Büyük Sürgünün ardından bir süreliğine Taborea’daki tüm ırklar barış
içinde ve birbiriyle uyum içerisinde yaşadılar. Ancak kanlı geçmişin
yarattığı korku ve Büyük İttifak savaşı sonunda kaçıp saklanarak
hayatta kalan bir kaç şeytan da tüm Taborea için büyük tedirginlik
kaynağıydı.
İnsanoğlunun en zeki büyücüleri diğer ırkların da
yardımıyla, koruma amaçlı dev heykeller yarattılar. Bu heykeller, büyü
ile hareket edebiliyor ve sahiplerinin verdiği komutları son kelimesine
kadar herhangi bir duygu veya irade olmaksızın yerine getirmek için
yaratıldılar. İnsanoğlu taştan ve metalden yarattıkları bu
koruyuculara, sanki tanrı Ayvenas’ın Destanlar Devrindeki
Gardiyanlarına meydan okurmuşcasına ‘Gardiyan’ adını verdiler.
Gardiyanların koruması altında İnsanoğlu barış ve refah içerisinde
gelişti.
Karanlık Çağ
Zamanla barış içinde yaşayan İnsanoğlu
gelişmeye, geçmişin kabuslarını unutmaya başladı. Yüzyıllar önce
yarattıkları gardiyanlara artık ihtiyaç duymadıklarına karar verip,
onları paslanmaya terkettiler. Zamanla gardiyanların bir çoğu
kullanılamaz hale geldi.
İşte tam bu zamanda yaratıcı tanrı Ayvenas,
kendi Gardiyanlarının ihanetiniyle dalga geçen kibirli İnsanoğlunu
cezalandırdığı Karanlık Çağ başladı.
Ayvenas, birer birer, tüm
paslı, bozulmuş gardiyanları tekrar dirilterek İnsanoğlunun korumasız
şehirlerine saldırttı. Bir çok şehir yok oldu ve bir çok insan
yarattıkları koruyucular karşısında güçsüz bir şekilde can verdi.
Gardiyanların
katliamından kurtulan sayılı sayıda insan bir arada atalarının binlerce
yıldır yaşamakta olduğu toprakları terk edip, gardiyanlardan uzağa,
bilinmeyen yerlere göç ettiler.
içinde ve birbiriyle uyum içerisinde yaşadılar. Ancak kanlı geçmişin
yarattığı korku ve Büyük İttifak savaşı sonunda kaçıp saklanarak
hayatta kalan bir kaç şeytan da tüm Taborea için büyük tedirginlik
kaynağıydı.
İnsanoğlunun en zeki büyücüleri diğer ırkların da
yardımıyla, koruma amaçlı dev heykeller yarattılar. Bu heykeller, büyü
ile hareket edebiliyor ve sahiplerinin verdiği komutları son kelimesine
kadar herhangi bir duygu veya irade olmaksızın yerine getirmek için
yaratıldılar. İnsanoğlu taştan ve metalden yarattıkları bu
koruyuculara, sanki tanrı Ayvenas’ın Destanlar Devrindeki
Gardiyanlarına meydan okurmuşcasına ‘Gardiyan’ adını verdiler.
Gardiyanların koruması altında İnsanoğlu barış ve refah içerisinde
gelişti.
Karanlık Çağ
Zamanla barış içinde yaşayan İnsanoğlu
gelişmeye, geçmişin kabuslarını unutmaya başladı. Yüzyıllar önce
yarattıkları gardiyanlara artık ihtiyaç duymadıklarına karar verip,
onları paslanmaya terkettiler. Zamanla gardiyanların bir çoğu
kullanılamaz hale geldi.
İşte tam bu zamanda yaratıcı tanrı Ayvenas,
kendi Gardiyanlarının ihanetiniyle dalga geçen kibirli İnsanoğlunu
cezalandırdığı Karanlık Çağ başladı.
Ayvenas, birer birer, tüm
paslı, bozulmuş gardiyanları tekrar dirilterek İnsanoğlunun korumasız
şehirlerine saldırttı. Bir çok şehir yok oldu ve bir çok insan
yarattıkları koruyucular karşısında güçsüz bir şekilde can verdi.
Gardiyanların
katliamından kurtulan sayılı sayıda insan bir arada atalarının binlerce
yıldır yaşamakta olduğu toprakları terk edip, gardiyanlardan uzağa,
bilinmeyen yerlere göç ettiler.