Hulk ezer!
2003 yılında başarısız bir vizyon çıkışı yapan Hulk, geçtiğimiz haftalarda yeniden çekilmiş haliyle The Incredible Hulk (Hulk 2 olarak da geçmekte) olarak vizyona girmişti. Daha olumlu yorumlar alan ve başarılı bulunan Muhteşem Hulk, adetten olsa gerek şimdi video oyunu olarak da karşımızda.
Her türlü konsola ve PC’ye çıkartılan oyunların bir kötü yanı, PC versiyonun biraz daha düşük kaliteye sahip olmasıdır. Ne yazık ki Hulk da böyle. Oyun Bruce Banner’ın bir test kazası sonucu Hulk’a dönüşmesiyle başlıyor ve filmdeki Abomination ile olan büyük dövüşe kadar devam ediyor. Başlarda ise şehirde istediğiniz gibi gezdirebileceğiniz bir Hulk’unuz var. Etrafı kırıp dökebilir, parçalayabilir ve kahramanlık yapmaktansa, kargaşa yaratabilirsiniz. Fakat başarısız grafikler, iç içe geçmeler, boş bir şehir (koskoca şehirde dolaşan çok az insan var) gibi sebeplerden ötürü buna ne kadar devam etmek istersiniz, bilinmez.
Eski tip oyunlardan kalma antik ve berbat bir unsuru Hulk sayesinde tekrar yaşayacağız. Görüntünün sadece sizin baktığınız yakın yerlerde olması özelliği The Incredible Hulk’ta da var ve bu, oyunun görüş mesafesini azalttığı gibi eğlence faktörünü de baltalıyor. Örneğin bir gökdelene tırmanıp tepeden şehre baktığınızda gereksiz gri bir sisten başka hiçbir şey göremiyorsunuz. Durum böyle olunca yükseklerde pek dolanmak istemiyorsunuz.
Neyse ki sokaklarda dolaşırken durum daha iyi. Hulk’un modellemesinin ve dövüş animasyonlarının başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Şehir de yeterince etkileşimli ama biraz donuk. Hemen hemen her nesne Hulk’tan zarar görebiliyor ve / veya Hulk’a silah olabiliyor. Şehirde olaylar çıkarttıkça peşinize güvenlik güçleri ve askerler düşmeye başlıyor. Hulk’u duldurmak kolay olmadığından sadece askerlerden başka, Hulk’a eş değer düşmanlar da var. Devasa robotlardan, kendi ayarındaki süper güçlülere kadar Hulk’un uğraşması gereken birçok rakibi var. Hulk biraz kontrolsüz bir güç olduğundan iyi bir şey bile yapmaya çalışsanız çevreye zarar verebiliyorsunuz ve insanlar sizi görür görmez kaçmaya, arabalar kaza yapmaya başlıyor. Gerçekten zarar vermeye başladığınızda ise Grand Theft Auto benzeri bir sistemde peşinize düşülmeye başlıyor. Başlarda sadece birkaç yayan asker peşinizden gelirken, sonraları özel eğitimli özel zırhlı askerler, tanklar peşinize düşüyor.
Oyundaki görevler pek yaratıcı değil. Esas görevlerden (çoğunlukla koruma görevleri) başka, eğlence amaçlı görevler de şehir içinde bulunmakta ki bunlar sayesinde Hulk’un geliştirebileceğiniz özelliklerini yükseltiyorsunuz. Taksi taşımaktan, araba parçalamaya; etrafı kırıp dökmekten, koşturmaya kadar değişik görevler(!) sizleri bekliyor. Hulk ise zamanla daha güçlü hale geliyor, daha yükseklere sıçrayabiliyor ve hatta değişik giysilere sahip olabiliyor.
2003 yılında başarısız bir vizyon çıkışı yapan Hulk, geçtiğimiz haftalarda yeniden çekilmiş haliyle The Incredible Hulk (Hulk 2 olarak da geçmekte) olarak vizyona girmişti. Daha olumlu yorumlar alan ve başarılı bulunan Muhteşem Hulk, adetten olsa gerek şimdi video oyunu olarak da karşımızda.
Her türlü konsola ve PC’ye çıkartılan oyunların bir kötü yanı, PC versiyonun biraz daha düşük kaliteye sahip olmasıdır. Ne yazık ki Hulk da böyle. Oyun Bruce Banner’ın bir test kazası sonucu Hulk’a dönüşmesiyle başlıyor ve filmdeki Abomination ile olan büyük dövüşe kadar devam ediyor. Başlarda ise şehirde istediğiniz gibi gezdirebileceğiniz bir Hulk’unuz var. Etrafı kırıp dökebilir, parçalayabilir ve kahramanlık yapmaktansa, kargaşa yaratabilirsiniz. Fakat başarısız grafikler, iç içe geçmeler, boş bir şehir (koskoca şehirde dolaşan çok az insan var) gibi sebeplerden ötürü buna ne kadar devam etmek istersiniz, bilinmez.
Eski tip oyunlardan kalma antik ve berbat bir unsuru Hulk sayesinde tekrar yaşayacağız. Görüntünün sadece sizin baktığınız yakın yerlerde olması özelliği The Incredible Hulk’ta da var ve bu, oyunun görüş mesafesini azalttığı gibi eğlence faktörünü de baltalıyor. Örneğin bir gökdelene tırmanıp tepeden şehre baktığınızda gereksiz gri bir sisten başka hiçbir şey göremiyorsunuz. Durum böyle olunca yükseklerde pek dolanmak istemiyorsunuz.
Neyse ki sokaklarda dolaşırken durum daha iyi. Hulk’un modellemesinin ve dövüş animasyonlarının başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Şehir de yeterince etkileşimli ama biraz donuk. Hemen hemen her nesne Hulk’tan zarar görebiliyor ve / veya Hulk’a silah olabiliyor. Şehirde olaylar çıkarttıkça peşinize güvenlik güçleri ve askerler düşmeye başlıyor. Hulk’u duldurmak kolay olmadığından sadece askerlerden başka, Hulk’a eş değer düşmanlar da var. Devasa robotlardan, kendi ayarındaki süper güçlülere kadar Hulk’un uğraşması gereken birçok rakibi var. Hulk biraz kontrolsüz bir güç olduğundan iyi bir şey bile yapmaya çalışsanız çevreye zarar verebiliyorsunuz ve insanlar sizi görür görmez kaçmaya, arabalar kaza yapmaya başlıyor. Gerçekten zarar vermeye başladığınızda ise Grand Theft Auto benzeri bir sistemde peşinize düşülmeye başlıyor. Başlarda sadece birkaç yayan asker peşinizden gelirken, sonraları özel eğitimli özel zırhlı askerler, tanklar peşinize düşüyor.
Oyundaki görevler pek yaratıcı değil. Esas görevlerden (çoğunlukla koruma görevleri) başka, eğlence amaçlı görevler de şehir içinde bulunmakta ki bunlar sayesinde Hulk’un geliştirebileceğiniz özelliklerini yükseltiyorsunuz. Taksi taşımaktan, araba parçalamaya; etrafı kırıp dökmekten, koşturmaya kadar değişik görevler(!) sizleri bekliyor. Hulk ise zamanla daha güçlü hale geliyor, daha yükseklere sıçrayabiliyor ve hatta değişik giysilere sahip olabiliyor.