karar verdim. Eve döndüğümde elimde Conflict: Denied Ops�un DVD�sini tutuyordum. Daha önce sadece birkaç ekran görüntüsünü görmüştüm yani fazla bir bilgim yoktu. Keşke hep öyle kalsaydı�





Kendimi tüm bunlara alıştırdıktan sonra oyunda biraz ilerlemeye çalıştım. Bakalım bir sonraki sürpriz ne olacak derken karşıma ellerine zorla silah tutturulmuş kömür ocağı işçileri çıktı. Yani en azından ben öyle olduklarını umuyorum çünkü aksi takdirde çok gülmem gerekir. Adamlarda öyle bir yapay zeka var ki sizi görene kadar koşuyorlar, sizi görünce duruyorlar, sonra hiçbir şey olmamış gibi kaba etlerini size dönüp tekrar geriye koşuyorlar ve bir kalkanvari şeyin arkasına saklanıyorlar. Tabii siz tüm bu olanlar sırasında etrafa serpiştirilen armutları topluyor iseniz. Armuttan kastım düşmanların bizzat kendileri zaten zira kendileri armut gibi size bakıyorlar. Eğer olurda bir şekilde bu silahlı armutlar tarafından vurulmayı başarır birde üstüne yere yığılırsanız(veya siz değil diğer karakter) yönetmediğimiz karakteri yanımıza çağırıyor ve kendimize iğne vurduruyoruz. Evet çatışmanın ortasında. Birde grip iğnesi gibi değil arkadaş kolum kadar silaha benzer bir şey onu sokuyor namussuz. O ilacı yiyince zaten kafa bir dünya oluyor herhalde acı macı hissetmediğimizden kalkıp çatışmaya devam ediyoruz.

dayMouse�un sağ tuşuna bir kez basarak yönetmediğimiz karakteri istediğimiz yere gönderebiliyor, basılı tutarak bizimle gelmesini sağlayabiliyor, hiç basmazsak enseye tokat atıp geri kaçabiliyoruz. Ekranda sürekli iki adet imleç bulunuyor. Bir tanesi yönetmediğimiz karakterin yerini, diğeri ise görevin yerini gösteriyor. Bu imleçlerin üstüne geldiğimizde bizden ne kadar uzaklıkta olduğunu görebiliyoruz. Görevin yeri deyince matah bir şey sanmayın lafın gelişi o. Ortada görev falan yok git şuraya adamları temizle sonra onların hepsi bitince birazda beridekileri hallet sonra yanlardan biraz al ama favorileri fazla kısaltma. En sonda birde tanka bin ki oyunda taşıt yok demesinler, var ama rezalet desinler.

Bütün ızdırap bu kadar mı? Tabi ki hayır böyle güzide bir oyun iflahımızı kesmeden bırakır mı? Gelelim oyunun grafik kısmına. Sanırım oyunda Lego Engine grafik sistemi kullanılıyor. Çünkü etkileşime girdiğimiz her şey kutucuklar şeklinde parçalanıyor. Örneğin bir binaya roket çarpıyor bunun sonucunda tamamen önceden belirlenmiş bir şekilde binanın bir parçası yerinden sökülüyor ve olduğu gibi yere düşüyor. Sonra oyuncakları kaldırırken düşen parçaları yerine takıyoruz ki kaybolmasın. Grafik konusunda söyleyebileceğim PC, PS3 ve Xbox 360 platformlarının üçüne de çıkan bir oyunda gördüğüm en felaket grafiklere sahip olduğu oyunun. İddia ediyorum ben PS2 de daha iyi grafikli oyunlar gördüm. Çevre modellemeleri, karakter model ve animasyonları, kaplamalar falan filan her şeyiyle oyun grafik konusunda mide bulandırıyor. Sitemizde de bulabileceğiniz ekran görüntülerini incelerseniz ne demek istediğimi belki daha iyi anlayabilirsiniz. Ha birde takıldığım bir başka noktada ölen düşmanların zeybek havasında ölmeleri. Kolları, bacakları sallanıp yere yığılıyorlar ve mutlaka bir yerleri havada kalıyor. Ardından aniden altlarına kırmızı bir halka yayılıyor. Bu kan efektini gördükten sonra zaten oyuna daha fazlaanamadım.



