Knight’ın Türkçe Hikayesi | |
Giriş : Carnac Dünyası Milenya dönemi öncesinde, zamansız enerjiler maddeleşmeye başladı ve kilden bir yapılanma oluşturarak, onu hayata geçirecek sihirli sözü bekleyerek uzayın sonsuz boşluğunda dalgalanmaya başladı. Bu yapılanmanın dış tarafındaki, küçücük bir güç yumağı çözüldü ve tek başına bilinç kazandı. Amaçsızca etrafta dolaşan bu kütle, çözülmeden sonra bir yıldız haline gelmişti; bilinçli Logos, hayat yaratmak için onu kendine aldı. Günlerce ona şekil verdi ve Canac'ı oluşturmak için derin vadiler, yüksek dağlar ve masmavi gökyüzü yaptı. |
Logos, kil kümesinden kalan enerji ile, dağlara şekil vererek hayatı yarattı. Yarattığı balıkların suda yüzmesi çok hoşuna gitti ve ağaçlar onun favorisi olan nemli ortamı sağladı. Ve sonunda kendisine benzeyen insanlar yaratmak istedi ve çok fazla güçç harcayarak Carnac'ı onların ihtiyacına cevap verecek şekile getirdi ve daha sonra muhteşem nehirlerin kenarına insanlığı oluşturacak tohumlar bıraktı. Orada istedikleri herşeyi bulmakta başarılı olacaklardı.
Bir süre için herşey yolundaydı. Logos artık hoşnut bir tanrıydı. Yarattıkları ise mutlu ve onlara bağışlanan topraklarda başarılıydı.
Oysa çözülmenin başlangıcı çok yakındaydı.
Hayalindeki insanlığı yaratmanın telaşı içerisinde bir parça kili kullanmayı unutmuştu. Unutulmuş kil parçası güzel bir şeye dönüştürülmeyi düşleyerek karanlık vadilerin kuytuluklarında asırlarca bekledi.
Başlangıçta çok sabırlıydı.
'Logos'un benim için özel planları olmalı' diye düşünüyordu. Belkide beni neye dönüştüreceğine henüz karar vermedi".
Ancak her bilinçli varlık gibi onun da sabrı gün geçtikçe tükendi ve her tükenişte bir parça büyüdü. Dünyanın geniş çatısı altında, Logosunkinden çok farklı olmayan bir bilinç verilerek yaratılmıştı ve o kil parçası kendisinin de mevcut olan yaşamın içerisine katılmasını istiyordu. Unutulmuş olmanın verdiği öfke ile her geçen gün parça parça biraz daha büyüdü ve şekillenerek gelişti.
Zaman içerisinde Logos unuttuğu o parçayı hatırladı ve kendisine çağırdı ancak çok geçti çünkü kendisini Patos olarak isimlendiren bağımsız bir varlık oluşmuştu. Bu bağımsız varlık kendisini Patos olarak isimlendirdi ve kendisinin hissettiği terk edilmişliği ve acıyı Logosun da yaşamasını istedi.
Artık Logosa rakip olmuştu ancak Logosun dikkatlice yarattıklarının tam tersine içerisinde aşk, arzu ve merhamet duygularından yoksundu. Patos ilk intikam olarak Logosun ilk başlangıçta yarattığı doğal oluşumu değiştirdi.
Patos'un bu ilk intikamı nedeni ile 4 mevsim, gece ve gündüz, yaşam ve ölüm gerçekleşti. Patos için bu yeterli değildi. Bir avuç dolusu kum alarak bunları içgüdü, his ve günah duyguları ile doldurarak Logos'un yarattığı dünyaya doğru savurdu ve savurduğu her bir zerre insanların içerisinde tohumlandı. Bunun sonucunda insanlar Logos'a yüz çevirerek ondan uzaklaşmaya başladı. Günahı, şehveti öğrendiler ve yok etme ve hükmetme duyguları ile doldular.
Logos'un Patosu durduracak gücü kalmadı.