pvp serverler,pvp server,pvp serverlar,private serverlar,private serverler,private server,metin2

Sizleri Neler Bekliyor ?
-Foruma Üye Olarak Yeni Arkadaşlıklar Edineceksiniz.
-İnternette Zaman Geçirecek Bir Alanınız Olucak Ve Eğleneceksiniz.
-PvP Server Tutkunuysanız Pvp Serverlerde Yenilikleri Takip Ediceksiniz.
-Yeni Açılan Serverleri Anında Bulacaksınız .
-Gmlik Adaylığı Koyacaksınız.Serverinizi Tanıtacaksınız.
-Pvp Serverler Hakkında Herşey Bu Forumda Olucak.
-ÜYE OLURSANIZ FORUMDAKİ REKLAMLAR GÖZÜKMEZ
Bunlardan Yararlanmak İçin Sizden Tek İsteyimiz Üye Olmanız Yada Giriş Yapmanız.


Drakensang: The Dark Eye 30us3s8
Lütfen Foruma FİREFOX İle Giriniz !



Join the forum, it's quick and easy

pvp serverler,pvp server,pvp serverlar,private serverlar,private serverler,private server,metin2

Sizleri Neler Bekliyor ?
-Foruma Üye Olarak Yeni Arkadaşlıklar Edineceksiniz.
-İnternette Zaman Geçirecek Bir Alanınız Olucak Ve Eğleneceksiniz.
-PvP Server Tutkunuysanız Pvp Serverlerde Yenilikleri Takip Ediceksiniz.
-Yeni Açılan Serverleri Anında Bulacaksınız .
-Gmlik Adaylığı Koyacaksınız.Serverinizi Tanıtacaksınız.
-Pvp Serverler Hakkında Herşey Bu Forumda Olucak.
-ÜYE OLURSANIZ FORUMDAKİ REKLAMLAR GÖZÜKMEZ
Bunlardan Yararlanmak İçin Sizden Tek İsteyimiz Üye Olmanız Yada Giriş Yapmanız.


Drakensang: The Dark Eye 30us3s8
Lütfen Foruma FİREFOX İle Giriniz !

pvp serverler,pvp server,pvp serverlar,private serverlar,private serverler,private server,metin2

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

pvp serverler,pvp server,pvp serverlar,private serverlar,private serverler,private server,metin pvp server

pvpserverler.forumclan.com  Üye sayımız +105.000 / Aramıza Hoşgeldiniz !

    Drakensang: The Dark Eye

    MoRTaLC00L
    MoRTaLC00L
    Gold Master
    Gold Master


    <b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 1438
    <b>Kayıt tarihi</b> Kayıt tarihi : 16/07/09
    Mage
    Tasarımcı
    GS

    Drakensang: The Dark Eye Empty Drakensang: The Dark Eye

    Mesaj tarafından MoRTaLC00L Çarş. Tem. 29, 2009 10:58 am

    Drakensang: The Dark Eye I1
    Son günlerde bir büyücünün her gün büyülerini ezberinde tutmak için
    büyü kitabını tekrar tekrar açması gibi yeniden Dragonlance, Forgotten
    Realms ve Ravenloft serilerini bilmem kaçıncı kez okuma seanslarına
    başladım. Kitaplığımda şöyle bir yâd etmek amacıyla elime bir
    Dragonlance kitabı almamla başladı her şey ve satırı satırına bilmeme
    rağmen en sevdiğim bu 3 seriyi okuyorken buldum kendimi. Oyunlarla
    ilgiliyseniz fantastik kitap okumak, RPG arayışına girmek demektir.
    Sırf bu yüzden kim bilir kaç kişi Baldur's Gate, NWN, Elder Scrolls
    serilerine aşina olmuştur. Yine alışkın olduğum bir RPG açlığı dönemine
    girince arşivimin altını üstüne getirmeme rağmen (zaten defalarca
    yeniden bitirdiğim için) bu açlığıma farklı bir tat ile karşılık
    verecek bir oyun bulamadım. Belki Forgotten Realms'ta açlığımı
    gidermeyi başarırım diyerek NWN 2 yükledim ancak onun bile hastalığım
    için yeterli olmadığı ortadaydı. Baktım ki "oynanılası RPG'ler" arşivim
    içerisinde bana deva yok; umudumu yitirmiş hâlde farklı bir tat
    bulabilmek amacıyla yeni oyunlara göz atmaya karar verdim. Maalesef
    güzel RPG'ler nadiren oyun piyasasına sunuluyor ve çıkan RPG'ler içinde
    fantastik RPG oyunlarına pek rastlayamıyoruz. Bütün bu ümitsizlik
    içerisinde bilgisayarıma Drakensang: The Dark Eye isimli bir oyun
    kurdum. Bakalım hastalığımıza ne derece ilaç olabilmiş?