En azından güzel bir seslendirme yapılmış olsun veya kaliteli müzikler olsunda havamızı bulalım diyorum ama yok arkadaş yok oyun istikrar abidesi çizgisini hiç bozmuyor. Yani ana karakterlerin seslendirmesi bile başarısız. Müzikler ise arkada bir şey çalsın da iğrenç seslendirmeler duyulmasın en azından denilerek koyulmuş yoksa koymaya pek niyeti yokmuş yapımcıların. Silah sesleri de vasatın üstünde değil yani ateş ettiğiniz hissini asla alamıyorsunuz.

__________________________________________________ _________


Call of Duty ve Dawn Of War evliliğinden doğan yenetekli bir çocuktu Company of heroes. RTS�ye bakış açımızı değiştiren bir çok farklılıklar kazandırmıştı Relic bu efsanesiyle. Artık daha fazla 2.Dünya Savaşı oyunu görmek istemediğimiz bir anda COH imdadımıza yetişmiş, bizlere bambaşka bir RTS lezzeti sunmuştu. Efsanenin devamı Company of Heroes:Opposing Fronts ile geldi. Relic bu oyunuyla zamanın ötesinde klasik bir oyun yapmayı yine başarmış. Oyuna yeni eklenen dinamik çevre efektleri sistemi,iki yeni campaign seçeneği ve eklenen iki yeni orduyla çok kapsamlı bir ek paketle(aslında koca bir oyunla) karşı karşıyayız.

Öncelikli olarak şunu söylemek istiyorum, Opposing Fronts oynamanız için COH'a ihtiyacınız yok. Zaten oyun kurulduğunda var olan COH kaldırılıyor. Kayıtlı COH oyunlarınıza Opposing Fronts üzerinden devam edebilirsiniz. Single Player modunda, OP�nin getirdiği iki yeni Campaign ve COH'tan gelen eski Campaign'i seçme imkanınız mevcut. Multiplayer modunda ise COH oyuncuları ile OP oyuncuları sorunsuz olarak oyun oynayabilirler. İki oyuna sahip oyuncular Amerikan veya İngiliz ordularını, Wehrmacht yada Panzer Elite ordularına karşı seçebilirken,orjinal COH'a sahip olmayanlar sadece İngiliz veya Panzer Elite ordularını seçebiliyor.

Savaşa yeni yüz katan ittifak ordumuz �British 2nd Army� müttefiki Amerika�ya göre çok daha savunmacı bir ordu yapısına sahip. İngiliz ordusu ağırlıklı olarak savunmaya dayalı görünüyor. Ancak bu savunma düzenlerini çok etkili saldırıya dönüştürmek oyuncuya bırakılmış. İngiliz ordusu yavaş hareket ediyor ve ağır bir donanıma sahip. Bize az kaynakla RTS oynamayı öğreten Relic, bu kez oyuncuyu doğru strateji yapmaya gerçekten zorluyor. İngiliz mühendisleri savunmaya yönelik bir çok platform yapabiliyor. Mobilize AT Gun'lardan çok daha etkili sabit anti-tank mevzileri ya da askerinizin girerek müthiş bir savunma kazandıkları trench(mevzi)�ler yapabilirsiniz. Eğer rakibinizi gerçekten zorlamak isterseniz 25 librelik top yaparak amacınıza ulaşabilirsiniz. Bu yapıların hepsi populasyona etki ettiğinden yine başarılı bir strateji yapmak oyuncuya kalıyor.



Must be hell in there...

