Son zamanların en moda film eleştirilerinin kalıp cümlesi hiç kuşkusuz "Bence yönetmen bu filmde anlatmak istediğini tam olarak anlatamamış" yorumudur! Yahu böyle komik bir eleştiri nasıl icad edildi ne ara dillere pelesenk oldu ve bu şekilde benimsendi inanın hiç bir fikrim yok! Tek emin olduğum, bu kelimeyi gayri ihtiyari bir biçimde ortaya fırlatan izleyicinin, artık yönetmenin bile bir adım önüne geçtiğini sanarak onun dilini ve anlatısını -bırakın yakalamayı- sorunsuzca çözümleyebileceği iddiasını da taşıyacak kadar sinir bozucu! Maalesef bu sinir bozucu eleştiri son günlerde "7 Kocalı Hürmüz" söz konusu olduğunda da sık sık yankılanı veriyor!
Öncelikle, sepetinde fazla film bulunmamasına rağmen, bir Ezel Akay filmi söz konusu olduğunda, nevi şahsına münhasır bir rotada ilerlediğini göz önüne alarak bir takım ön kabullerle işe girişmek gerektiğine inanıyorum. Sadece üç film ile kendi kulvarını oluşturduğu su götürmez bir gerçek fakat dahası, abzürd mizahı layıkıyla vücuda getirebilen birkaç isimden biri kendisi. Sadık Şendil'in oyunundan beyazperdeye uyarlanan “7 Kocalı Hürmüz”e salt bir sinema filmi gözüyle bakmak da yanlış bir bakıma. Setinden, oyunculuklara kadar, her şey bir noktada filme alınmış bir tiyatro oyunu havası veriyor, bu illa ki bir uyarlama olmasından ziyade sanki yeniden perdelenen bir tiyatro oyununu izliyor hissine kapılmamızı sağlıyor -ki yukarıda bahsetmiş olduğum o sinir bozucu saptamanın da ağza alındığı nokta da tam olarak burası diyebilirim.- Aklıevvel bir kaç kafadar bu durumu, kendince bir "anlatı çıkmazı" olarak yorumlamaya heveslenince ne yazık ki kargaları güldürüyorlar ziyadesiyle!
“Neredesin Firüze”den sonra “Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü” ile masal formatına daha fazla adapte olan anlatı rotası “7 Kocalı Hürmüz”de tam da kıvamına erişiyor bu noktada. Sinemanın imkanlarını, tiyatro oyunu estetiği çerçevesinde kullanarak farklı -ya da bizlere öyle gelen- bir tarz yakalıyor Ezel Akay ve bu tarz ile izleyicisini yakalamasını biliyor.
Gelelim bir diğer sinir bozucu eleştiriye! "Nurgül Yeşilçay komedi türüne yakışmamış." gibisinden hem çok önyargı tutsağı hem de çalaağız diyebileceğimiz bir başka yorum var ki gerçekten sinemaya bakış açımızı ve kabullenememe saplantımızı bir kere daha gözler önüne seriyor. Üstelik Yeşilçay'ın gerçekten layıkı ile üzerinden kalkabildiği "çok kişilikli" Hürmüz formunu başarılı bir biçimde tutturabilmesinin de hakkı bir çırpıda yenmiş oluyor maalesef. Yeniden kafamıza acı bir şekilde dank ediyor ki hala bir filmin artılarının eksilerinin ya da "anlattıklarının" göz ardı edilmesi ve sansasyonun peşinden koşulmaya çalışılarak filmlerin kirletilmesi aynı hastalık derecesinde devam ediyor ve izleyici israrla filmin niteliğine sırtını dönmeye devam ediyor (Gayri ihtiyari bir "maalesef" daha!)
Bunun dışında “7 Kocalı Hürmüz”, son derece kaliteli bir kadroyu da bünyesinde topluyor ve kadro içerisinde ahengi bozan hemen hemen hiç bir isim yok! Bununla birlikte renkli sanat yönetimi ve lezzetli kasaba dizaynı da seyir zevkimize büyük ölçüde hizmet ederken her karesinde buram buram tiyatral havayı solumanızı sağlıyor.
Her hafta bir yerli filmi konuk eden ve pek çok niteliksiz yapımın yanı sıra popüler olmasına rağmen, nitelikte kusuru bulunmayan birkaç yapımdan biri “7 Kocalı Hürmüz”. Ezel Akay'dan beklendiği gibi eğlenceli ve kıpır kıpır bir masal ve bu masalın içinde kaybolmak da size kalmış. Yalnııııızzzz...
Filmin en büyük kusuru, zaman zaman oldukça sırıtan dublaj mevzusu -ki yönetmenin bir önceki filmi “Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü” de aynı dertten mustaripti hatırlarsanız. Aslında küçük bir kusur fakat böyle tiyatral bir deneyimde ne yazık ki gözden kaçmıyor. İyi Seyirler...
Kimler İzlemeli:
- Popüler kalibresinde, kaliteli bir yapıma hasret kalanlar.
Kimler İzlememeli:
- Beyazperde'nin tiyatro sahnesine çevrilmesine karşı olan iki konseptin birbirine yedirilmeyeceğine inananlar.