    Kimler okumalı, kimler oynamalı?

    İncelemeyi
    okumak ve oyunu oynamak konusunda kararsızlık yaşayanlara not düşecek
    olursak; fantastik romanlar konusunda fazla bilginiz yoksa ve
    "Yüzüklerin Efendisi güzel filmdi; böyle elfler falan�" gibi bir
    düşünceye sahipseniz ilginizi çekme ihtimali bulunan, fantastik
    romanları seven ancak RPG'leri denememiş birisiyseniz sizin için güzel
    bir başlangıç olabilecek, RPG konusunda tecrübesiz, kes-biç türü
    oyunlar (Diablo, Sacred, Titan Quest vb.) dışında karmaşık göründüğü
    için derin RPG oyunlarına bulaşmamış iseniz arayüz kolaylığı sayesinde
    zorlanmayacağınız ancak diyaloglarıyla sizi sıkma ihtimali bulunan,
    fantastik romanlara karşı ilgisiz ama RPG'leri seven bir oyuncu iseniz
    oynayacağınız, fantastik romanlar, RPG'ler ve masaüstü FRP'leriyle
    ilgiliyseniz bitirmeden kalkmayacağınız, "Raistlin aşağı, Drizzt
    yukarı" kafayı fantastik evrenlerle bozmuş, RPG'leri hatim etmiş ve
    masaüstü FRP'lerde günlerinizi harcamış iseniz birkaç karakter
    sınıfıyla rol yapmayı, oyunu defalarca bitirmeyi ihmal etmeyeceğiniz
    bir oyun sizleri bekliyor. Saydığımız sınıfların dışındakiler için oyun
    sıkıcı, inceleme de gereksiz olabilir. Son sayfayı açarak puana göz
    atabilir ve incelememizden kendinizi mahrum bırakabilirsiniz.


    Drakensang: The Dark Eye I2

    Rolümüz nedir?

    Geçtiğimiz
    senenin Almanya'da en iyi RPG'si seçilen ve başarısının ardından bu
    sene İngilizce olarak piyasaya sunulan oyunumuz en başarılı Alman
    masaüstü FRP'si The Dark Eye tabanında hazırlanmış ve kurallar da yine
    bu oyun düzenince belirlenmiş. Ethra evreninde yer alıyoruz ve oyun
    boyunca talan edeceğimiz alan Aventuria kıtasının Kosh bölgesiyle
    sınırlı. Sınırlı dediysek bu alanın küçük olduğu anlamına gelmiyor;
    kimi yerlerde uçsuz bucaksız gibi hissettirmeyi başarıyor harita
    kendisini oyuncuya. Bölge hakkında şöyle bir genel bakış koyacak
    olursak rol yapma unsurlarının birçoğunu içerdiğini söyleyebiliriz.
    Satıcılardan rahiplere, büyücülere ve hatta dilencilere kadar
    etkileşime girilebilecek birçok NPC, elf, cüce, insan ağırlıklı ırk
    çeşitliliği ve bataklık, mahzen, kapital gibi türlüce gezilecek,
    keşfedilecek yer mevcut.


    Oyundaki rolümüz rol yapmak. Onuruyla ölüme gülümseyen bir savaşçıdan
    kilit açma ve eskrim konusunda uzman bir korsana kadar birçok karakter
    seçeneğine sahibiz. Oyunun başında karakterimizi yaratarak Ethra
    dünyasına giriş yapıyoruz. Karakter yaratırken seçebileceğimiz ırklar;
    Arap benzerliğiyle göze çarpan Tulamid, Viking esinlenmesi Thorwalian,
    cüce, elf ve insan ırkları. Tulamid ırkından sadece Amazon sınıfını,
    Thorwalian�dan ise sadece korsan sınıfını seçebiliyorken elf, cüce ve
    insan ırklarında büyü ya da savaş ağırlıklı üçer çeşit sınıf tercihine
    sahibiz. Cinsiyet seçimi de var ancak cücelerde dişi seçeneği
    koyulmamış. Karakter sınıfları arasında öyle ahım şahım farklar yok;
    tiplerinin değişik olması, "Stat" puanları, birkaç avantaj ve
    dezavantaj dışında açık farklılıklar göze çarpmıyor. Zaten yarattığınız
    karakter sınıfı ne olursa olsun; grubunuza aldığınız diğer
    karakterlerle dengeleyebiliyorsunuz dezavantajlarınızı. Stat
    farklılıklarında da genel olarak gözüme bir mantık hatası çarpmadı
    ancak cücelerin büyüye karşı dayanıklılıklarının daha fazla olmasını
    beklerdim. Gerçi önyargılı davranmadan önce The Dark Eye kurallarına
    yeniden göz atmak daha tutarlı olacaktır.