İngiliz ordusunun ana karahgahları mobilize(kamyon) şeklinde. Diğer ordulara nazaran sadece üç adet üretim binası mevcut ve standart olarak sadece bir çeşit piyadesi var İngilizlerin. Temelde "komuta etme" üzerine bir orduya sahip olan İngilizlerde komuta eden birimler Captain, Lieutenant and Cromwell Command Tank. Rütbe kazanarak yapabildiklerimiz COH�tan hatırlayacağımız gibi aynen korunmuş ve Royal Artillery, Royal Commandos, Royal Engineers sınıfları olarak sıralanmış. Royal Artillery bombardıman temelli bir seçenek. Creeping barrage, counter-battery fire, overwatch ile haritanın tamamına ağır bombardıman yaparak havada uçuşan asker cesetlerini izleyebilirsiniz. Varolan topçu birliklerinizin atış alanını �supercharge� seçeneği ile haritanın istediğiniz noktasına atış yapacak hale getirebilir ve bu sayede yavaş olan ordunuza hareket kabiliyeti sağyabilirsiniz. Royal Commandos ise emrinize �Komando� birlikleri vermekte. Bu birlikler bir planör ile savaşalanına iniyor ve planör savaşalanında oldukça birimler üretebilirsiniz. Bu yetenekli komandoların asker olarak cephede savaşmak dışında yapabilecekleri ise şunlar: düşman birliklerinin hareketlerini izlemek,düşmanın mesajlarını dinlemek,işaret fişeği atmak.Royal Engineers sınıfı ile savaş meydanına MkIV , AVRE and Crocodile olmak üzere üç çeşit �Churchill Tank� çağırabilirsiniz.İngiliz ordusu her ne kadar yavaş olsada, ağır vuruş gücüne sahip topları ve etkili tank kuvvetiyle �Skirmish� modunun vazgeçilmezi olmaya aday.

Give us some gas tiny!

Oyuna yeni dahil edilen diğer ordu, mihver devlet kuvveti �The Panzer Elite�, İngiliz ordusunun aksine hızlı bir ordu. Hız ve araç seçenekleri ön plana çıkıyor. Birçok araç seçeneğine sahip olmakla birlikte piyadeleride gözardı edilecek gibi değil. Piyadeler araç ve binaları tamir edebiliyor,silahları geliştirilebiliyor ve dahası bir kaç araç ile birlikte kombine edilerek kullanılabiliyor. Ne yazık ki sabit savunma binaları yapmanız mümkün değil. Bunun yerine hareketli �mortar� lar ile yada ağır silahlı piyadelerinizi �kamyonet� lerinize yerleştirip hareketli bir savunma teşkil edebilirsiniz. Bu ordu savunmadan çok saldırıyı ön planda tutan oyuncular için ilk seçenek. Hızlı ve hareketli yapısıyla ani baskınlar yapmak düşmanınıza toparlanma şansı vermeyecektir. �Panzer Elite�lerin bir diğer özelliği ise kurtarma aracına sahip olmaları. Tamamen imha edilmemiş bir Axis aracı yada tankını kurtarabilmeniz zaten araç üzerine kurulan bu orduya ekstra bir avantaj sağlıyor.Rütbe terfisiyle kazandığımız kuvvetler ise Scorched Earth, Tank Hunters ve Luftwaffe olmak üzere üç seçenektan oluşuyor. Scorched Earth özelliği oyuna tamamen farklı bir özellik katıyor. Kontrol ve kaynak noktalarını koruma temelli bu özellik ile bu noktalar ve binalara bubi tuzakları kurarak düşmana kötü bir süpriz hazırlamak düşmanızın her noktaya rastgele saldırmasını engelliyor. Bu seçenek ile ayrıca savaşalanına atış alanı ve kuvveti güçlü mobilize topçu çağırmanız mümkün. Luftwaffe seçeneği ise iki farklı piyade çeşit sunuyor. Bunu yanında iki farklı savunma binası yapmanıza olanak veriyor. Bu savunmalar Flakvierling ve FlaK 88.Ayrıca �Butterfly Bombs� ile düşman piyadelerine karşı havadan mayınlar indirebilirsiniz. Tank Hunters seçeneği ise oyuncuya, Jagdpanther ve Hetzer isimli iki adet tank kullanma imkanı sunuyor. Bu tankların özellikleri geliştirilebiliyor ve düşman tanklarını yok etmek için çok iyi bir seçenek. Tank Hunters seçimiyle ayrıca Panzergrenadier piyadeleriniz �Tellermines� isimli mayınları döşeyebilir hale geliyorlar.