    Senaryoya baktığımızda
    Hesinde Tapınağı'nın 87 yılda bir yeryüzüne çağırdığı Dragon Quest
    (Ejderha Görevi) isimli bir görevin tema alındığını görüyoruz. Bu görev
    oldukça geniş alt görevlere sahip ve temel amacımız bu görevi başarıyla
    tamamlamak. Görevi tamamladığımız zaman Ejderhaavcısı Fendral'ın
    Sihirli Kalkanı'na kavuşacağız. Ethra dünyasında sihirli eşyalar
    oldukça nadir ve değerliler; bu nedenle ödülün ne denli cezp edici
    olduğu ortada. Tabii ki bu görevi tamamlamak için oldukça deneyimsiz
    olan kahramanımızı maceradan maceraya sürükleyerek göreve
    hazırlamalıyız. Senaryo maalesef çoklu sona sahip değil; bu konuda
    senaryonun bizi biraz kısıtladığını söyleyebiliriz. Eski dostumuz
    Ardo'nun bizimle Ferdok'ta buluşmak istediğini belirten mektubuyla
    başlayan maceramız görevler ve çeşitli rastlantılarla yanımıza
    aldığımız yol arkadaşlarımızla daha da renkli hâle geliyor. Geçici
    olarak grubumuza dahil olan karakterler olduğu gibi kalıcı olarak
    grubumuzda faal olacak karakterlerle de karşılaşıyoruz. Tabii ki
    karakterlerin farklı özellikleri var ve kalıcı olarak grubumuza katılan
    tüm karakterlerin yeteneklerinden envanterlerine kadar kontrolü bizim
    elimizde. Geçici olarak grubumuzda bulunan karakterler sadece belli bir
    görev süresince yanımızda bulunduklarından envanterlerine ve
    yeteneklerine karışma seçeneğimiz yok.


    Drakensang: The Dark Eye I3

    Görevlere
    tadını kaçırmamak adına pek fazla girmek istemiyorum ancak ipin ucunu
    tuttukça gelen bir ana görevimiz, bize bolca deneyim kazandırabilecek
    yan görevlerimiz ve rol yapma adına sürprizlerle dolu küçük
    görevlerimiz oynanış süresine epeyce katkıda bulunuyorlar.

    Kuşanın kılıçları; seviye atlayacağız!

    Savaş
    anında benim bir RPG'de en sevdiğim özellik olan otomatik dondurma
    (Auto-Pause) olaya karışıyor. Tabii istediğimiz zamanlarda da oyunu
    durdurabiliyoruz. Böyle anlarda gözümüz öncelikle 3 adet aktif bara
    kaymalı: Vitality - Astral Energy - Endurance. Vitality kalan sağlık
    miktarımızı, Astral Energy "Mana" adını verdiğimiz büyü enerjimizi
    temsil ediyor. Endurance kelime anlamı olarak dayanıklılığı ifade etse
    de oyunumuzda görevi biraz daha farklı. Aktif ve pasif savaş
    yeteneklerine sahibiz; pasif yetenekler karakterimize sürekli olarak
    bazı avantajlar sağlarken aktif savaş yeteneklerini savaş anında belli
    bir Endurance miktarı harcayarak kullanıyoruz. Büyücüler için ise
    Endurance görevini Astral Energy yerine getiriyor. Büyüler için FRP
    dostlarının gayet iyi bildiği gibi konsantrasyon sürecine ihtiyaç var
    ve gruptaki büyücü büyüsünü yapmaya hazırlanırken konsantrasyonunun
    bozulmaması amacıyla onu arkada tutmak gerekli.



    Madem strateji konusuna girdik; birkaç tavsiyede bulunmanın da zararı
    olmayacaktır. "Ctrl" tuşu ile sıralı komutlar verebiliyoruz ve çok
    kullanışlı olduğunu oyun esnasında daha iyi anlıyorsunuz. Oyunun göze
    batan en büyük eksisi karakterlerin yapay zekâları maalesef. Komut
    vermeyip de "saldım çayıra, haydi bakayım!" derseniz hataya düşersiniz.
    Karakterlerimiz biraz afallamış hâlde gezdikleri için otomatik
    saldırıları çoğu zaman saçmalayabiliyor. Arada 2 metre varken önüne
    geçen varmış gibi bekleyeni mi dersin, düşman saldırırken gözlerinde
    romantizme dalanı mı dersin; birçok hatayla karşılaşılabiliyor savaş
    anlarında. Bu hatayı atladıktan sonra grubunuzda kilit açma ve
    tuzakları tespit etme yeteneklerini hatim etmiş birisini bulundurmanızı
    tavsiye ediyoruz. Kilitler ve tuzaklar bol miktarda bulunduğu ve
    güzelim kilitli kasayı kenarda öyle bırakmak adama çok koyduğu (!) için
    tavsiyemizi dikkate alsanız iyi olur.


    Drakensang: The Dark Eye I4
    Düşmanlarımız
    yalnızca fiziksel hasar vermiyor; zehir, yaralanma gibi ölümcül
    etkilere sahip hatıralar da bırakıyorlar bedenimizde. Yaralarımızı
    bandaj ve şifalı otlarla tedavi etmeye çalışırken zehir etkisine karşı
    şifalı otlardan ve karışımlardan faydalanıyoruz. Tabii bunların
    hiçbirisiyle uğraşmayıp grubunuzda iyileştirme yetenekleri güçlü bir
    büyücünüz varsa ondan yardım alabilirsiniz. Ancak benim tavsiyem,
    hepsini birden tedarik ederek büyücünüz savaş esnasında yere yığılacak
    olursa bile kendi kendinize yetebilecek kadar tedbirli davranmanız.
    Yara aldığımız zaman hasar alma ihtimalimiz artış gösteriyor, aldığımız
    hasar miktarı da yükseliyor ve yaramız 4. kademeye kadar ilerlerse
    ölümcül yara nedeniyle yere yığılıyoruz. Zehir etkisi kalıcı bir etki
    ve bizi zehirleyen düşmana göre zehir kademesi farklılık gösteriyor.
    Stat puanlarımıza yansıyan bu etki oldukça dezavantajlara mal oluyor
    bizim için ve bir an önce iyileştirilmesi gerekiyor. Grubumuzdakilerin
    hepsi birden savaş esnasında yere yığılırsa son kayıtlı oyunumuzu açıp
    aynı hataya düşmemeye çalışıyoruz. Diyelim ki savaş esnasında tüm
    düşmanlarımızı yere serdik; o zaman otomatik olarak Vitality, Astral
    Energy ve Endurance değerlerimiz hızla dolmaya başlıyor. Tüm düşmanlar
    etkisiz hâle getirildiğinde ayakta kalan tek karakterimiz bile varsa
    yere yığılmış grup üyeleri ağır yaralı olarak kalkıyorlar ve ağır ağır
    yürümeye devam ediyorlar. Etrafta düşman olmadığı için onları
    rahatlıkla tedavi edebiliyoruz bu durumda.

    Kazmalar elimizde, kürekler belimizde�

    Koskoca
    adam sadece kılıç tutmayı mı biliyor? O kadar zaman elini çiçeğe
    böceğe, ormana oduna, madene demirciliğe atmamış mı? İşte bu aşamada
    yeteneklerimiz dahil oluyor olaya. Bir büyücünün ya da şifacının
    hazırladığı karışımlar, bir cücenin el emeğiyle dünyaya sunduğu zırh ve
    silahlar, bir hırsızın ceplere el atma becerisi gibi birçok kavram
    elbette ki FRP içinde büyük yer tutar. Oyunumuzun tam bir RPG olmayı
    başardığı noktalardan birisi de bu. Az sayıdaki gereksiz yeteneklerin
    dışında oyuna büyük renk katan sosyal, çevresel yetenekler bulunuyor
    oyunda. Simyacılık, demircilik, yay işçiliği gibi kendi silahımızı,
    malzememizi kendimizin hazırlayabileceğiz ve hatta emeğimizi paraya
    dönüştürebileceğimiz yetenekler geliştirebiliyoruz. Bu yetenekler doğal
    olarak demircilik için kömür, simyacılık için otlar, yay işçiliği için
    odun türevleri gibi bazı malzemelere ihtiyaç duyuyor. Bunları da
    istersek satın alarak istersek kendimiz toplayarak tedarik
    edebiliyoruz. Örneğin simyacılık için bazı otlara ihtiyacımız var;
    haritamızdaki yeşil noktalardan "Plant Lore" yeteneğimizle otları
    toplayabiliyoruz. "Animal Lore" yeteneğimiz sayesinde öldürdüğümüz
    hayvanların cesetlerini deşerek deri vs. malzemeler elde etme,
    insanların ceplerindeki özel eşyalarına şöyle bir göz atma (!),
    kilitleri açma şansına da sahibiz. Özellikle hırsızlığı tavsiye
    ediyorum oyunda. (Çok faydalı bir tavsiye oldu.) Şehirdeki korumalar
    dahil herkesi soyabilirsiniz ancak her kuşun eti yenmez misali bazı
    kişiler hemen ceplerine el uzattığınızı fark edip söylenmeye
    başlıyorlar. Para derdinizi ortadan kaldırmasının yanında eğlence
    katsayınıza büyük bir ekleme yapacağından emin olabilirsiniz.

      Forum Saati Paz Kas. 24, 2024 2:03 am