Gelelim Campaign moduna. Oyunda iki farklı campaign bulunuyor. Almanların cephesinden oyuna bakan �Operation Market Garden� ve İngilizleri konu alan,daha çok şehir savaşı içerikli �Liberation of Caen�.Her iki campaign de ayrı madalyaları var ve verilen görevler tamamlandığında veriliyor. İlk campaign olan Operation Market Garden toplam 8 bölümden oluşuyor.Campaign, iki alman kardeşin müttefiklerin ağır hava saldırısına karşı verdikleri mücadeleyi konu alıyor.Takip eden diğer campaign, Fransız şehri Caen de geçiyor ve İngiliz ordusunun uzun ve kanlı Caen kuşatmasını yönetmemize olanak sağlıyor. Yine COH�ta olduğu gibi konu ve konunun sunuluş biçimi oyuna daha fazla sarılmanıza sebep olurken aynı zamanda yapay zekanın sizi �ordu bas oyun kazan� mantığından uzaklaştırıp strateji yapmaya zorladığını farkediyorsunuz.




Oyun COH ses altyapısı üzerine kurulu olsa da yeni getiren dinamik çevre efektleri sistemi ile oyuna yeni bir hava gelmiş. Sesler bildiğimiz COH ile aynı, yani emrinizi alan piyade sesleri,telsiz konuşmaları,iki campaign modundada farklı soundtrack�ler ve tank paletlerinin sesleri yine sizi oyuna çeken bir etki. İşte COH�un seslerine ek olarak bizi savaş meydanlarına çekecek yeni bir özellik ise hava koşulları olmuş. Artık düşmanımızı yağmurlu bir gece vakti çamura gömmek mümkün. Savaşın en kızıştığı zamanda çakan bir şimşeğin yansıması çok başarılı bir şekilde yansıtılmış. Öyle ki tanklarınızın üzerine yansıyan beyaz ışık, sizi havanın yağmurlu olduğuna inandıracak kadar etkili yapılmış. Campaign görevlerinde değişik hava koşulları ile karşılaşıyorsunuz. Kimi zaman yıkılmış Caen şehrinin sokaklarında, kimi zamanda yağmurlu bir gecede nehir kenarına kurulu ufak kasabalarda 2.Dünya Savaşını yaşıyorsunuz. Skirmish modunda ise her haritanın farklı seçenekleri mevcut. Ancak her haritanın belli seçenekleri var ve istediğiniz haritada istediğiniz hava koşulunu yada vakit seçimini yapamıyorsunuz. Hava koşullarının oyun üzerine etkisine gelince, seçilen hava koşulları örneğin yağmurlu bir hava taktiksel açıdan oyuna etki etmiyor. Tabii sizin oyuna motive olmanızı saymazsak. Bu görsel efektlerden bahsetmişken hatırlayacağınız gibi oyun üretici ve dağıtımcısı Relic-THQ ikilisi COH için DirectX 10 desteği sunmuştu bizlere. Directx 10 desteği şüphesiz ki Opposing Fronts�ta da mevcut. Türkiye'de ne kadar oyuncu bu nimetten faydalanır orası meçhul fakat oyunun bir artısıda bu oluyor.

Bize sunduğu iki yeni tam campaign oyunu,oynanışa getirdiği yenilikler,tamamen detaylı hazırlanan iki yeni ordu, COH ile uyumlu yapısı,yeni birimler ve ek paketten öteye tek başına alınabilecek olması Relic'in iyi bir iş başardığını ortaya koyuyor. 2.Dünya Savaşı konulu RTS�lere farklı bakmamazı sağlayan bize taktik strateji oyunlarının başarılı örneğini gösteren Relic , COH'un temeli üzerine kurulu bu yeni oyunuyla bizleri yine savaş meydanlarına çekiyor. Multiplayer desteği oyunun oynanabilirliğini artırırken bilgisayar başında sabahlamamıza neden olacak gibi görünüyor. Şimdi bizlere düşen, az "tık" ile çok iş başarmak ve düşman askerlerini çamurlu topraklara gömen bir komutan edasıyla arkamıza yaslanıp yeni oyunumuzun keyfini çıkarmak.